Betül Tanbay *
Belki de matematikçiler sıfır denen sayının pek de kolay olmadığını siyasetçilerden daha iyi biliyorlar. Biz her sorunu çözeriz demiyorlar, ama birlikte her sorunu oturur konuşur, tartışır, mümkünse de çözeriz diyorlar.
Kafkas Matematik Konferansı (CMC) da birlikte yaşamanın mümkün olduğuna inanan matematikçilerin projesi. Azerbeycan, Ermenistan, Gürcistan, İran, Rusya ve Türkiye Matematik Dernekleri, Avrupa Matematik Birliği’nin şemsiyesi altında buluşulmuş ve ilk toplantı Tiflis’te gerçekleşmişti.
Maalesef konu ayrılmak, kavga etmek, savaşmak olunca, “haber değeri” daha yüksek oluyor, barış projeleri ya hiç duyulmuyor, duyurulmuyor, ya iftiralarla yok ediliyor ya da kenarda köşede kaynıyor. Hatırlatalım: 2014 yılının Eylül başı idi. Dünya, Wales şehrindeki NATO Zirvesine odaklanmıştı. Siyasetçilerin “demokrasi, “özgürlük”, “barış” kelimelerini ağızlarından düşürmediği buluşmaya ekranın en dış yüzeyinden bakarsanız, sanki NATO zirvesiyle CMC projesinin hedefi aynıydı. Ama kamuoyu önünde anlatılanlarla kapalı salonlarda alınan kararlar maalessef çok farklıydı, ve hiçbir ekrana gerçek yansıyamıyordu. Aradan geçen 3 sene içinde NATO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, G harfinin sekizleri, yirmileri, kaç kez toplandılar. Sonuç? Sıfır mı? Keşke sıfır olsa, razıyız. Sonuç kocaman eksi bir sayı L!
Bu hafta Van’da ikinci Kafkas Matematik konferansında buluştuğumuzda, şu soruyu sormamak mümkün değildi: Yerinden yurdundan edilmek, yok yoluna canından olmak bu toprakların değişmez kaderi mi?
Matematikçilerin hayata bakışı kendileriyle sınırlı olmaz çoğunlukla…Ne de olsa sabahtan akşama eksi sonsuzla artı sonsuz arasında gidip geliyoruz. Sonlu hayatlarımızın başı ve sonu belirsiz insanlık tarihinde yeri az çok belli. “Hoş bir seda” ise hedef, birkaç kayda değer teorem, bir konferansta ortak düzgün çalışmalar yapılabilecek bir dosta rastlamak yetebilir her birimize. Tiflis’te hem Kafkas ülkeleri, hem komşuları, hem de pek çok ülkeden yüzlerce matematikçi buluşmuştu. Yedik, içtik, dans ettik, bol matematik anlatıp dinledik. Aklımda kalan en güzel an, kapanış gecesinde azeri, ermeni ve türk matematikçilerin kafkas danslarını birlikte yapmalarıydı. Son gün toplanan yönlendirme komitesinde ikinci toplantının Türkiye’de yapılmasına karar verildi. Katılan ülkelerin coğrafyasını ve tarihini biraz olsun bilince, Van şehrimiz akla gelen ilk yer oldu.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile Türk Matematik Derneği’nin işbirliği ile Ağustos 2016’da CMC-2 yapılacaktı. Ama yine siyaset girdi aramıza! Yılın başından beri olanlar zaten güven içinde buluşmamızı zorluyordu, 15 Temmuz ardından böyle bir olumlu buluşmaya kalkışmak imkansıza dönüştü. Sebatlıydık. Son dakikada tüm paydaşlarla “erteleme” kararı aldık. Şartların güçlüğüne rağmen, ikinci konferansı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde 22-24 Ağustos 2017 tarihleri arasında başarıyla gerçekleştirdik. Vanlı meslekdaşlarımız sayesinde artık unutulmaya yüz tutan doğu misafirperverliğinin ne olduğunu bir kere daha hatırladık.
Siyasi zirvelerle Matematik Konferanslarının benzer gözüken hedefleri bizi yanıltmasın. Zirvelerdeki “güvenlik, refah, ortak değer” hedeflerine bir türlü erişilmiyor. Bizim mütevazi buluşmalarda ise siyasi ve ikiyüzlü sözler verilmiyor ama süreklilik konusunda çok azimli davranılıyor. Üçüncü toplantımızı Rostov, Rusya’da iki sene sonra yapmak kararı alarak sevgi ve saygı dolu ayrıldık. İlki gibi bu buluşma da basında pek yer bulamayacak. Matematikçilerin kapalı kapılar ardında aldıkları sonuçları kamuoyuyla paylaşmaları belki pek kolay değil, ama sınırları ve farkları aşarak buluşabiliyor olmaları bilinmesi gereken güzel bir örnek değil mi? Matematikçilerin barışı siyasetçilerin barışına örnek olabilir mi?
*Betül Tanbay Türk Matematik Derneği’nin ilk kadın başkanıdır. Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümünde öğretim üyesidir.