Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kandil’deki PKK’lılara yeni bir çağrıda bulunarak, “Senin bir şey yapmaya gücün yetiyorsa, git IŞİD’e yap, Türkiye’ye ne meydan okuyorsun? Kandil’de yan gelip yatıyor, Kobanê’dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et” dedi.
Kanal 7 televizyonunda gelişmeleri değerlendiren Akdoğan, özetle şunları söyledi:
Ahmet Türk’e kızmadım
“Bu konu (Kobanê’deki gelişmeler) sürecin tabii unsuru değildir. Her konuyu bununla ilişkilendirmek bu işi tamamen çözümsüzlüğe mahkûm etmek anlamına gelir. Dünkü konuşmamda biraz da sert çıkıyor gibi bir görüntü oluştu, ‘Ahmet Türk’e mi kızdın’ dediler. Ben Ahmet Türk’e kızmadım tabii. Kandil’den yapılan sorumsuz bir takım açıklamalar var, tehdit vari. Kimse Türkiye’yi tehdit edemez. Söylediğim şeyler doğrudan Kandil’den yapılan sorumsuz açıklamalara dönük. ‘Blöf yapıyor’ demişim de bize göstereceklermiş. Senin bir şey yapmaya gücün yetiyorsa git IŞİD’e yap, Türkiye’ye ne meydan okuyorsun? Var mı bir gücün kardeşim, niye Türkiye’den yardım istiyorsun o zaman? Yani uçmayı bilmiyor, çıkmış çatıya konuşup duruyor. Kandil’de yan gelip yatıyor, Kobanê’dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına git o zaman orada mücadele et. Böyle bir kandırmaca, sahtekârlık olmaz.
Kime meydan okuyorsun
Bir taraftan ‘Rojava düşüyor hadi Türkiye neredesin, yardım et’ diyor, öbür taraftan ‘Tampon bölge olursa savaş sebebidir’. Neyin savaşı? Sen zaten yapabilecek gücün varsa git yap zaten orada. Kime meydan okuyorsun. Bütün bunları bir tarafa bırakıp, artık yeni dönemde yeni pozisyonlar belirlemek gerekiyor. Esed rejimi seni parmağında oynattı, sen de ‘Bekle gör’ dedin. Esed seni getirdi getirdi, bak orada yalnız bıraktı şimdi. Neticede bu ‘7 kocalı Hürmüz’ işine dönmemesi lazım. Her kafadan bir ses çıkıyor. Burada bugüne kadar öne çıkardıkları kişi Öcalan’dır, heyet de Öcalan ile görüşmektedir. Bunun ötesinde bunlar paralel bir takım otoriteler icat ediyorlarsa bu çok sağlıklı olmaz. Yaşanan her şeyi ya zehir ediyorlar ya siyasi gerilim konusu yapıyorlar. Yaptığınız şeyleri de murdar etmenin mücadelesi içindeler. Birilerini getirmişler orada bağırıp çağırıyorlar, yardım edenleri taşlıyorlar.
HSYK sonucunu değerlendiririz
Olumsuz veya olumlu bir sonuç çıktığında bunu oturur değerlendiririz. Yani memleket için bir şey yapmak gerekiyorsa o zaman bu değerlendirilir ama ‘Bunu tanımıyoruz, etmiyoruz’ böyle bir şey söz konusu değil.”