Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı ya da Ak Saray, 1 milyar 370 milyonluk maliyetinin yanı sıra, elektrik faturasıyla da "göz alıyor". Ak Saray’ın elektrik tüketimi yılda 10 bin ton karbon anlamına geliyor.
Yeşil Gazete'nin haberine göre, CHP Milletvekili Umut Oran TBMM’de bir soru önergesi verdi. Buna göre, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), oldukça "aydınlık" fotoğraflarıyla tanınan Ak Saray’ın aylık elektrik faturasını 700 bin TL olarak hesapladı. EMO’ya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisiyle birlikte başbakanlık binasından cumhurbaşkanlığı binasına terfi eden yeni “sarayı” her ay 1 milyon 800 bin kilovat saat elektrik tüketecek.
Fatura yüksek. Peki ya bu elektrik tüketimi karbon emisyonları ve elektrik israfı açısından ne anlama geliyor?
Yeşil Gazete, Türkiye’nin enerji üretim biçimini ve kullandığı kaynakları göz önüne alarak Ak Saray’ın iklim değişikliğine “katkısını” hesapladı:
Yılda 10 bin tona yakın karbon salımı
Erdoğan’ın yeni sarayının aylık 1 milyon 800 bin kilovat saatlik elektrik tüketimi yılda 21 milyon 600 bin kilovat saat yapıyor. Peki bu elektrikle neler yapılabilir?
53 milyon kilometre yol
– 1960 adet otomobilin bir yıllık karbon dioksit salımına;
– Ortalama bir otomobilin yılda 53 milyon 74 bin kilometre yol yapmasıyla açığa çıkacak salımlara;
– Yılda 159.862 İstanbul-Ankara uçuşunun yaratacağı salımlara
– Yılda 3336 ton çöpün yaratacağı sera gazı salımlarına eşit.
3170 ton kömür
Ak Saray’ın elektrik tüketimi ayrıca:
– Türkiye’nin en büyük hidroelektrik santralı olan Atatürk Barajı’nın ayda bir gün Ak Saray’a çalışması;
– 3170 ton kömür yakılarak elde edilebilecek elektrik;
– Yaklaşık 35 bin varil petrol tüketimi;
– Ve 4 milyon 250 bin metreküp dogalgaz tüketimi demek.
Erdoğan’ın her yıl 382 bin yeni fidan dikmesi lazım
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bir yılda havaya yaydığı karbon dioksiti yutmak için 4937 hektar orman gerekiyor. Bir başka hesapla her yıl 382 bin yeni fidan dikmesi gerekiyor; ki bu fidanlar ancak 10 yıl sonra sarayın saldığı yutacak hale gelebilsinler.
Sonuç olarak bu Cumhurbaşkanlığı Sarayı işi, bayağı kirli bir iş gibi görünüyor. Yani iklim değişikliği ve çevre açısından demek istiyoruz.