AKP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Yasin Aktay'ın darbe girişimine katılmakla suçlanan ve 2 aydan uzun süredir hapis yatan askeri lise öğrencisinin annesine "Benim çocuğum darbeci olsaydı onu kendi ellerimle keserdim..." dediği iddia edildi.
CHP Milletvekili Muharrem İnce, kendisini Meclis'te 'mağduriyet'lerinin gidirilmesi için ziyaret eden askeri lise öğrencilerinin ailelerine "AKP'ye gitmediniz mi?" diye sordu. Ailer, AKP'ye gittiklerini "Sizin çocuğunuz benimkinin durumunda olsaydı ne yapardınız?" diye sorduklarını aktardıktan sonra Aktay hakkında "Bu kişi çocuklarımızı peşin peşin darbecilikle suçladı" dedi.
Milliyet gazetesi yazarı Melih Aşık,
Melih Aşık'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (27 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Bitirme Projesi' başlıklı yazısının bazı bölümleri şöyle:
Yasin ne yapardı!
Yalova’da kamptayken 15 Temmuz gecesi komutanları tarafından “Tatbikat var” yalanıyla kandırılıp ellerine silah verilerek otobüslerle İstanbul’a getirilen 500’e yakın Hava Harp Okulu öğrencisi “darbeci” oldukları gerekçesiyle iki aydır hapiste yatıyor. Anne, baba ve yakınları da iki aydır kapı kapı dolaşıp çocuklarının masum olduğunu anlatmaya çalışıyor. Onlardan bir grup dün Meclis’te, CHP Milletvekili Muharrem İnce’nin odasındaydı. İnce, tamamına yakını öğrenci annesi olan gruba, parti ve şahıs olarak ellerinden geleni yapacakları sözünü verdikten sonra AKP’ye de gidip gitmediklerini sordu. Soruyu, annelerden biri (adı bizde saklı) şöyle yanıtladı.
- Gitmesine gittik ama çok da üzüldük...
- Neden?
- Bundan bir ay kadar önce Genel Merkez’de Genel Başkan Yardımcısı Prof. Yasin Aktay’a gitmiştik. Bu kişi çocuklarımızı peşin peşin darbecilikle suçladıktan sonra, laf olsun diye, ‘Ne yapabilirim ki?’ diye sordu. Ben, ‘Lütfen biraz empati yapın efendim. Kendinizi benim yerime, çocuğumu da çocuğunuz yerine koyun’ dedikten sonra ‘Sizin çocuğunuz benimkinin durumunda olsaydı ne yapardınız? diye sordum. Yasin Bey’in buz gibi bir yüz ifadesiyle verdiği cevap şu oldu;
- Benim çocuğum darbeci olsaydı onu kendi ellerimle keserdim...
Bitirme projesi
Güzel sanatlar lisesi öğretmenleri arıyor, ağlamaklı sesle:
- Okulumuzdan 36 müzik ve resim öğretmeni başka okullara gönderiliyor, diye yakınıyorlar bizler resim, müzik gibi dallarda uzmanlaşmış öğretmenleriz, gideceğimiz okul olmadığı gibi yerimize aynı kalite ve birikimde hocalar bulmaları da mümkün değil...
Amaç da sanırız bu... Yani nitelikli eğitimi bitirmek...
Proje okulu adı verilen uygulamanın başka makul amacı görünmüyor...
Ankara Fen Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi,İstanbul Lisesi, Pertevniyal Lisesi, Vefa Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, İzmir Fen Lisesi gibi Türkiye’nin en başarılı 56 okulunu MEB iki yıl önce proje okulu ilan etti. Bu okullarda atamaları doğrudan bakan yapacaktı. Önce müdürler değiştirildi. Atamaların yol açtığı tepkileri geçen yıl İstanbul Lisesi örneğinde gördük.
Bu yıl da okullar açıldıktan sonra yayımlanan genelge ile 8 yıl ve üzerinde görev yapan öğretmenlerin 23 Eylül’e kadar tayin istemeleri bildirildi, istemeyenlerin “resen” atanacağı açıklandı... Bu uygulamayla bu seçkin okullarda öğretmenlerin en az yarısı yerinden ediliyor...
Kimdir bu öğretmenler? O okullara seviye kazandıran eğitimciler ...
Böyle bir kararın amacı başarılı sistemi parçalamaktan başka ne olabilir?
Peki sebep? Sebep olsa olsa bu okulların laik ilkelere bağlı eğitim vermesidir. Bakanlığın çağa uygun eğitimden rahatsız olmasıdır.
Başka sebep varsa lütfen açıklansın biz de öğrenelim...