Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi aralarında Ahmet ve Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Murat Aksoy’un bulunduğu tutuklu yedi gazetecinin başvuruları hakkında Türk hükümetinden savunma istedi.
Yedi gazetecinin başvurularını “öncelikli” incelemeye alan AİHM, hükümete 4 Elim 2017 tarihine kadar yanıtlaması isteğiyle sekiz soru yöneltti. Bu sorular kapsamında tutuklamaların siyasi olup olmadığının araştırılması dikkat çekti.
Azerbaycanlı insan hakları savunucusu Rasul Jafarov’un başvurusuna cevaben 17 Mart 2016 tarihinde verdiği ihlal kararını hatırlatan AİHM, Türk hükümetine tutuklamaların siyasi olup olmadığını sordu.
Jafarov “yasadışı girişimcilik” ve "vergi kaçakçılığı” suçlamalarıyla ilgili olarak yürütülen bir soruşturmada tutuklanmış ancak AİHM tutuklamanın asıl amacının Jafarov’u bir insan hakları savunucusu olarak yürüttüğü faaliyetler dolayısıyla susturmak ve cezalandırmak olduğunu belirterek, Azerbaycan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18. Maddesiyle bağlantılı olarak kişi özgürlüğü hakkını düzenleyen 5. Maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti.
AİHS’nin 18. Maddesi, Sözleşme ile garanti altına alınan hak ve özgürlüklere öngörüldükleri amaç dışında kısıtlama uygulanamayacağını hükme bağlıyor.
Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay, Murat Aksoy, Atilla Taş ve Ali Bulaç’ı başvuruları hakkında Türk hükümetine sorular yönelterek savunma isteyen AİHM, hükümete tutuklama kararlarının 18. Madde uyarınca öngörülen amaç çerçevesinde bir amaçla uygulanıp uygulanmadığını sordu.
Daha önce Cumhuriyet gazetesinin tutuklu 10 yönetici ve yazarının başvurusu hakkında da Türk hükümetinden savunma isteyen AİHM, bunun için 2 Ekim’e kadar süre vermişti.
AİHM’in Altanlar ve Şahin Alpay’ın avukatı Veysel Ok’a gönderdiği bilgilendirme notuna göre hükümete yöneltilen sorular özetle şöyle:
1. AİHS’nin 35. Maddesi uyarınca başvuranlar tüm iç hukuk yollarını tüketmişler midir?
2. Tutuklama işleminin yasaya uygunluğu hakkında itirazlarını yapabilecekleri etkili bir başvuru yolu var mıdır? Özellikle de; soruşturma dosyası üzerindeki gizlilik kararı, başvuranların ve avukatlarının tutuklama ve tutukluluğa devam kararlarına itiraz etme imkanlarını kısıtlamakta mıdır? Anayasa Mahkemesi’ne başvuru süreci, özellikle de bu sürecin uzunluğu AİHS’nin itirazların “kısa süre içinde” sonuçlandırılması şartına uygun mudur?
3. Başvuranlar özgürlük ve güvenlik hakkına aykırı olarak mı tutuklanmışlardır? Özellikle, başvuranların tutuklandıkları tarihte dosyada yer alan deliller, tarafsız bir gözlemciyi isnat edilen suçun işlendiğine ikna etmeye yeterli miydi?
4. Mahkemelerce verilen tutuklama kararlarında AİHS’nin 5/3. Maddesi uyarınca alakalı ve yeterli gerekçeler sunulmuş mudur? Başvurucuların tutukluluk süresi aynı maddenin yargılamanın “makul bir süre içinde” olması şartıyla uyumlu mudur?
5. Başvuranlar AİHS’nin 5/3. Maddesi uyarınca hâkim karşısına derhal çıkarılmışlar mıdır?
6. Başvuranlar, AİHS’nin 5/1, 5/2, ve 5/4 maddelerinin ihlali olarak gördükleri tutuklulukları dolayısıyla AİHS’nin 5/5. Maddesi gereğince tazminat hakkına sahip midirler?
7. Başvuranların ifade özgürlüklerine bir sınırlama konulmuş mudur? Bir sınırlama söz konusu ise bu AİHS’nin 10/2. maddesi uyarınca gerekli midir ve kanunlarca tanımlanmış mıdır?
8. Başvuranlara uygulanan ve AİHS’nin 5. Maddesini ihlal ettiği öne sürülen özgürlükten yoksun bırakma (tutuklama) AİHS’nin 18. Maddesine aykırı olarak öngörülen amaç dışında bir amaçla mı uygulanmıştır? (Bakınız Rasul Jafarov – Azerbaycan davası)