Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için gittiği New York'ta başta Dışişleri Bakanı John Kerry olmak üzere hiçbir ABD'li yetkiliyle görüşmeden dönen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Washington yönetimi tarafından "etkisiz" olarak gördüğü öne sürüldü.
Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Tanır, ABD Başkanı Baracak Obama'ya yakın bir kaynağın "Davutoğlu’na karşı ABD yönetiminde her zaman bir alerji vardı. Ama son kurultayla birlikte Davutoğlu’nun tamamen etkisiz eleman olduğuna kani oldular. Davutoğlu’nun elinde hiçbir güç olmadığına ve onunla yapılacak görüşmenin gereksiz olduğuna inanıyorlar. Onun yerine, müsteşarlığı döneminde de yakından çalıştıkları Feridun Sinirlioğlu ile işleri sürdürüyorlar" dediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da geçen yıl gittiği ABD'de Obama'yla değil, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmüştü.
Öte yandan, İlhan Tanır, ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın bir toplantıda "Dışişleri bakanlığınız süresince yaptığınız ve ileride hiç özlemeyeceğiniz ne var?” sorusuna "Türk Dışişleri Bakanı Mr. Davutoğlu’nun o katlanılmaz tarih derslerini hiç özlemeyeceğim" dediğini yazdı.
İlhan Tanır'ın Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (4 Ekim 2015) nüshasında yayımlanan haberi şöyle:
New York’ta BM Genel Kurulu’na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD’li hiçbir yetkiliyle görüşemeyerek Türkiye’nin yolunu tuttu. Sadece ikili görüşme değil, şöyle koridorda, rastlantısal olarak dahi karşılaşıp Dışişleri Bakanı Kerry ile dahi bir el sıkışması imkânı olmadı. Davutoğlu’nu, başbakan olduğu Ağustos 2014’ten itibaren Başkan Barack Obama’nın da telefonla dahi aramadığını hatırlatalım.
Geçen yıl New York’a giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Obama ile görüşememiş, yerine Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmüştü. Davutoğlu ile hiçbir yetkilinin görüşmemesini, Washington’da Obama yönetimine yakın bir ABD’li kaynağa sordum. Kaynağın Obama yönetiminin Davutoğlu’na bakışını açıklayan ifadeleri şu oldu:
‘’Davutoğlu’na karşı ABD yönetiminde her zaman bir alerji vardı. Ama son kurultayla birlikte Davutoğlu’nun tamamen etkisiz eleman olduğuna kani oldular. Davutoğlu’nun elinde hiçbir güç olmadığına ve onunla yapılacak görüşmenin gereksiz olduğuna inanıyorlar. Onun yerine, müsteşarlığı döneminde de yakından çalıştıkları Feridun Sinirlioğlu ile işleri sürdürüyorlar. Daha mühim konulara zaten Erdoğan karar veriyor. ‘Davutoğlu peki ne yapıyor’ diye soran çok. Kendisine bundan dolayı randevu verilmiyor. Son dönemde Erdoğan’la ilgili olumlu konuşan tek bir ABD’li yetkiliye de rastlamadım. Özel görüşmelerde tek bir Amerikalı yetkili dahi Erdoğan’ın savunmasını yapmıyor artık. Gerisini siz tahmin edin.’’
'Erdoğan da gidemedi'
New York’taki BM toplantılarına, diğer uluslararası toplantılar gibi, Cumhurbaşkanı ve Başbakan, sıralı olarak katılıyor. Buna rağmen ağustos başına dek, Erdoğan ABD’ye gitmek istediğini söylüyordu. Beyaz Saray kendisine randevu vermediği için bu olmadı. Erdoğan’ın hesabı, İncirlik açılımı sonrası, ‘iyi dilek ortamından’ yararlanmak ve Ağustos veya Eylül’de Obama’yı ziyaret edebilmekti. Seçimler öncesi Erdoğan ile böyle bir resim vermesinin riski ve ağırlığını Obama almak istemedi. Kasımdaki seçimden sonra G20’nin Antalya’da toplanacak olması da, Obama’nın Erdoğan’ın taleplerini reddetmesi için çok iyi bahane oldu. Obama ile görüşemediği için New York’a gitmeyen Erdoğan’ın gönderdiği Davutoğlu ile herhangi bir Amerikalı yetkili neden görüşsündü?
'Mr. Davutoğlu'nun tarih dersleri'
ABD’li kaynak, Davutoğlu ile ilgili daha önce hiç anlatılmamış şu hikâyeyi paylaştı: “Önceki ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, bakanlığının son döneminde bir ara düşerek kafasını vurmuş, doktorlarının tavsiyesiyle bir süre dinlenmeye evine kapanmıştı. Bundan dolayı bizzat kurduğu ‘’Foreign Affairs Policy Board” isimli dışilişkiler danışma kurulunun son toplantısına video konferansla katılan Clinton’a, Kurul’un ve Brookings Enstitüsü’nün Başkanı Strobe Talbott son bir soru sormak istedi. “Madam, dışişleri bakanlığınız süresince yaptığınız ve ileride hiç özlemeyeceğiniz ne var?” Odada bulunan iki düzine kişiden birine göre Clinton gülerek şu cevabı verdi: ‘Türk Dışişleri Bakanı Mr. Davutoğlu’nun o katlanılmaz tarih derslerini hiç özlemeyeceğim.’ Ve bir kahkaka tufanı koptu.”