AB'den fon almak için kamp İSTANBUL (A.A)

-AB'den fon almak için kamp İSTANBUL (A.A) - 26.09.2011 - Gençlik Gündemi Derneği Başkanı Sima Baktaş, Avrupa Birliği'nin aday ülkelere ''üyeliğe hazırlayıcı ve tamamlayıcı'' program ve projelerden yararlanma şansı sunduğunu belirterek, ''AB, bir sürü fon veriyor, ama Türk vatandaşlarının başvuruları, form yazımında sıkıntı yaşandığı için eleniyor. Formun düzgün doldurulması ve fonlardan olabildiğince fazla yararlanabilmek için AB Fonu Yazma Kampı düzenliyoruz'' dedi. Baktaş, AB'nin, Türkiye gibi aday ülke konumunda bulunan ülkelere, hem tam üyelerin yararlandığı program ve projelerden hem de bu ülkelere yönelik ''üyeliğe hazırlayıcı ve tamamlayıcı'' program ve projelerden yararlanma şansı sunduğunu belirtti. AB'nin teknolojiden kültüre, sağlıktan eğitime kadar birçok farklı alanda, ''ortak bir Avrupa bilinci'' ortaya çıkarmak adına üye ve aday ülkelere fon sağladığını anlatan Baktaş, ''İnsanların kafasında bir proje var, ama nasıl yazacaklarını bilmiyorlar. AB, aday ülkelere bir sürü fon veriyor, ama Türk vatandaşlarının başvuruları, form yazımında sıkıntı yaşandığı için eleniyor'' diye konuştu. AB projelerinin standart bir yazım tekniği olduğunu, konu ne olursa olsun soruların aynı olduğunu ve bunun için de ciddi bir eğitime ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Baktaş, formun düzgün doldurulması ve fonlardan olabildiğince fazla yararlanabilmek için AB Fonu Yazma Eğitim Kampı düzenlediklerini kaydetti. Derneğin, Ekonomistler Platformu ve Bahçeşehir Üniversitesi AB Kulübü iş birliğiyle 11-16 Ekim'de Şile'de 4. kez AB Proje Yazma Kampı gerçekleştireceğini belirten Baktaş, 6 günlük yoğunlaştırılmış eğitimde, uzman eğitmenler tarafından, uygulamalı ve interaktif eğitim teknikleriyle katılımcılara kapsamlı bir şekilde AB fonlarından yararlanabilmek için proje yazma eğitimi verileceğini söyledi. Kampın, Türkiye'nin fon kaynaklarını kullanabilecek teknik bilgi eksikliğini ortadan kaldırmayı amaçladığını anlatan Baktaş, ''Proje yazım teknikleri ve örnek projeleri yakından takip etmek için organize edilen kamp, katılımcıları, fonları almaları için hazır hale getiriyor'' dedi. AB projelerinin yüzde 90'ının Türkçe yazıldığını, kampta da Türkçe eğitim verildiğini belirten Baktaş, kampa katıldıktan sonra gerçekleştirilen proje başvurularından 11'inin kabul edildiğini bildirdi. -Gelir, madde bağımlılığına karşı mücadelede kullanılacak- Sima Baktaş, eğitim kampının geliriyle, liselerde madde bağımlılığına karşı gençleri bilgilendirecek aktiviteler yapacaklarını belirtti. Eğitime kurumsal ya da bireysel düzeyde AB hibe projelerinin hazırlanması, planlanması ve uygulanmasında doğrudan sorumluluk alan veya bu alanda çalışmayı isteyen tüm kişilerin katılabileceğini belirten Baktaş, başvuranlar arasında en iyi 40 projenin kampa davet edileceğini söyledi.  Sima Baktaş, Şile'de bir otelde 6 gün sürecek kampın kişi başı toplam bedelinin 890 lira olduğunu ifade ederek, eğitimin sonunda 2 sertifika verdiklerini kaydetti.  -''6 yıllık fon 4,9 milyar avro''- Avrupa Birliği Bakanlığından alınan bilgiye göre, 1999 yılında AB'ye aday ülke konumuna gelen Türkiye, 2001 yılı sonu itibarıyla hibe nitelikli fonlardan tek bir çerçeve altında yararlanmaya başladığı. Buna göre, Türkiye'ye, adaylık sürecindeki yasal ve kurumsal düzenlemeleri yapabilmesi için projeler yoluyla yıllık 177 milyon avro verilmesi öngörüldü. 2002-2006 döneminde Türkiye yaklaşık 1,3 milyar avroluk fonu, toplam 164 proje için kullandı. AB 2007–2013 yıllarına ait bütçe dönemiyle birlikte aday ülkelere sağladığı mali yardım mekanizmasında değişikliğe gitti. Buna göre, aday ve potansiyel aday ülkelere yapılan mali yardımlar, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) adı altında birleştirildi. Beş bölüm halinde yapılandırılan IPA, geçiş dönemi ve kurumsal yapılanma desteği yanı sıra çevre, ulaştırma, bölgesel rekabet, insan kaynakları kalkınması ve kırsal kalkınma olarak belirlenen yeni alanlarda katılım öncesi mali destek sağladı. IPA kapsamında, 2007-2013 yılları itibarıyla bütçelenen toplam fon, yaklaşık 10,1 milyar avro tutarında oldu. Bu tutarın yaklaşık yarısını oluşturan 4,9 milyar avro, nüfus ve yüzölçümü büyüklüğü dikkate alınarak, Türkiye için ayrıldı.