Yeni Akit gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü Ali Karahasanoğlu, TRT ile anlaşan ve TRT 1 ana haberini sunan Erhan Çelik hakkında "MİT TIR’ları ile ilgili operasyonel çarpıtma haberini yayınlayan ve casuslukla suçlanan Can Dündar'a 'Selam yollayan' Gülben Ergen’in kocası gibi... TRT’de casusa ‘selam’ yollayanların işi yok!" diye yazdı.
Ali Karahasanoğlu'nun Yeni Akit gazetesinin bugünkü (2 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan 'TRT’de casusa ‘selam’ yollayanların işi yok!' başlıklı yazısı şöyle:
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında..
Darbeye karşı çıktığı halde...
En fazla tepki alan kurum..
Üstelik de devlete ait olan kurum..
TRT..
Darbe bildirisinin okunması da, bence bir skandaldı..
Ama görmezden geldik..
“Neyse, es geçelim, gün birlik günü” dedik, geçtik..
İkinci skandal yaşanmasaydı..
Birinci skandalı hatırlatmaya da hiç niyetim yoktu..
Nihayetinde, o olay yaşanmış bitmişti..
Ama şimdi, ikinci skandal vesilesi ile soralım..
Darbe günü, TRT içinde bir tane yürekli adam yok muydu?
Hayır... Hayır.. ..
TRT’yi basan darbeci askerlere direnecek bir adam aramıyorum..
Boğaz Köprüsü’nde.. Genelkurmay önünde.. Tankların önüne yatan gençlerin cesaretinde yiğitler aramıyorum..
Sadece ve sadece..
TRT’nin canlı yayın yapmasını önleyecek basit bir müdahaleyi yapacak.. TRT’de çalışan.. TRT’nin içini iyi bilen..
Bir tane uyanık adam arıyorum..
Elektriğini kesecek.. Sigortasını attıracak..Bağlantısını kesecek.. Türksat’a gidiş kablosunu kopartacak..
Bir tane uyanık adam..
Dikkat buyrun, “Yiğit” demiyorum..
“Uyanık” adam..
Öyle bir kadrolaşma olmalı ki..
Yiğit adamı zaten biz de aramıyoruz.
Ama “uyanık” bir adam da çıkmadı..
Darbecilerin o bildirisi..
Sanki o günkü normal haberleri okuyorlarmış gibi..
Eliyle “Başlayalım. Hazırım” işareti de yaparak.. (O işaret, bende çok daha ciddi çağrışımlar yapıyor ama.. O kadarını yazmayalım.)
Hiç teklemeden, okunuyordu..
Dedik ya..
Bu skandalı, görmezden gelecektik..
Ama TRT..
“Bizde skandal bitmez” diyerek..
Erhan Çelik isimli zatı, ana haber bülteni için işe aldı..
Astronomik bir ücretten bahsediliyor ama.
Henüz netleşmediği için..
Kısmen yalanlandığı için..
Onu erteleyelim..
Ama..
Can Dündar gibi..
15 Temmuz kanlı darbe girişiminin öncesinde.. Aynı FETÖ örgütünün..
MİT TIR’ları ile ilgili operasyonel çarpıtma haberini yayınlayan..
Ve casuslukla suçlanan.
Devletin sırlarını afişe etmekle suçlanan.
Bence en önemlisi..
Devlete iftira atmaktan mahkum olması gereken gazeteciye..
“Selam yollayan” Gülben Ergen’in kocası olması.
TRT’de çalışıyor olsa idi, atılmasını gerektiren bir vahim durumdu..
Ama TRT çok daha fazlasını yaptı..
15 Temmuz darbesini gördüğümüz halde..
15 Temmuz’dan önce TRT’de zaten çalışmayan Erhan Çelik’i..
15 Temmuz’dan sonra..
15 Temmuz’a imza atanlara selam yollayan bir kadının eşini..
İşe aldı..
Kimse kusura bakmasın..
Orası, özel televizyon değil..
Özel televizyonlar bile..
Son aylarda bu tür yanlışlardan kaçınmaya çalışırken..
Devletin televizyonunun.
Böyle bir hata yapma lüksü yoktur..
O adama..
Can Dündar ile selamlaşan eşi ile birlikte, Halk TV’de çalışabileceklerini hatırlatıp..
Fesih yazısını eline tutuşturmalıdır.
•
Skandal ile ilgili..
TRT kısmi bir açıklama yapmıştı.
Olayın özüne hiç değinmeden.
Gülben Ergen’in darbecilerle iş tutan ve casusluktan yargılanan Can Dündar’a selam yollamasından hiç bahsetmeyen..
“Ücret o kadar değil” açıklaması..
Dün de Erhan Çelik’ten bir açıklama geldi..
Tepeden bakan..
Kendisini ve TRT’yi eleştirenleri, “Küçük gruplar” diyerek tahkir eden bir açıklama..
Erhan Bey, itirazların özü ile ilgili ne diyor?
TRT hepten es geçmişti ama.
Erhan Bey şöyle bir değinmiş..
Cevabı şu: “Kendisinin görüşlerine kesinlikle katılmadığı bir gazeteciye sadece beşeri duygulardan yola çıkarak gönderdiği selam yüzünden..”
Oha yani..
Beşeri duygular?
Ne ola ki, beşeri duygular?
“MİT TIR’ları ile, DAEŞ’e silah yollanıyordu” diyebilecek kadar ahlaksızlaşan bir adama, hangi beşeri duygu ile yaklaşılabilinir ki?
Adam Türkiye’yi uluslararası arenada “terör örgütüne silah yardımı yapan bir suçlu” gibi gösteriyor..
TRT’den maaş alacak beyefendinin hanımı da..
“Beşeri duygularla, selam yolluyor..”
Bu hanımefendi..
“Yargılanan her gazeteciye selam yollayan bir iyilik meleği” olsa..
Anlarım da..
Çıkıp söylesinler..
Yargılanan ikinci bir gazeteciye..
“Selam yollamış” mıdır bu hanımefendi..
Dert ne?
Dert; Tayyip Erdoğan’ı suçlayan adamı övmek..
Tayyip Erdoğan’ı kötüleyip.. Karşısındakini makbul birisi gibi göstermek..
Bunu kendi “pazar”larında yapsalar..
Yine bu kadar önemsemeye gerek yoktu...
Ama...
İşe TRT karıştırılarak.. Casusa selam, Cumhurbaşkanı’na suçlama gönderiliyor ise..
O noktada “hop” demek de..
Hepimizin görevi olsa gerek..
•
Gülben Ergen, “Ben konunun ayrıntısını bilmiyorum. Zaten ilgilenmiyorum da.. Elime tutuşturdular.. Bir selam yolladım. Ama şimdi öğreniyorum ki.. Olayın arkasında, casusluk gibi bir suçlama varmış. Özür dilerim” dese..
Yine de..
“Eyvallah” diyeceğim..
Hanımefendi bunu da demiyor.
Kuyruğu dik tutup..
Eşi vasıtası ile.. “Görüşlerine katılmadıkları”nı deklare ederek, ikinci golü de atıyorlar..
Can Dündar, “görüşleri sebebi ile yargılanıyor”muş!
Vay vay vay..
İftira attığı için değil.. Devletin istihbarat teşkilatına, terör örgütüne yardım suçlaması yaptığı için değil.. Casusluk için değil..
“Görüşleri sebebi” ile yargılanıyormuş..
Bu kadarı da çok fazla ama..
TRT’de kimseyi suçlamıyorum..
Fakat onlar da şöyle bir silkinsinler..
Paralelleri döksünler..
Bu rezaleti daha fazla uzatmasınlar..
15 Temmuz şehitlerinin ruhlarını incitmesinler..