Politika

"Türkiye'yi kucaklayacak tutumlara cevapsız kalmayız" TBMM (A.A)

04 Ekim 2011 16:13
-"Türkiye'yi kucaklayacak tutumlara cevapsız kalmayız" TBMM (A.A) - 04.10.2011 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'yi bütünüyle kucaklayacak, meselelerini çözüm iradesiyle buluşturacak siyasi tutumlara cevapsız kalmayacaklarını belirterek, ''Sessiz durmayız, göz ardı etmeyiz. yeter ki siyasi muhataplarımız samimi olsunlar, yeter ki yanlışlardan ders ve sonuç çıkarsınlar'' dedi. Bahçeli, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada, milletvekili genel seçiminin üzerinden geçen 112 günlük süre içerisinde Meclis Başkanlık Divanı ve komisyonların teşekkül ettiğini ve TBMM'nin yeni başkanının seçildiğini, 61. Hükümetin programı üzerindeki görüşmeler ve güven oylaması süreci tamamlandıktan sonra Meclisin tatile girdiğini hatırlattı. Bahçeli, ''Millet olarak bağımsızlığımızın sembolü, varlığımızın güvencesi, geleceğimizin hazırlayıcısı ve birliğimizin teminatı olan Yüce Meclisimizin barış, huzur ve sükunet içinde bir yasama dönemi geçirmesi en samimi dileğimizdir'' dedi. Her güçlüğün milletten alınan yetkiyle aşılabileceğini belirten Bahçeli, Türk milletinin; yetkisini geçici olarak emanet ettiği temsilcilerinin, kavganın değil uzlaşmanın dilini, ihtilafın değil buluşmanın ruhunu, bezginliğin değil mücadelenin nefesini ve teslimiyetin değil cesaretin sesini haykırmalarını ve duyurmalarını istediğini belirtti. TBMM'nin, korkunun yayılan tesirini kırmak için inisiyatif alması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: ''Bin yıllık kardeşlik hukukumuzu bozmaya çalışanlara karşı uyanık ve dikkatli olmalıdır. Gaflete düşen, yanlışta ısrar eden ve beyhude işlerle meşgul olan hükümet etme zihniyetini hem denetlemeli hem de uyarmalıdır. Terör maşalarının hain eylemlerine tavizsiz ve hoşgörüsüz yaklaşmalıdır. Başkent Ankara'nın gerçeklerinden, milli hedeflerden ve Cumhuriyet'in derin felsefesinden hiçbir şart altında ödün vermemelidir.'' Türkiye'yi bütünüyle kucaklayacak, meselelerini çözüm iradesiyle buluşturacak siyasi tutumlara cevapsız kalmayız, sessiz durmayız, göz ardı etmeyiz. Yeter ki siyasi muhataplarımız samimi olsunlar, yeter ki yanlışlardan ders ve sonuç çıkarsınlar.'' -''AKP'nin gerçek yüzünü...''- Milletin iradesine uymayı her şeyin üzerinde gördüklerini vurgulayan Bahçeli, milli vicdanın çizdiği yoldan, belirlediği güzergahtan bedeli ne olursa olsun ayrılmama konusunda hem fikir olduklarını söyledi. Türkiye'nin ağırlaşan sorun alanlarının her geçen gün çoğaldığını ve yayıldığını öne süren Bahçeli, şöyle konuştu: ''Kanlı terörün hain saldırıları ve masum vatandaşlarımızı da kapsamına alan cinayetleri milletimizin sabrını taşırma noktasına kadar getirmiştir. Artık terörün ölüm ve nifak saçan namlusu herkese doğrulmuştur. Genç kızlarımız, karnında yavrusunu taşıyan kadınlarımız, küçücük çocuklarımız, askerlerimiz, polislerimiz hunharca katledilmektedir. Hepinizin bildiği üzere, Başkent Ankara'nın en işlek caddesinde patlayan bomba, birlikte yaşama ülkümüzü temelinden sarsmaya uğraşanların adice bir girişimi olarak acılarımızı depreştirmiştir. Üzülerek görüyorum ki her düzeyde görev yapan kamu görevlileri ise büyük bir tehdit ve can tehlikesiyle yüz yüzedir. Öğretmenlerimiz, kaymakamlarımız, polislerimiz ve askerlerimiz alenen kaçırılmakta ve sindirilmeye çalışılmaktadır. Devlet, vatan coğrafyasının bir bölümünden adeta arındırılmaktadır. Başbakan Erdoğan'ın sözünü ettiği güçlü ve sözü geçen ülke manzarasından ortada eser yoktur. Kendisi, ciğerinin yandığını iddia etse de bu sızlanmasının, içi boş ve hamasetten ibaret bir beyanat olduğu açıktır. Başbakan'a buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; eğer terör saldırılarından dolayı hakikaten ciğerin yanıyorsa, yangına neden olanlara gününü göster de samimiyetini ve neler yapabileceklerini görelim ve destek olalım. Bunun için, 17 Ekim tarihinde Sınır Ötesi Tezkere kararını aldıktan sonra kara hareketini başlatacak iradeyi göster ve Türk Bayrağını Kandil'e inmeyecek bir şekilde göndere çek.'' -''Sözde Türk baharı...''- ''Hükümetin bölücülerle girdiği sıcak ilişkilerin acı sonuçlarının birer birer ortaya çıktığını'' öne süren Bahçeli, ''Üstüne üstelik Başbakan, kanlı örgütün meşum eylemlerine rağmen, teröristlerle hala görüşülebileceğini söyleyerek milletimizin aklını, haysiyetini ve idrakini ayaklar altına almaktadır'' dedi. ''Yıkım projesini inatla devam ettiren AKP zihniyetinin, PKK ile gizli görüşmelerden medet umması ve Türk milletini mağlup durumuna düşürmesi ibretlik bir teslimiyettir'' ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu zillette milletimiz müstahak değildir ve olmamalıdır. AKP'nin gerçek yüzünü ve hedefini artık görmeli ve bu gidişatın kanlı bir bölünmeye ortam hazırladığını kabullenmelidir. Anlaşıldığı kadarıyla, bu defa da sözde Türk baharının bütün yönleri oluşmakta ve Türkiye AKP eliyle tasfiye edilmektedir. Başbakan'ın bölücülerle açıkça müzakere yapmaktan bahsetmesi bunun en somut delilidir. Kürt kökenli kardeşlerimizle PKK’yı ilişkilendirerek ayrımcılığı genişleten sorumsuzluğun ve densizliğin başka bir neticeye ulaşması mümkün olmayacaktır. Terör sorunu ile Kürt kökenli kardeşlerimiz arasında kurulacak bağın, bin yıllık kardeşlik hukukunu dinamitleyeceği aşikardır. Başbakan Erdoğan, PKK militanlarına destek vermek amacıyla tülbentlerini iki de bir yere seren bazı zavallıları muhatap kabul ederek, bundan sonra tülbentlerin nereye serileceğini sorması da teröristlerle halk arasında kurulmaya çalışılan irtibatı güncelleyecektir. Kimin nereye ne serdiği bizim umurumuzda değildir. Katilleri masumlaştırmaya çalışan güruha hatırlatmak isterim ki anaların, gelinlerin, bacıların şühedasına yaktığı ağıtlardan dolayı sırılsıklam olmuş al yazmaları, tüm temizliği ve saflığıyla kınalı ellerde ve şerefli alınlarda yücelmektedir.''