15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada, tanık olarak yazılı beyanda bulunan eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümgeneral Cevat Yazgılı, davanın bir numaralı sanığı Akın Öztürk'ün, gözaltında bulunduğu sırada, "İsrail bizi sattı" dediğini öne sürdü.
Davada sanık avukatının müşteki avukatlarına yönelik hakaret içeren konuşmaları nedeniyle duruşmaya ara verildi.
Yaşanan gerginlik esnasında sanıklardan Harun Biniş'in avukatı Ayten İzmirli, müşteki avukatlarının bulunduğu sıraya bakarak, "O parmağı alır gözüne sokarım ya da uygun bir yerine neyse..." ifadesini kullandı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmada Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalanması emrini veren ve o gece ilk uçuşu yapan sanık eski Pilot Kurmay Binbaşı Mehmet Fatih Çavur'un çapraz sorgusu yapıldı.
Mahkeme heyeti ve müşteki avukatlarından sonra sanığa soru sorma sırası müşteki avukatlarına verildi.
Bu sırada söz alan darbenin sivil yöneticilerinden Harun Biniş'in avukatı Ayten İzmirli, bir soru yönelttikten sonra müşteki avukatlarına yönelik beyanda bulunmak istediğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın taleplerin daha sonra alınacağını hatırlatmasına rağmen İzmirli, kayıtlara geçmesi için sözlerine devam edeceğini ifade etti.
Avukat İzmirli, mahkeme heyetinde bugüne kadar yayın yasağının da içinde bulunduğu birçok talebinin karşılık bulmadığını savundu.
Duruşma savcısını ise duyurularına yönelik duyarsız kalmakla suçlayan İzmirli, müşteki avukatlarının gizli bir şekilde cep telefonu üzerinden naklen yayın yaptıklarını öne sürdü.
İzmirli, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve davaya müdahil bakanlıkların avukatlarının sanıklara her avukatın bilemeyeceği teknik sorular yönelttiklerini, bu soruların dışarıdan birileri aracılığıyla iletildiğini iddia etti.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Giray da "Niye, avukattan daha bilgili kim olacak?" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın ise "Sizin zekanız bu tür soruların sorulmasına yetmiyor olabilir" diyerek tepki gösterdi.
Müşteki avukatlarının duruma itirazının devam etmesi üzerine İzmirli, müşteki avukatlarının bulunduğu sıraya bakarak, "O parmağı alır gözüne sokarım ya da uygun bir yerine neyse..." ifadesini kullandı.
İzmirli'nin sözlerine müşteki avukatları ve salondaki izleyiciler de sıralara vurarak tepki gösterdi.
Müşteki avukatları, hakarete uğradıklarını belirterek, başkandan müdahalede bulunmasını talep etti.
Avukatlar arasındaki tartışmanın devam etmesi üzerine Başkan Giray, duruşmaya ara verdi.
Taşhanlıoğlu: Rutin mesaime devam ettim
Aranın ardından tutuklu sanık Ahmet Taşhanlıoğlu savunma yaptı.
Akıncı Üssü'nde plan astsubayı olarak görev yaptığını, darbe girişiminin hiçbir aşamasında yer almadığını iddia eden Taşhanlıoğlu, 15 Temmuz'da üsse gelerek rutin mesaisine devam ettiğini belirtti.
Darbe girişimi sırasında sabaha kadar evinde kaldığına komşularının şahitlik edebileceğini savunan Taşhanlıoğlu, Akıncı Üssü'nün bombalanması üzerine ailesiyle lojmanlardan ayrılmak için aracıyla giriş kısmına geldiği sırada havacı astsubay olması nedeniyle gözaltına alındığını iddia etti.
"Akın Öztürk, 'İsrail bizi sattı' dedi"
Savunmadan sonra Mahkeme Başkanı Selfet Giray, dava dosyasına gelen evrakı okudu.
Giray, eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümgeneral Cevat Yazgılı'nın darbe girişiminden sonra gözaltında bulunduğu sırada yaşadıklarına ilişkin tanık sıfatıyla verdiği ifadenin bir nüshasının dosyaya dahil edildiğini söyledi.
Darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Yazgılı, dosyaya giren yazılı ifadesinde, gözaltında olduğu Ankara Emniyet Müdürlüğünde davanın bir numaralı sanığı Akın Öztürk'ün de aralarında bulunduğu üst düzey rütbelilerle aynı yerde kaldığını belirtti.
Yazgılı, yazılı beyanında, sanıklar Akın Öztürk, Aydemir Taşçı, Kemal Mutlu ve tanımadığı başka bir rütbeli ile sorgulama aşamasına kadar bir arada kaldıklarını kaydederek, "Başımızda polisler olduğu için Akın Öztürk ile sohbet etme imkanı bulamadım. Akın Öztürk bir ara benim de duyabileceğim bir şekilde kendi kendine ‘İsrail bizi sattı’ dedi. Bu sözü Kemal Mutlu da duymuş olabilir. Bu sözü duyduğumda darbe girişiminde dış güçlerin parmağı olduğunu düşündüm." ifadelerini kullandı.
İfadenin okunması üzerine söz alan sanık Akın Öztürk, Yazgılı'nın aleyhindeki beyanlarını kabul etmediğini belirterek, "Böyle bir konuşma geçmiş ise duyulacak kadar Kemal Mutlu yakınımdaydı, ona da sorulsun. Zinhar itiraz ediyorum. Aydemir Taşçı da oradaydı, ona da sorulabilir." dedi.
Mahkeme Başkanı Giray, sanıklar Mutlu ve Taşçı duruşmadan vareste tutuldukları için söz konusu ifadenin kullanılıp kullanılmadığının sorulması için sanıklara gelecek celse söz hakkı verileceğini kaydetti.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.