CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ortaöğretimde türban kararı için, “Türkiye’yi hayatın neşesine düşman, çocuk cıvıltısına düşman, IŞİD zihniyetine teslim etmemek 76 milyonun, özellikle kız çocuk annelerinin ortak sorumluluğu” diye konuştu.
Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin'in haberine göre, CHP lideri Kılıçdaroğlu, TBMM'ye gelecek tezkerenin içeriğine bakacaklarını belirterek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sıcak savaş unsuru olmasını istemediklerini dile getirdi.
'Vapurdan inen kadınların kıyafetinden rahatsız olan...'
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “AKP’nin ‘Yeni Türkiye’si sadece 81 yılık Cumhuriyet geleneğine değil asıl olarak bin yıllık Anadolu İslam birikimine ve kadim tasavvuf geleneğine karşı bir anlayışı barındırıyor. Bu anlayışın içinde Hoca Ahmed Yesevi yok, Mevlana yok, Yunus Emre yok. Hatta bu anlayış birçok dini ve kültürü hoşgörüyle bir arada yaşatmayı becerebilmiş Selçuklu ve Osmanlı’dan da olabildiğince uzak bir anlayıştır.
Yunus Emre’ye ‘Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü, Yaratılmışı hoş gördük Yaratandan ötürü’ dedirten bakış açısıyla, Dolmabahçe’deki ofisinde oturup, vapurdan inen kadınların kıyafetinden rahatsız olan veya 14 yaşında hayatını kaybetmiş Berkin Elvan’ı yuhalatan zihniyetin aynı medeniyet havuzundan beslendiğini iddia edemeyiz.
'IŞİD peygamberin emaneti kutsal türbeleri de yıkıyor'
Bu dini anlayışın bu toprağın ürünü olmadığını yani yerli olmadığını söylemek zorundayız. Bu ithal dini kavrayışı, Anadolu topraklarının engin hoşgörüsünden nasiplenmek yerine IŞİD gibi insanlık düşmanı örgütlerle fikri akrabalıkla bağlı görüyorum. IŞİD sadece insana zulüm yapmıyor, peygamber emaneti kutsal mekanları da türbeleri de yakıp yıkıyor. Aslında İslam’ın estetiğine, insanlığın değerlerine ve hayatın neşesine düşmanlık ediyor. Dinden estetiği, sanatı soyutlamak da dinden ahlakı soyutlamak da dini din olmaktan çıkarır.
Türkiye’de yapılmak istenen budur. Yalanı, hırsızlığı, yolsuzluğu, kul hakkı yemeyi, yetim hakkı yemeyi yani her türlü ahlaksızlığı dindarlık kisvesiyle meşrulaştırma bu toprakların üzerinde birlikte yeşerttiğimiz bin yıllık değerlere savaş açmak demektir.
Türkiye’yi bütün dünyada yasaklarla, insan hakları ihlalleriyle anılır bir ülke haline getirenler, 9 yaşındaki kız çocuklarının başörtüsü takmasını kıyafet özgürlüğü meselesi gibi sunuyorlar. Bu gülünçtür. Kimse kusura bakmasın bir televizyon spikerinin bile kıyafetine karışan bir anlayış kıyafet özgürlüğünden bahsedemez. Böyle bir zihniyete sahip olacaksın, sonra gelip kıyafet özgürlüğü diyeceksin. Bu kadar büyük bir riyakârlığı kimse kabul edemez.
'Ayrımcılığı, bölücülüğü ilkokullara kadar indiren AKP zihniyeti'
Bu ülkede başörtüsü özgürlüğünün yolunu açan parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP’yi başörtüsü düşmanı gibi gösteren kesimleri ahlaklı ve samimi bulmadığımı açıkça ifade ediyorum. Ayrımcılığı, bölücülüğü, ötekileştirmeyi ilkokullara kadar indiren AKP zihniyetiyle mücadele etmek Türkiye’nin ortak sorumluluğudur.”
'Tezkerenin içeriğine bakacağız'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Mengen’de de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın IŞİD’e karşı kara harekâtı düzenlenmesi yönündeki açıklamalarına karşı, “Tezkerenin içeriğine bakacağız. Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başka bir ülkenin topraklarına girmesini istemiyoruz. Sıcak savaşın bir unsuru olmasını istemiyoruz. Bu düşüncemizi defalarca dile getirdik” dedi.
Kılıçdaroğlu, türban konusunda da, “Ben özellikle bu kararı alan Milli Eğitim Bakanı’ndan şunu isterim: Osmanlı’nın hangi gerekçeyle battığını, hangi gerekçeyle yok olduğunu biliyor musun acaba? Osmanlı’nın son döneminde okullar nasıl oldu, hangi eğitimler veriliyordu? El alem uzaya araç gönderiyor, adını ne koyuyor? Merak. Orada ne var acaba diye merak ediyorlar. Biz ne yapıyoruz, çocuğun merakını öldürüyoruz. Çocuk bir şey sormasın, sorgulamasın. Bunu yapmak için farklı bir eğitim modeli getiriyoruz. Yazık günahtır bu ülkeye. Bu ülke katma değeri yüksek bir ürün üretecekse, bunu bilimle üretecek. Eğer bilimi dışlarsanız, bu çocuklar gelecek Türkiye’yi nasıl kuracaklar” diye konuştu.