Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasına sunulan hayvan hakları düzenlemesini yazdı.
Transhumanizm ile birlikte Transanimalizm’in de devreye alındığını yazan Dilipak, “Bu yasa bu anlamda yumuşak geçiş için hazırlanıyor. İstanbul Sözleşmesinde de aynı yolu izlediler. Cedaw, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote. Adım adım kurbağa haşlaması benzeri bir operasyon yiyoruz. Bakın bu yasa çıksın, birkaç seneye kalmaz, nasıl İstanbul Sözleşmesi aile içi şiddeti tırmandırdı ise, terk edilen ev hayvanları, sağda solda ölü bulunan hayvanlar görmeye başlarsınız” dedi.
“Bu yasaya karşı çıkacak olursanız, size; yoksa siz hayvanlara işkenceyi mi savunuyorsunuz, ya da tecavüzü mü diyecekler” diyen Dilipak, Hayvan Hakları Kanun Teklifi’nin yürürlüğe girmesi halinde, insanların kendi kurbanını kesemeyeceğini, hijyen gerekçe gösterilerek birçok yerdeki adaklık kurban kesme yerlerinin kapatılacağını ve kurbanların, Kızılay ya da yetkilendirilmiş vakıflar ile dernekler aracılığıyla şehir dışında bir mekânda kesileceğini ileri sürdü.
Hayvanlara kötü muamelenin kabul edilemez olduğunu ifade eden Dilipak, “Tekrar söylüyorum; ne kadar sorunlu yasa varsa hepsi böyle ala-i vala ile ‘ıslah edici’ pozlarla ve oy birliği ile çıkartıldı ve daha sonra sorun oldu. Bu yasa olmasa da, mala zarar, canice davranışlar her zaman cezalandırılabilir. Yeni düzenlemeler de yapılabilir, ama bu yapılırken dini hassasiyetler, ülke gerçekleri ve geleceğe yönelik ihtimal, maliyet ve riskler de değerlendirilir. Bu tür yasalar milletten saklı tepeden inme şekilde bir emrivaki ile Meclis’e getirilip yasalaştırılmaz” dedi.
Yazının tamamını okumak için tıklayın