Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişiminin 'tekrarlanmaması için atılması gereken adımların olduğunu' savunarak "Darbenin artçıları, yeni versiyonları olabilir. Amacımız 3 aydan daha kısa süre içinde atacağımız adımları atmak, yapacaklarımızı yapmak, süre dolmadan da OHAL’i yeniden kaldırmaktır. Çünkü derdimiz yangını söndürmektir" dedi.
"Bunlar Allah’a takiye yapıyor"
3 aylık olağanüstü hâl ilan edilmesinin ardından TBMM'deki OHAL tezkeresi görüşmelerinde "Fethullahçı Terör Örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in emir ve komutasına bağlı TSK içindeki paralel, alçak ve hain grubun darbe girişiminde bulunduğunu" söyleyen Adalet Bakanı Bozdağ, "Bunlar Allah’a takiyye yapıyor. Bize takiyye yapmaları zor değil. Allah’ı aldatanlar herkesi aldatırlar" diye konuştu.
Adalet Bakanı Bozdağ'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Gazi Meclis'i bir kez daha saygıyla selamlıyorum, hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Asker elbiseleri içinde bir grup 15 Temmuz'da emir komuta zinciri dışına çıkarak uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla, zırhlı araçlarla, bombalarla, ağır silahlarla, seçilmiş cumhurbaşkanına, TBMM'ye, başbakan ve hükümete, kısaca devlete ve 79 milyon aziz milletimize karşı Fethullah Gülen'in emir ve komutası altında hain bir darbe teşebbüsünde bulunmuştur.
"Fethullahçı Terör Örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in emir ve komutasına bağlı TSK içindeki paralel, alçak ve hain grubun darbe teşebbüsünün öncelikle Cumhurbaşkanımızın ölmeyi göze alarak İstanbul’a inmesi, TBMM’nin sabaha kadar demokrasi nöbetini Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığında demokrasi nöbeti tutması, başbakanımızın dik durması, milletimizin milli iradeye sahip çıkması, medyamızın birlikte hareketle insan haklarına ve demokrasiye sahip çıkması, bütün bunlardan önemlisi, aziz milletimizin ölümü göze alarak meydana çıkması, tankların, uçakların üzerine yürümesi, kurşunlara göğsünü siper etmesi, 79 milyon aziz milletimizin birlikte demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkması ve onurlu direnişiyle bu darbe teşebbüsü başarısız kılınmıştır.
"Parlamento cumhuriyet tarihinde ilk defa havadan bombalandı, düşman yurdumuzu işgal ettiğinde top seslerini duyan parlamento ilk defa topun mermisini gördü. Bu düşmanın dahi yapmadığının TSK içinde bir çete tarafından yapılması son derece düşündürücü bir ihanet saldırısıdır. Sivillerin üzerine hedef gözetilmeksizin ateş edilmesi, keskin nişancılarla vurulması, tanklarla ezerek halkımızın şehit edilmesi, bütün bunlar bu terör örgütünü gerçekleştirmeye çalıştığı darbe teşebbüsünün vahşi yüzünü gösteren somut örneklerden bazılarıdır. Hükümetimiz dün MGK’nın aldığı karar çerçevesinde, terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilmesi, bundan sonra da demokrasi ve hukuk devletimiz için tehdit olmaktan çıkarılması, bir daha darbe teşebbüsünün tekrarlanmaması, tekrarlanamaması, tedbirlerin hızlı ve kararlı bir biçimde hayata geçirilmesi maksadıyla OHAL ilan edilmesi yönündeki görüşünü Bakanlar Kurulu’na iletmiştir.
"Bakanlar Kurulumuz bu görüş doğrultusunda Türkiye’de 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesine karar vermiştir. Bu karar Resmi Gazete’de yayımlanmış ve aynı gün TBMM’ye gönderilmiştir. Anayasamıza göre olağanüstü hal tabii afet hallerinde, salgın hastalıklarda, ekonomik bunalımlarda veya temel hak ve hürriyetleri ortaya kaldırmaya yönelik şiddet hareketlerinin ortaya çıkması veya kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması halinde, bunlardan biri ya da birkaçının olması ilan edilebilir.
"Devletimizi adeta kanser gibi sarmış bulunan FETÖ ile bu örgütün TSK, yargı, emniyet, üniversitelerimiz başta kamu içindeki tüm uzantılarının kamudan temizlenmesi ve bunların ülkemiz için, demokrasimiz ve hukuk devletimiz için bir daha tehdit olmaktan çıkarılması maksadıyla bu karar alınmıştır. Hükümetimizin OHAL ilan etmeksizin bu kararlı adımları atma imkanı olsaydı bu adımı atmazdık. Karşı karşıya olduğumuz kriz diğer krizler gibi değildir. Cumhurbaşkanımızın en yakınında duran insanlar o kadar incelemeye, titiz denetlemeye rağmen görülemebiliyor. Genelkurmay Başkanı’nın en yakınında yer alan bu kişilerin bütün titizliğe rağmen fark edilememesi çok görülmez ama bütün çıplaklığıyla karşı karşıya olduğumuz bir tehlike olduğunu görmekteyiz. Bunlar Allah’a takiye yapıyor. Bize takiye yapmaları zor değil. Allah’ı aldatanlar herkesi aldatırlar.
"OHAL’le devlet kendisine OHAL vermiştir. Hükümet kendisine olağanüstü bir çalışma görevi vermiştir. Bu yapının devlet aygıtından temizlenmesi, devletimiz ve parlamentomuz için bir daha tehdit oluşturmaması için bu gerekli ve zorunlu bir adımdır.
"Yasaklar gelecek, kısıtlamalar olacak şeklinde bir değerlendirme yapılması yanıltıcı olur. Sanki Türkiye’de bu uygulamalar hemen başlamış demek büyük bir hata olur. Sıkıyönetim söz konusu değildir. Yönetim sivil idarededir. Valilerin gücü artırılmaktadır, hızlı karar alma ve uygulama imkanı getirilmektedir. Bu konuda ekonomiyle ilgili herhangi bir adım olmayacaktır.
"Şu anda 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü başarısız kılınmıştır ama tekrarlanmaması için atmamız gereken adımlar vardır. Artçıları olabilir, yeni versiyonları olabilir. Bu kadar badireyi atlattıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz, gelecekte hepimiz için daha büyük tehlikedir.
"Yönetim askerde değil, sivil iradede olacaktır. OHAL’in ilan edilmiş olması vatandaşlarımızın hayatında olağanüstü bir takım değişiklikler asla meydana getirmeyecektir. Bu olağanüstü hal, olağan halin kalıcılaşmasını sağlamak içindir.
"Ne yapacağız, bir takım kanun hükmünde kararnameler sevk edeceğiz. Kanun hükmünde kararnamelerin çıkarılmış olması TBMM’den bazı şeylerin kaçırılması anlamına mı gelir, hayır. Ortada bir yangın var, yangını söndürmek için elimizde su var, imkan var, onla meşgul olmamız gereken bir zamandayız. Derhal adımlar atılacaktır.
"Biz bunu gizli kapaklı yapmıyoruz. 3 ay koyduk süreyi, tamamlamak zorunda değiliz, amacımız 3 aydan daha kısa süre içinde atacağımız adımları atmak, yapacaklarımızı yapmak, süre dolmadan da OHAL’i yeniden kaldırmaktır. Çünkü derdimiz yangını söndürmektir."