Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Türkiye’nin AB’ye üye olması durumunda Türk vatandaşlarının iş için Avrupa’ya gideceği iddialarıyla ilgili olarak, “Kapıları açsalar, biz kendi kapımızı kaparız. Belçika’ya gitseler iş yok, güç yok; ne yapacak orada?” dedi.
Bozkır Türkiye’nin Kıbrıs sorununu çözmek istediğini belirterek “Fransa’nın ve özellikle de Almanya’nın Kıbrıs sorununun arkasına saklanarak, Türkiye'nin üyeliğini engellemesini teşhir etmek istediklerini” öne sürdü. Bozkır “Kıbrıs sorununda AB tarafından önlerine getirilen tüm taleplerin aslında Rum tarafının talebi olduğunu” söyledi.
‘Okyanus’ta küçük bir kağıt gemi’
AB Bakanı, sözlerine Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde ülkesinin iyi bir noktada olduğunu savunarak;
“Avrupa Birliği süreci fasıl açmaktan ibaret bir süreç değildir. Uluslararası kuruluşa üyelik de değildir. AB başka bir olay. AB günlük yaşamında her alanda etki yapar. Refah, eğitim ve yaşam kalitesini artıran, geleceğe daha güvenli bakmasını sağlayan bir yapıdır. Okyanusta küçük bir kâğıttan gemidir. AB süreci konusunda çok daha sağlıklı bir noktadayız. Bütün gereksinimleri yerine getirdiğimizde o fasıl bizim için açılmıştır” dedi.
‘Kapıları açsalar, biz kendi kapımızı kaparız’
Bozkır, üyeliğin Avrupa’ya doğru bir göçe sebep olacağı endişelerine ise şu şekilde yanıt verdi;
“Kapıları açsalar, 20 milyon Türk vatandaşı gidecek, diyorlar. Kapıları açsalar, biz kendi kapımızı kaparız. Belçika’ya gitseler iş yok, güç yok; ne yapacak orada? Öyle bir kötü bir ilerleme raporu çıktı ki… Raporu yazan kişiye ‘Sen hiç Türkiye’ye geldin mi?’ dedim. ‘Gelmedim’ dedi. Bayramın üçüncü günü rapor yayımladılar. Dedik ki, “Başka bir gün yayınlayın”, “Hayır” dediler. Yayınladılar ne oldu, hiç kimseye bir yarar sağlamadı. İlerleme raporu için katkılarımızı vereceğiz. Müsteşarımız yakın bir tarihte Brüksel’e gidecek.”
‘KKTC ve Azerbaycan geleneği değiştirilmemeli’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk yurtdışı ziyaretini Kıbrıs’a yapmasına Yunanistan’dan gelen tepkilere de şu yanıtı verdi;
“Biz Yunanistan’la çok iyi ilişkiler kurmayı arzu ediyoruz. Yunan iç politikası eski reaksiyonları devam ettiriyor. Türkiye’de bir gelenek vardır. İlk ziyaret KKTC’ye, ikinci ziyaret Azerbaycan’a yapılır. Bunun değiştirilmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, hiçbir hasmane söz içermeyen mesajları vermiş, KKTC’yi ziyaret etmiştir.”
“Toprak müzakere malzemesi değil”
Bakan, Rum tarafının vetosunun kaldırılması ya da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerindeki ambargonun kalkması için Maraş’ın Rumlara verilmesinin gündemde olup olmadığı sorusuna ise;
“Biz hiçbir zaman toprak konusunu müzakere malzemesi yapmadık. Aslında Kıbrıs’ta referandum istendiği gibi tecelli etmediği zaman mali işbirliği ve ticaret yönetmeliği de geri kaldı. Ticaret yönetmeliği kısmen de ambargoyu da kaldıracaktı. Ercan’a karşılık Magosa Havaalanı'nı tanıyalım dedik: ona da hayır, dediler. Bir sürü denklem var."
Doğalgaz ve su faktörü
Volkan Bozkır, Türkiye’den Kıbrıs'a elektrik ve su hattı yapılması ile Kıbrıs çevresindeki doğalgaz aramalarının barış umutlarını hızlandırdığını söyledi ve ABD’nin sürece katkısını AB’den görmemekten yakındı;
“Doğalgaz ve su faktörü ABD’nin ilgisini buraya çekmiştir. Kıbrıs müzakereleri bir noktaya ilerlediyse bu ABD sayesindedir. Bu AB ile olmuyor. AB’den gelmiş bir kağıt veto yetkisi yüzünden Rum kesiminin kağıdı oluyor. Ben şahsen bu senenin ortalarında çok ümitliydim. Hâlâ umutluyum. Çözüm bulunmazsa ne olur? 30 tane planın olur. Kıbrıs ile ilgili o kadar çok plan var ki.”
“Almanya Kıbrıs’ın arkasına saklanıyor”
Bozkır, Almanya ve Fransa’nın Kıbrıs sorununun arkasına saklanarak Türkiye’yi engellediğini de söyledi. Kıbrıs sorununun çözümünün bu sebeple de çok önemli olduğunu belirtti;
“Bazı AB üyeleri Kıbrıs’ın arkasına saklanıyor. Örneğin Almanya. Kıbrıs çözülürse Türkiye önünde net bir engel olarak görülmekten korkuyorlar. Fransa’yı da bunun içinde sayabiliriz. Şu Kıbrıs sorunu çözülsün de gerçek karşı çıkanlar ortaya çıksın diye çok istiyorum.”
“Hâlâ umudum var”
AB Bakanı 2014 yılı ortasına kadar ülkesinin AB üyeliği konusunda çok umutlu olduğunu, kendisinde bu umut azalsa da, devam ettiğini ekledi;
“Türkiye’de kaç fasıl açıldı diye kanaat var. Fasıl açmanın önemi o faslın açıldığı katılım konferansıdır. Katılım konferansı fasıl açmaktan önemlidir. AB’nin müzakerelere devamı teyit ettiğinin göstergesidir. Önemli değişiklikler olacak. Bütün AB yetkilileri değişti. Bunlarla meydana gelecek yeni bir enerji. Cumhurbaşkanımız bu sürecin buraya gelmesinin en başmimarıdır. Bu süreci eski rayına oturtmak çok önemli.”