AKP Ankara Milletvekili ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan, Abdullah Öcalan'ın ev hapsine çıkmasının gündemde olmadığı söyledi. Akdoğan, "Öcalan’a yeni bir imaj oluşturulmaya ve ev hapsi için zemin hazırlanmaya çalışıldığı iddiası da tamamen yalandır" dedi.
Yalçın Akdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "dağa çıkarız" sözlerini eleştirdiği yazısında Abdullah Öcalan'ın durumu hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Akdoğan'ın yazısı özetle şöyle:
"PKK, binlerce sivilin ve güvenlik görevlisinin şehit olmasına yol açan, büyük baskı ve zulümler yapan eli kanlı bir terör örgütüdür. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Demokratik siyasete ve hukuka inanan, kalbinde insani değerler bulunan hiçkimse de terör yöntemini, ölüm üzerinden netice alacak yollara başvurmayı tercih edemez, haklı göremez. Bugün hükümet, terörle kararlı bir mücadele vermektedir ve demokrasiye inanan herkesin de buna katkıda bulunması gerekir."
"Öcalan’a yeni bir imaj oluşturulmaya ve ev hapsi için zemin hazırlanmaya çalışıldığı iddiası da tamamen yalandır. Ne Öcalan’ın, ne de PKK’nın vasfı, imaj çalışmalarıyla veya başka herhangi bir yöntemle değiştirilemez. Çözüm konusunda iyimser olmak isteyen demokrat çevrelerin bu tür senaryolara prim vermesi de yanlış olur. Özellikle İmralı ile diyalog başlatılmasını önemseyen çevreler de hiçbir diyaloğun böyle bir meşrulaştırmaya zemin hazırlayamayacağını bilmelidir. Bu tür örgütlerle görüşen devletler, örgütlerin terörist vasfını ortadan kaldırmamış, silahların bırakılması ve bu yöntemden vazgeçilmesi şartıyla bir süreç başlatmışlardır. PKK’nın amacı ise bu yöntemi kabul ettirmeye çalışmak ve silahı bırakmadan bir çözüme ulaşmaktır. Bu ise ham hayaldir."
"Dağa çıkmak, sokağa dökülmek, ayağa kalkmak gibi metaforlar üst perdeden bir tepkiyi ifade etmek için zaman zaman diğer partiler tarafından da kullanılmıştır. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu bir televizyon programında tutuklu milletvekilleri konusunda “Tek şey kaldı elimize silah alıp dağa çıkmak” sözünü kullanmıştır. Devlet Bahçeli, 2009 yılında ‘Gerekirse dağa çıkarız, 50 yılda inmeyiz’ demişti. Bir MHP Grupbaşkanvekili de demokratik açılımı engellemek için gerekirse dağa çıkabileceklerini söylemişti. Bunların hepsi yanlış çağrışımlara kapı açan ifadelerdir. "