T24 Haber Merkezi
Geçen yıl aralık ayında 60'ın üzerinde çalışanını AB’den aldığı fonların bitmesini gerekçe göstererek işten çıkaran Hayata Destek Derneği, işe iade talebiyle açılan davayı kaybetti.
Dernek çalışanının İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi’nde açtığı davayı karara bağlayan mahkeme, derneğin projenin bitmesi gerekçesini haksız bularak çalışanın işe iadesine karar verdi. İş akdinin feshinin geçersizliğine hükmeden mahkeme, davacının işe başlatılmaması halinde de tazminat ödenmesine hükmetti.
Dernek çalışanının avukatı Erselan Aktan, derneğin daha önce de aynı gerekçeyle çalışanlarını işten çıkardığını ve mahkemelerin iş akdinin feshinin geçersizliğine hükmettiğini belirtti.
Aktan, “Bu dava Hayata Destek Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının proje bittiği gerekçesiyle çalışanlarını hukuka aykırı ve tamamen keyfi şekilde işten çıkarmamaları gerektiğine ilişkin emsal niteliktedir” dedi.
“Türkiye’de Hayata Destek Derneği gibi proje bittiği gerekçesine sığınarak çalışanlarını işten çıkaran, bunu normal ve sıradan sayan çok sayıda dernek var” diyen Aktan, “Umalım ki STK’lar bu alışkanlıktan vazgeçer” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 10 ilde ofisleri bulunan Hayata Destek Derneği, Aralık ayında 60’tan fazla çalışanının işine son vermişti. Mersin, Mardin, Batman, Diyarbakır, İstanbul ve Urfa’da işten çıkarılan dernek çalışanları işe iade talebiyle bulundukları illerde davalar açmıştı.
Hayata Destek Derneği, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştı: Hayata Destek Derneği olarak 2005 yılından beri insanlık, ayrım gözetmeme, tarafsızlık, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkeleriyle Acil Yardım, Mülteci Destek, Çocuk Koruma ve Sivil Toplumu Güçlendirme ve Koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz. Son derece zor bir konu üzerinde çalışan bir sivil toplum kuruluşu olarak gelir kaynaklarımız ne yazık ki sadece ulusal ve uluslararası yardım fonlarından oluşuyor. Dolayısıyla geliştirdiğimiz projeler bu fonlar tarafından sunulan desteklerle ancak hayata geçirilebiliyor. Aynı zamanda bu fonlar sayesinde istihdam yaratabiliyoruz. Hayata geçirdiğimiz projelerin takvimini ise destekleyici kurumlar ile birlikte belirliyoruz. Bu takvim esas alınarak yarattığımız geçici ya da kalıcı istihdam olanaklarının devamlılığı, ilgili fonun devamlılığıyla doğrudan ilişkili olduğu da aşikar. Ekiplerimizin büyüklüğü ve çalışma süreleri de birçok sivil toplum kuruluşunda olduğu gibi projelerin sürelerine bağlı olarak değişebiliyor. Haberinize konu olan durum da ilgili projenin ve projeye ait fonun 31 Aralık 2022 tarihinde sona erecek olmasından kaynaklanan doğal bir süreçtir. Bahsi geçen projenin 2023 Şubat ayında sonlanacağına dair herhangi bir resmi beyan derneğimiz yönetimi tarafından yapılmamıştır. Gerekli bilgilendirme, yasal süre içinde çalışma arkadaşlarımıza iletilmiş, iş kanunu kapsamında çalışma sürelerinden doğan yasal haklarının kendilerine teslim edileceği taahhüt edilmiştir. Çalışan esenliğine değer veren ve içeride çalışanın hakkını gözeten; babalık izni, regl döneminde esnek çalışma izni, mekan bağımsız çalışma pratiği, cumaları yarım gün mesai, çalışanlara psikolojik danışmanlık hizmeti sağlanması gibi yenilikçi pek çok uygulamayı hayata geçişmiş bir kurumuz. Böyle bir yaklaşım ve kültürle bu gibi bütçe küçülmelerini yönetmekte elimizden geldiğince titiz davranıyoruz; bu süreçte tüm paydaşların en az hasara uğraması için uğraşıyoruz. Proje fonları ve kaynak geliştirme operasyonlarımızla elde ettiğimiz kaynakları, istihdam ettiğimiz çalışma arkadaşlarımız için en etkin şekilde kullanmak öncelikli hedefimizdir. Paylaşımcı bir kurum olma misyonumuzla kurulduğumuz günden bu yana, benzer küçülme dönemlerinin ardından işe alımlarda önceliğimizi daha önce birlikte çalıştığımız çalışanlarımıza verdiğimizi de önemle belirtmek isteriz. Kurum kültürü haline getirdiğimiz bu uygulamamız, 31 Aralık 2022 itibarıyla yollarımızı ayırmak zorunda kaldığımız çalışma arkadaşlarımız için de geçerli olacaktır. Takdir edersiniz ki sivil toplum alanında yetişmiş, tecrübeli ekip arkadaşları bulmak hiç de kolay değil. Onları muhafaza edememek ise en büyük gönül yaramız. Yeni fonlar buldukça onları yeniden aramıza katmamız ise teselli kaynağımız. |