Yaşam

78'liler, 16 Mart davasına müdahil olmak istiyor

Devrimci 78'liler Federasyonu ve Ankara 78'liler Derneği üyeleri, zamanaşımına uğrayan 16 Mart davasına müdahil olmak için başvuruda bulundu

30 Ekim 2008 02:00
Devrimci 78'liler Federasyonu ve Ankara 78'liler Derneği üyeleri, İstanbul Beyazıt'ta 30 yıl önce 7 öğrencinin ölümü, 41 öğrencinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı ve silahlı saldırıya ilişkin 3 sanığın yargılandığı ve zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilen davaya müdahil olmak üzere başvuruda bulundu.

Devrimci 78'liler Federasyonu ve Ankara 78'liler Derneği üyeleri, avukatlarıyla birlikte Ankara Adalet Sarayına gelerek, müdahil olma taleplerine ilişkin dilekçeleri, davayı gören İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesine iletilmek üzere nöbetçi ağır ceza mahkemesine verdiler.
Devrimci 78'liler Federasyonu Kurucu Üyesi ve Ankara 78'liler Derneği Üyesi Avukat İlyas Danyeli, AA'ya yaptığı açıklamada, mahkemenin davayla ilgili zaman aşımı kararı verdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Ancak, bu karar henüz kesinleşmedi, Yargıtay aşaması devam ediyor. 16 Mart olayı, basit, adi bir cinayet değildir; insanlık suçudur ve bu suçlar zaman aşımına uğramaz. Bu, Türk hukukunda teknik olarak tanımlanmamış, ancak uluslararası ceza hukukunda bu böyle. Bu iddiamızla müdahale başvurumuzu yaptık. Konuyu, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyacağız."

-"ZAMAN AŞIMI KARARI HUKUKEN VE VİCDANEN YANLIŞ"-

Devrimci 78'liler Federasyonu ve Ankara 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, başvuruda bulunmadan önce, dernek merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "16 Mart 1978'de Türkiye tarihinin en çok bilinen kontrgerilla eylemlerinden birinin düzenlendiğini" söyledi.
"Türkiye'yi darbe sürecine hazırlayan bu kanlı katliam için defalarca suç duyurusunda bulunulduğunu, iki kez dava açıldığını" ifade eden Sümbüloğlu, ancak bu davaların, zaman aşımı gerekçesiyle kapatılmak istendiğini savundu. Zaman aşımı kararının hukuken ve vicdanen yanlış olduğunu dile getiren Sümbüloğlu, "Hukuken yanlıştır. Çünkü devlet kurumlarından istenilen belgeler bilerek geciktirilmiş ve 30 yıllık sürenin dolması beklenmiştir. Vicdanlarda ve halkın belleğinde ise zaman aşımı hiçbir zaman yoktur. Katillerle hesaplaşmak,
onlara hak ettikleri cezaları vermek, kaybettiğimiz kardeşlerimize hepimizin borcudur" diye konuştu.