Yaşam

40'larındaki erkekler 'karı' gibi davranıyor

Prof. Osman Müftüoğlu, 40'lı yaşlardan itibaren erkeklerin, kadınlara göre daha kaypak ve samimiyetsiz davrandığını ileri sürdü

18 Mayıs 2009 03:00
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, 40'lı yaşlardan itibaren erkeklerin, kadınlara göre daha kaypak ve samimiyetsiz davrandığını ileri sürdü.

Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman'a konuşan Prof. Müftüoğlu, "Kadınlar, 40 yaştan itibaren, ilişkilerin anlamını sorgulamaya başlıyor. Frene basmaya öncelik verdikleri için, tüm bağlantılarını gözden geçiriyorlar. Ve erkeklere oranla çok daha samimi davranıyorlar.
Erkekler ise kadınlara göre çok daha kaypak ve samimiyetsizler. Daha çok "karı gibi" davranan erkekler aslında. Onlar "Ben kimim? Statüm ne? Poziyonumu sağlama aldım mı? Yükseldim mi? Ödülüm ne?" gibi şeylere kafa yoruyorlar" dedi.


Kadının 40'lı yaşlarda ruhsal olarak zenginleştiğini, dişiliğini gerçek anlamda keşfettiğini belirten Müftüoğlu, erkelerin ise içine çekildiğini, paniğe kapıldığını ve korktuğunu söyledi.

Ayşe Arman'ın Hürriyet gazetesinde bugün (17 Mayıs 2009) yayımlanan röportajı şöyle:


Bu dizi, benim başımın altından çıkmadı.
Ertuğrul Özkök, "40 yaş kadını dizisi yapmanı istiyorum" dedi.
Emir, büyük yerden geldi.
"Tabii yaparım" dedim ama...
Araya bir sürü şey girdi.

Ve bir gün kendimi Londra’da küçük bir lokantada buldum, 3 çift yemek yiyorduk. Ben de birkaç gün sonra Philippe Starck’a röportaja gidecektim, "Acayip seksi bir adam, sizce de öyle değil mi?" dedim, masadaki erkek arkadaşlarımdan 55 yaşında olanı, "Kaç yaşında?" dedi, "Bilmem 60 galiba" dedim, "Bırak Allah aşkına 60 yaşında adamın neresi seksi olur ki?" dedi.

Tartışma böyle başladı.

Birden demesin mi? "Senin de beş senen kaldı. 45 yaşından sonra bir kadınla kimse yatmak istemez, bir erkekle de 60 yaşından sonra..."
Ben dalga geçiyor zannettim.
Yoooo.
Ama yani kendini de olaya dahil ediyor, "Benim de 5 senem kaldı" diyor.

İnanır mısınız, ben o gece kafayı bu 40 yaş meselesine taktım.
Çünkü aslında tam da kendimi kadın olarak acayip iyi, seksi, dişi bulduğum bir dönemde, biri bana 5 yılın kaldı diyordu.
Merak etmeyin "Hadi len!" dedim.
O masayı başına bir yıkmadığım kaldı.
Amaaa...

İçime de bir kurt düştü.

Sonra bir gece kulübüne gittik.
Amanin, ortalık 25 yaşında kız kaynıyor.
Ben iyice bunalıma girdim.
Sonra arkadaşlar!
Yemedim, içmedim bunu iş edindim.

Size bir 40 yaş kadını, dosyası, dizisi, tartışması her ne haltsa hazırladım. Profesör Osman Müftüoğlu’yla 3 gün 3 gece sürecek bir söyleşi yaptım. Artık hiç şüphem yok: 40 yaş bir kadının en güzel yaşıdır. Kafanıza bunu iyice kakmak istiyorum. Hangi adam 40 ve üzeri bir yaşta kadınla yatma konusunda tereddüt eder şaşarım. Okuyup göreceksiniz.

Ne zaman kafam karışsa size geliyorum. Yine bir sürü soru birikti kafamda. Yaşım da 40’a geldi. Hadi "40 yaş kadını"nı konuşalım...

-Konuşalım...

40 yaşında bir kadının başına neler geliyor?

-Bir kere, orta yaşa giriyor...

Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?

-İyi bir şey. 35-55 arasındaki dönem, bir kadının hayatındaki en iyi dönem.

Ne tür değişimler yaşıyor?

-Üzerindeki hormonal örtüyü kaybetmeye başlıyor. Hormonal örtü kayboldukça bir takım avantajlar ve dezavantajlar ortaya çıkıyor. Cinsel açıdan baktığınızda kadın özgürleşiyor.

Süper!

-Evet, özellikle menopoza girdikten sonra artık korunması gerekmiyor. Ama bu özgürleşme sadece cinsel alanda olmuyor. Ruhen de özgürleşiyor. Hormonların azalması, kendine yoğunlaşmasına sebep oluyor.

İçine mi dönüyor?

-Hayır. Tam tersine, hormon kalkanının azalması, dışarı açılmasını sağlıyor. Bunu biraz açayım: Orta yaş erkeğiyle, orta yaş kadınının gelişimi biraz farklı. Kadınlarda öz değer sorgulamaları, kimlik kaygıları derinleşiyor...

"Hayatın neresinde duruyorum? Bugüne kadar ne yaptım? Daha neler yapabilirim?" türünden şeyler mi?

-Evet. Farkındalıklar başlıyor. İç yolculuklar. Bizleri yöneten iki sistem var. 1- Parasempatik Sinir Sistemi 2- Sempatik Sinir Sistemi. Bunlar bizim kontrolümüz dışında çalışıyor. Sinirlenince kalbimizin çarpması, kızınca midemizin spazm yapması gibi. Parasempatik olan, insana huzur veren ve fren yapmamızı öğreten bir sistem. Diğeri ise tam tersine, gaz sistemi. Kadınlar işte orta yaşta, Parasempatik Sistemi kullanmada, frene basmakta erkeklerden çok daha başarılı. Araştırmalar bunu gösteriyor.

Bir örnekle anlatın daha iyi anlayayım...

-Kadınlar, 40 yaştan itibaren, ilişkilerin anlamını sorgulamaya başlıyor. Frene basmaya öncelik verdikleri için, tüm bağlantılarını gözden geçiriyorlar. Ve erkeklere oranla çok daha samimi davranıyorlar.

ERKEĞİN EŞİĞİ 50’LER

Peki bu dönemde erkekler armut mu topluyor?

-Hayır ama kadınlara göre çok daha kaypak ve samimiyetsizler. Daha çok "karı gibi" davranan erkekler aslında. Onlar "Ben kimim? Statüm ne? Poziyonumu sağlama aldım mı? Yükseldim mi? Ödülüm ne?" gibi şeylere kafa yoruyorlar. Kadın 40’ı geçince, sosyal örgütünün yaygınlığı üzerine kafa patlatıyor. Çocuklarıyla, kocasıyla, arkadaşlarıyla ilişkilerini sorgulamaya başlıyor. İçselleşmede samimi yani. 40’tan sonra yatay ilerliyor. Erkek ise dikey...

Nasıl yani?

-Kadın, dış dünyaya açılma telaşına girmeden, genişleme becerisi gösteriyor. Ruhsal olarak zenginleşiyor, dişiliğini gerçek anlamıyla keşfediyor. Kadın için müthiş zamanlar başlıyor. Oysa bu dönemde erkek, öyle görünmese de, içine doğru çekiliyor. Paniğe kapılıyor, korkuyor. Bu panikten dolayı da...

Gidip çeşitli kadınlarla mı birlikte oluyor!

-Biraz öyle. Tıbbi açıdan baktığınız zaman da daha yaratıcı, daha yenilikçi olan kadınlar.

Evet bir sürü kadın 40’ından sonra her şeye sıfırdan başlar, işler kurar, yeni alanlara girer, onu bunu yapar...

-Doğrudur. Yepyeni hayatlar kurabiliyorlar 40’larından sonra.

Kadının 40’larda yaşadığı bu eşiği erkek ne zaman yaşıyor?

-50’lerinde. 60-65’lerinde ise daha uniseksleşiyor...

Ne demek o? Bize mi benziyorlar?

-Evet ama "gay"leşiyorlar demiyorum. İçlerindeki "dişi" çıkıyor. Daha duyarlı, daha doğru dürüst varlıklar haline geliyorlar. Şiddete başvurma eğilimleri törpüleniyor, sinir uçları açılıyor, daha yumuşak oluyorlar.

Peki genç kızların peşinde koşanlar hangi gruba giriyor?

-Ya evet, öyle bir grup var, daha ziyade 45-55 yaş kuşağı. Kırmızı spor araba meraklıları. Birdenbire spor salonlarında yatıp kalkmaya başlıyorlar. Sevgilileri de ne kadar genç olursa o kadar mutlu oluyorlar. Gerçi bu tarz bir gençlik telaşına kapılanlar en fazla 55 yaşında bu telaşı bırakıyorlar. Bu telaşın başka nedenleri de var...

Nedir?

-Her şey biraz da spermin yapısında yatıyor. Zaten kadın-erkek ilişkisinin doğasını yumurtalık ve sperm ilişkisinde aramak lazım. Yumurta, sperme göre daha büyük. Daha dayanıklı. Daha değerli. Bir kadın bütün hormonal periyodunda 400 yumurta üretiyor. Ama erkek bir günde milyonlarca sperm üretebiliyor.

Bu yüzden erkeklerin spermleri hep yüceltildi, "Erkek daha özel bir yaratık dendi" ya...

-Tam tersine, doğada kadın daha değerli. Bir yumurtanın peşine yüz binlerce sperm takılıyor. Yumurta, sadece birini kabul ediyor. Seçen kadın yani. Kriteri de içine, hasta, sakat bir sperm almamak. Kısacası bu kadını takip etme telaşı, daha spermken erkeğin genetik kurgusunda mevcut...

SPERMLER SUÇLU

Erkekler beyinleriyle değil spermleriyle mi düşünüyorlar!

-Öyle de diyebiliriz. Erkeğin daha çok dölleme telaşı var. Aslında erkeğin kendi aklındaki, spermin aklındaki şeyler...

Adamlar değil spermleri suçlu yani...

-Doğru, biraz genler "suçlu." Erkeğin de kadının da yapısını oluşturan şeyler hep hormonlar zannediyoruz ya, aslında önemli ölçüde genetik kodlar. Hormonlar, genetik kodların enstrümanları... 

Menopoza girince sevişme isteğimiz azalmıyor mu?

-Azalıyor. Kadında da erkekte de cinsel arzuyu belirleyen aynı hormon: Testosteron. Kadınların menopozda kaybettikleri sadece östrojen, progesteron hormonları değil yani, testosteronlarını da kaybediyorlar. Hiçbir kadın, "Menopoza girdim ama cinsel açıdan bir arzu kaybı yaşamadım" diyemez. Ama tüm bunlar yönetilemeyecek krizler değil, onu anlatmaya çalışıyorum.

Bazı kadınlar menopoza girdiğini kocaya/ sevgiliye söylemenin, erkeği ürkütmekten başka işe yaramayacağını belirtiyor. Gizlemek iyi bir fikir mi?

-Abartmamak gerekiyor tamam ama saklamak da sağlıklı değil. Zaten istediğiniz kadar saklamaya çalışın. İş sadece ateş basması, cinselliğin yavaşlaması değil ki, ruhsal değişiklikler de var. Alınganlıklar, kırılganlıklar, depresyon eğilimleri. Bir değişim yaşadığınızı eşinize/ sevgilinize söylemeniz, yaşanacakları daha kolay karşılamanızı sağlayabilir.

ERKEK ORTA YAŞI ÇOK DAHA KANLI YAŞIYOR

Erkeklerin menopoza giren kadınları terk edip daha gençlere yönelmeleri gibi bir psikoloji doğru olabilir mi?

-Bakın, erkek de müthiş bir telaş içinde. "Erkek sapasağlam duruyor, hiç orta yaş dönüşümü yaşamıyor" gibi bir şey yok. Bal gibi yaşıyor. Hatta, çok daha ağır ve kanlı yaşıyor. Durumu içler acısı. İçinde fırtınalar yaşadığı için hırçınlaşıyor ve bulunduğu ortamdan uzaklaşma eğilimine girebiliyor.

Ama onlarda cinsel istek azalması yok...

-Kim demiş! Cinsel istek azalması, uyku sorunları. Kadında ne varsa, erkekte de var...

Öyle mi? Biz hep adamların cinsel isteği azalmaz biliriz: "Doğa bu, yapacak bir şey yok, kadınlarınki azalır onlarınki azalmaz!" diye karalar bağlarız...

-Yok efendim. Alakası yok. Bu, tamamen bir erkek yalanı. Aslında cinsel istek açısından, erkeğin işi daha zor. Gerçi son zamanlarda Viagra türü sertleştiricilerle erkeğin pozisyonu daha saklanabilir hale geldi. Dikkat edin, "saklanabilir" diyorum çünkü Viagra sorunu çözmüyor, saklıyor. Viagra’nın düzelttiği işin hidrolik kısmı. Ama tükenen aküye ne yapacak? Akü, testosteron kaybı içinde. Aküyü Viagra’yla doldurmanız mümkün değil ki.

Çözüm ne peki?

-Eşikleri birlikte atlamak. Aynı anda ortaya çıkan sorunları oturup konuşmak.

40’ından sonra bir kadın başka nelere dikkat etmeli?

-Gövdesine! Orta yaşta kadınlarda fiziksel değişiklikler de oluyor. Dünyanın en iyi menopozunu hangi kadınlar yaşıyor biliyor musunuz? Akdenizli kadınlar ve Arap kadınları. Daha doğrusu Lübnanlı kadınlar...

Neden?

-Beslenme. Bir de aktif bir hayat sürüyorlar. Akdeniz kadınları çok kilo almıyorlar, alsalar bile, karından göbekten değil, kalçadan. Menopozu daha sorunlu yaşayan ırk ise Slav ırkı. O güzelim Rus kadınlarını bir de ilerleyen yıllarda görün.

Diyorsunuz ya, tüm bunlar yönetilebilecek sorunlar, 40 yaşındaki kadınlara tüyolar verin...

-Bir viraja giriyorsunuz. İçinde biraz depresyon var, biraz gıdık ve göbek büyümesi var, biraz cilt problemi var, kolit sıklaşıyor, idrara çıkma isteği artıyor, tutmada zorlanmalar başlıyor.

Aman Allah’ım! Dahası da mı var...

-Var, var. Tiroid problemleri ortaya çıkıyor, kemik yoğunluğu problemi artıyor. Yine de her şeye rağmen, kadının büyülü yılları başlıyor.

Pardon ama nasıl oluyor!

-İlk 3-5 yıl sorunlu geçse bile... Sonra daha huzurlu, rahatlamış bir kadın ortaya çıkıyor. Belki kalçası biraz genişlemiş ama aklı büyümüş! Ne istediğini daha iyi biliyor.

MUTLU TÖNBEKİCİ 


40 yaş kadını eskiden sizin için ne ifade ederdi?

-Boyu kadar çocukları olan, memnun olmasa da kocasıyla beraber olmaya devam eden, güzelliğinin de son demlerini yaşayan, renkli, parlak ve açık saçık giysilerden elini ayağını çekmiş, ne kadar neşeli olursa olsun gülümseyişinde bir parçacık hüzün taşıyan, üstelik hırkasını da illa ki omuzlarının üzerine atmış hanımefendi insan demekti...

Şimdi?

-Bu klişenin palavra olduğu anladım. Ne hırkası, ne hüznü! Ben 40 yaşıma yaklaştığımı bir tek değişiklikle anladım: Artık zayıflayamıyorum!

40’a yaklaşıyor olmak sinirinizi bozuyor mu?

-Yok hayır. Sinirimi Türk erkekleri bozuyor. 40’ı bırak, daha 35 yaşındayken, flörtleştiğim ve çok uyumlu olduğumuzu sandığım bir eşek kafalının, hakkımda, "İyi güzel hoş kız da yaşlı beee" dediğini öğrenince Hanya’yı Konya’yı anladım ben. Yaşlı ha? Ben ha? Bir de 28 yaşında bir okur bozuntusu şöyle yazmıştı: "Ben olgun kadınları severim. Siz de benim hayallerimi süslüyorsunuz." Bana olgun demiş ya!

"Orta yaşa geliyorum hazırlık yapayım" diyor musunuz?

-Evet. Daha çok yiyor, daha çok içiyorum. Ölmeden tatmadığım bir şey kalmasın diyorum. Hazırlık bu!

CİNSEL ORGANIM BURNUM

Kendinizde ne tür farklılıklar hissediyorsunuz?

-1- Bedenim kontrolümde değil. Kafasına göre takılıyor. Fotoğraflarımdaki o yanaklarım beni deli ediyor. Veya zaptedemediğim kalçalarım. Ama yapabileceğim bir şey yok. Artık tombul bir seksi olmaya çalışıyorum. 2- Boş konuşmalara, kaprislere, aptallıklara, tahammül edemiyorum artık. Bu kadar çabuk sinirlenirken bir yandan da teflon tavaya dönüştüm. Artık bir şey yapışmıyor. Eskisi gibi kırılmıyorum. Kimse beni sevsin diye yırtınmıyorum. 3- Korkum da yok. Ölmekten bile korkmuyorum. Bedenim ağırlaştıkça ruhum hafifledi. 4-.Seksle de ilgili yeni şeyler keşfettim. Seksten zevk almak yaşa bağlı değil, partnere bağlıymış. Beyinden bağımsız hayvani bir uyum varmış. "Feromon" diyor kimi bilim adamları. Erkeğin salgıladığı kokusuz bir koku var. Kadın bunu algılıyor ve kendine en iyi partneri seçiyor. "Feromon" uyumuna sahip olduğun bir partnerin varsa, dünyanın en sıradan seks eylemini de yapıyor olsan 89 yaşında bile orgazm olabilirsin!

Sizin partnerinizle feromon uyumunuz var mı?

- Var ki anlatıyoruz!

Sizin cinsel organınız bu şartlar altında burnunuz mu oluyor?

- Tabii. İyi bir orgazmın kokusunu ancak burnum alır. Beni tahrik eden de adamın ne zekası, ne bilgisi, ne bedeni... Kokusu. Erkek dediğin kavun koklar gibi alınmalı!

Ben ... yaşında bir adamla hayatta yatamam. Nokta noktayı doldur lütfen?

- 30 altı.

Estetik ameliyatlar?

- Karşı değilim. Hatta destekliyorum. Ama kadınlar bu ameliyatları erkekleri tavlayayım diye yaptırmıyor. Birbirimize "Şekerim ne güzelsin" diyelim diye yaptırıyor. Bu arada sosyete estetiklileri, "zombi" gibi geliyor bana. Özellikle solaryum yanığı ten, sandra sarısı saç, kadeti çıkmış bir vücut. Bana sekse en uzak şey geliyor. Bir de genç görünmeye çalışan kadın aslında daha yaşlı görünüyor. Zira yaşı kalkınca, kafadan 10-15 beş yaş daha çok ekliyorsun. 30 yaşında görünen bir 40’lık, kafamızda 50’lik olarak yerleşiyor. Ajda Pekkan bu işi en iyi kıvıran kadın ama düşünüyorum: "Ajda’yla yatayım" diyen kaç erkek vardır? Varsa süper. Bilelim. Servetimizi ona göre yönlendirelim...

NEBAHAT ÇEHRE

Günden güne gençleştiğiniz doğru mu?

-Hayır, hayır. Böyle bir şey mümkün değil. Ben yaşımı gayet iyi biliyorum: 64 yaşındayım. Ama gençlerden daha önce doğmuş olmam benim suçum değil. Ben o yaşı da yaşadım, bu yaşı da yaşıyorum. Yaşımı hiç mesele etmiyorum ve işi komikleştirmeden canım ne isterse giyiyorum.

Yaşsız duruyorsunuz...

-Çok teşekkür ederim ama yüzümde çizgilerim var. Özellikle burun altında. Genetik. 83 yaşındaki annem de böyledir. Burun üstünden sonra hiçbir çizgisi yok, ama altta var. "Dolguyla geçer o çizgiler" dediler. Kabul etmedim. "Mimiklerim kaybolur, ifadem değişir!" dedim. Ben çizgiye razıyım. Zaten gençlik aslında biraz da tavır, tarz...

"Onu bunu giymeyeyim, yaşıma uymaz" dediğiniz oluyor mu?

-Yok hayır. İyi taşıdığımı, bana yakıştığını düşündüğüm her şeyi giyiyorum. Kargo pantolonlara bayılıyorum mesela. "Aman 64’üm giyilmez!" demiyorum. Artık insan ömrü uzadı, bu yaşlar orta yaş zaten. Makul olanı zorladığımı düşünmüyorum.

ERTUĞRUL ÖZKÖK

"En iyi testosteron genç kadın" diyenler yanılıyor mu?

- Kesinlikle.

Olağanüstü güzel bir kadın gövdesi yeterli mi?

- Kadının da erkeğin de gövdesinin güzel olması elbette etkileyici bir özellik. Ama tek başına asla...

Hiç skor peşinde oldunuz mu?

- Hayır. Hiçbir zaman. Zaten olamadım da. Bana göre bu, erkeklerle ilgili bir şehir efsanesidir.

Erkeklerin çok çok genç kadın peşinden koşmasını acıklı buluyor musunuz?

- Çok çok genç diye tarif ediyorsan, evet hem de çok acıklı buluyorum. Kendi payıma genç bir kızla birlikte olsaydım, kendimi biraz filmlerdeki Nuri Alço gibi hissederdim.

Hayat elimin altından kayıyor hissine hiç kapıldınız mı?

- 50 yaşını geçmiş hangi erkek bu hisse hayatının bir, birkaç, hatta epey bir döneminde kapılmamıştır ki. Evet, maalesef hayat akıp gidiyor.

Partnerinin menopoza girmesi veya girecek olması bir erkeği ürküten, kaçırtan bir şey midir?

-Asla, asla, asla. Karımla, o menopoza girdikten sonra çok güzel bir ilişkim oldu. Onu çok daha güzel ve rahatlamış buldum. Ben menopozun bazı kadınlara iyi geldiğini, güzelleştirdiğini düşünüyorum.

Partneriniz, menopoza girdiğini söylemezse ne hissedersiniz?

-Bunu söylemenin veya söylememenin önemi yok. Söylese de olur, söylemese de. Ama kendine güvenen kadınlar rahatlıkla söylüyor.

İktidar sahibi erkekler daha hızlı mı yaşlanıyor?

-İktidar sahibi olmak nedir bilmediğim için bu sorunun cevabını veremeyeceğim. Mesela genel yayın yönetmeni olmak, iktidar sahibi mi olmaktır? Bana göre değil. Yani ben, öyle bir şeyi hiç hissetmedim.

Birlikte olmak isteyeceğiniz kadının ideal yaşı?

-Birlikte olmak isteyeceğim kadınla evliyim zaten.

Çok genç bir kadınla adınız aşk dedikodusuna karışsa utanır mısınız?

-Adımı o kadar çok dedikoduya karıştırdılar ki, utanıyorum ama artık maalesef üzülemiyorum.

Hiç estetik operasyon olmayı düşündünüz mü?

- Dozunu kaçırmamak kaydıyla, estetik operasyonu normal bir şey olarak kabul ediyorum. Bazı kadınların estetik dozunu kaçırınca çok itici, hatta trajik hale geldiklerini görüyorum. Bende korku filmi efekti yaratıyor. Ben, şu ana kadar hiç düşünmedim. Ama çevremde birçok arkadaşım yaptırdı. Önyargım yok, kendimi iyi hissetmezsem yaptırırım. Saç ektirmeyi ise ciddi ciddi düşünüyorum.

ÇİĞDEM ANAD

60 yaş grubu erkeğini çekici bulur musunuz?

- Ben yaşlı adamları hiç çekici bulmam. Yaşlılara hep "Baba" diyesim gelir. Benden en fazla 10 yaş büyük olanlar, bana karşı cins efekti veriyor.

Ben mesela Clint Eastwood’un Grand Torino filmini izledim, çok sevdim. 23 yaşında güzel ama salak bir herife, onu tercih ederim...

- Akıl arkadaşım, dostum olabilir. Ama ben Clint’i anneme uygun görüyorum! Bana kendi yaşımdakiler ya da biraz aşağısı, biraz yukarısı uygun. Bu arada sert elli, keskin yüz hatlı, fazla kahkaha atmayan adamları beğenirim.

Yaş ilerledikçe seks bilgisi artıyor mu? Bir kadın yaş aldıkça, daha iyi sevişir mi mesela?

- Neyi çok yaparsan, iyi yaparsın. Tabii ki bir kadın yaşı ilerledikçe daha iyi sevişir. Ama günlük tempon hızlıysa, çocuklar çok zaman alıyorsa, istek, efor düşer. Ama hamilelik riski ortadan kalkınca çok rahatlandığı doğru. Ben tüplerimi bağlattım, rahatladım doğrusu.

Bir kadının en güzel yaşı?

-30’dan sonra güzel. 40 ile 55 arası da en şahane dönem. Her şey yerli yerine oturuyor, istekler netleşiyor.

60 yaşındaki bir adamın 20’lik bir kızla ortalıkta fink atması...

-Çok sinirleniyorum. Kızları yaşındaki çocuklarla sadece fiziksel paylaşımları beni kızdırıyor.

"Yaşlı adam- genç kadın" ne kadar normalse, "yaşlı kadın- genç erkek" de o kadar normal mi?

-Bana ikisi de normal gelmiyor. 5-10 yıldan sonra arada ciddi bir fay hattı oluşuyor. Eşikleri eşzamanlı atlamak önemli. Yoksa biri hoca, diğeri öğrenci oluyor.

Ben ..... yaşında bir adamla asla beraber olmam. "Nokta noktayı" doldur lütfen. O kaç yaştır?

- 30’un altındaki her adama oğlum diye bakarım.


SERDAR TURGUT


"En iyi testosteron genç kadın" diyenler yanılıyor mu?

-Deneyip test etmek imkanım olmadı ama mantıken yanlış gelmiyor.

Olağanüstü güzel bir kadın gövdesi yeterli mi...? Sizi keser mi?

-Eğer tatmin olduktan sonra onu bir daha görmeyeceksem tabii ki yeterli. Hatta o koşullarda, tek şart da bu olmalı diyebilirim.

Tanımadığınız bir kadınla sevişebilir misiniz?

-Bu soruya, "Hayır sevişemem!" diyen bir erkek henüz çıkmadı tarih boyunca!

Hiç skor peşinde oldunuz mu?

-Hayır hiç.

Yaşını başını almış bir adamın çok çok genç kadınların peşinden koşturmasını acıklı buluyor musunuz?

-Evet hem acıklı hem de bayağı buluyorum.

Yaşlanmak sizin için nasıl bir süreç?

-İyi yönetilmesi gereken bir süreç. Yaşlanma sürecindeki bir erkek olarak ben, hayatımdaki en önemli projenin, "kaliteli yaşlanmak" olduğunu söyleyebilirim. Ve benim kalite anlayışım içinde, genç kadın peşinde koşmak yer almıyor.

Bir erkek, birlikte olduğu kadının menopoza girdiğini duyunca, tabanları yağlayarak kaçmak mı ister?

-Benim yaşlanma projemde, her şeyi karımla paylaşmak çok büyük yer tutuyor. Menopoz sürecini ilerde onunla paylaşabilirsek, mutlu olurum.

Menopoza girdiğini sizden gizlerse peki...

-Kaliteli yaşlanma projemin hayli büyük bir darbe aldığını hisseder, üzülürdüm. Çünkü o planladığım kaliteyi, ben tek başıma kuramam. Ancak karımla ortak kurabiliriz

İktidar sahibi erkekler daha hızlı mı yaşlanıyor?

-İktidarın yaşlandırıcı etkisi olabileceğini sanmıyorum çünkü iktidarın bizzat kendisi testosterondur.

Çok genç bir kadınla adınız aşk dedikodularına karışsa, utanır mısınız?

-Gayet tabii.

Aslında bütün erkekler olabildiğince yaşı küçük kadın ister de, bunu açık açık söylemeyecek kadar aşağılık mıdırlar?

-Erkekler gerçekten aşağılık olabilirler de tek neden bu değil. Genç ve zinde partner aramak sosyal Darvinizmin kuralıdır. Her iki cins için de geçerlidir. Dolayısıyla bunu yüksek sesle söylemek neden zor olsun ki?

Erkekler, orta yaşlı kadınlarla kimlik savaşı yaşarlar. Genç kızlar bu açıdan daha mı az "zararlıdır"?

-Kadın ile erkek her yaştayken kimlik savaşı yaşarlar. Bu savaşı orta yaşla sınırlamam. Ve kontrollü olunduğunda ilişkilere lezzet veren bir tür savaştır.

Sizin kendinizi daha genç ve diri hissetmenize ne yardımcı olabilirdi? a) Bir aşk b) Yeniden baba olmak c) Daha fazla güç

-Aşık olmak insanı daha genç hissettirir.

Allah başınıza vermesin de, çok aşık olsanız her şeyi bırakıp gider misiniz?

-Ben bir defa aşık oldum. Her şeyi bırakıp Rana’nın yanına sığındım. Evet, aşık olunca her şeyi bırakabilir insan. Dahası bırakmalıdır da. Ama bir daha böyle bir şeyin başıma geleceğini hiç sanmıyorum. Önemli olan insanın önceliklerinin sıralamasını doğru yapıp, bu sıralamasına da sadık davranmasıdır. Benim önceliğim ailem. Anlık testosteron patlamalarının bu önceliğime zarar vermesine izin vermem.

Hayatınızın herhangi bir döneminde, aklınızdan estetik operasyon geçirdiniz mi?

-Hayır. Benim güzelleşebilmem için çok ağır ve kapsamlı bir operasyon gerekir! Ama aşırı şişmanlık dönemlerimde, "Yağ aldırma acaba iyi olur mu?" diye düşündüm açıkçası. Ama sadece düşündüm.

DİLEK ÖNDER

45 yaşında bir kadının yanına bir 23’lük koyun, erkeklerin istisnasız hepsi 23’lüğü mü tercih eder?

- Bir erkek 23 yaşındaki her kadınla yatmak ister. Ama 45 yaşında bir kadınla yatmak istiyorsa, o kadını gerçekten istiyor demektir. Ve onların yatmaları süper olur.

45’ten sonra kadınların seksle eskisi gibi ilgili olmadıkları palavra mı?

- Tabii ki palavra. İlgililer ama tek farkla: Neyi, niye ve kiminle yaptıklarının artık bilincinde oldukları için, hayatlarında "kaza sevişmeleri" yok. Yani eski sevgiliyle ve arkadaşıyla olanlar. "O kadar ileri gittik ki, yatayım bari sevişmeleri" de yok. Sarhoşluk sevişmeleri de, umut sevişmeleri de. 40’larındaki kadın, ne yapıyorsa taammüden yapıyor.

Libido düşmüyor yani.

- Nicelik değil nitelik ön plana çıkıyor desek!

Erkekte peki?

- Gerçeği mi söyleyeyim? Erkekte düşen sadece libido da değil! (gülüyor)

Ben ... yaşında bir adamla asla yatmam. Nokta noktayı doldurun lütfen...

- 20.

Hayatınızın en iyi dönemindeymişsiniz gibi hissediyor musunuz?

- 40’tan beri çok iyiyim. Erkek olsam, benim 40’lı hallerimi tercih ederdim.

Bir kadının kendini "yaşsız" hissetmesi mümkün mü? Yoksa bu, havalı olsun diye edilmiş, tırışkadan bir laf mı?

- Aklın başındaysa kendini "yaşsız" hissedemezsin. Çok klasik olacak ama zaten ne kadar ruhen yaşsız olsan da, bedenen ve aklen yaşlanıyorsun. Yani mesela 45 yaşında, kargo pantolon artık olmuyor. Fıstık gibi bacakların olsa da, artık süper mini giyip, altına tayt çekemiyorsun. İstediğin kadar ince ol, fark etmez. Gece içtiysen, ertesi gün eskisi gibi kalkamıyorsun. Üstü açık bir arabayla yarım saat dolaşsan, her yerin tutuluyor. Hadi neren yaşsız? Ama şu da var tabii: Derin dekolteli simsiyah ağır bir elbise ve kırmızı ruj da 23’lüğe yakışmıyor!

Yaşlı adam- genç kadın ilişkisine ne diyorsunuz?

- Büyük konuşmamak lazım diyorum!

Yaşlı adam- genç kadın ilişkisi ne kadar "normal"se, yaşlı kadın- genç erkek ilişkisi de o kadar "normal" mi?

- Valla, içerik, "tacize" girmedikten sonra, size ne, bize ne?