Politika
"Şehitlerin verilmesini niye bekledin?" TBMM (A.A)
15 Ağustos 2011 19:45
-"Şehitlerin verilmesini niye bekledin?" TBMM (A.A) - 15.08.2011 - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''AKP döneminde 822 şehidimiz olmuştur. Bu şehitler verildiği zaman bıçak kemiğinize dayanmamış mıydı? Bu şehitlerin verilmesini niye bekledin?'' diye sordu. Vural, düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın PKK terörüyle ilgili ''bıçak kemiğe dayandı, Ramazan diye sabrediyoruz'' açıklamalarını eleştirdi. Başbakan'ın bu açıklamalarla ''terörle müzakere sonucunda milletin bölünme sürecine nasıl getirildiğini adeta itiraf ettiğini'' savunan Vural, ''Bu, AKP'nin eseridir'' dedi. Oktay Vural, şöyle konuştu: ''AKP döneminde 822 şehidimiz olmuştur. Bu şehitler verildiği zaman bıçak kemiğinize dayanmamış mıydı? Bu şehitlerin verilmesini niye bekledin? 2007 yılında Meclisten aldığın sınır ötesi operasyon yetkisini niye kullanmadın? Biz bu lafları çok işittik. Daha kaç kere işiteceğiz? Bu bıçağın boğazımızı kesip kemiğe kadar dayanmasına nasıl izin verdin? Kaç tane şehidimize maloldu senin bu politikaların? Terörle mücadelede şehitlerimizin olması için mi sabrediyorsun? Kınalı kuzuları şehit olması için mi gönderiyorsun? Burada bir itiraf da var. Elindeki imkanları kullanmamış demektir. Hani bir tane şehidin 550 vekile değerdi. Ne oldu? Senin izin verdiğin NATO uçakları Ramazan diye beklemiyor, bombaları indiriyor sivilleri öldürüyor da burada 'Ramazan diye sabrediyoruz' diye söylüyor. Ramazan değildi bundan önce. Daha Ramazan'ın 14. günü. 15 gün önce neredeydin, 1 yıl önce neredeydin?'' Vural, daha önce de hükümet yetkilileri tarafından benzer ifadelerin kullanıldığını dile getirerek, buna ilişkin örnekler verdi. Başbakan Erdoğan'ın ''Terör örgütüyle arasına mesafe koymayanlar bedel ödeyecek'' dediğini anlatan Vural, ''Sen İmralı ile arana mesafe koydun mu? Muhatap aldın, doğrudan görüşüyorsun'' şeklinde konuştu. ''Kaldır dokunulmazlıkları. Ne karnından konuşuyorsun?'' diyen Vural, Meclis Başkanlığından, TBMM'de bir ay içerisinde 5 birleşime katılmayanların tespit edilip edilmediğini sorduğunu aktardı. Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Meclis Başkanlığından gelen yazıda '28 Haziran-15 Temmuz 2011 tarihleri arasında Genel Kurul birleşimleri başında yoklama yapılmadığından hangi milletvekillerinin özürsüz ve izinsiz toplantıya katılmadıklarının tespiti yapılamıştır' deniliyor. Şu komikliği görüyor musunuz? Yemin etmeyen milletvekilleri var, bunlar tespiti yapamamışlar. 13 Temmuz 2011'de güvenoylaması açık oylamayla yapıldı. 'Açık oylamada bulunmayan yok sayılır' hükmüne rağmen 'tespiti yapılamamıştır' deniliyor. Meclis Başkanlığı, parlamentoda 11 birleşimde devam etmeyen milletvekillerinin tespiti yapamamış, görüyor musunuz? Yemin etmeyenleri Mecliste saymışlar demek ki. Ondan sonra Başbakan diyor ki 'terörle arasına mesafe koymayanların bedelini ödetiriz' Böyle danışıklı dövüş olur mu?'' AK Parti'nin kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla dün iftar verildiğini belirten Vural, ''Doğum günü, kuruluş yıl dönümleri için iftar verilmez. İftarlar mübarek oruçlarımızı açmak için verilir. İftar sofraları bir şeyleri kutlama alanı değildir'' dedi. Vural, bir gazetecinin, ''Murat Karayılan'ın yakalandığı'' yönündeki haberleri anımsatarak, ''Anadolu Ajansı ve TRT gibi iki önemli kurumunun böyle bir habercilik yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' üzerine, şunları kaydetti: ''Bunu Bülent Arınç'a sor. O anlaşılan izdivaç programlarını seyretmekten vakit bulamıyor olabilir. Çok vahim bir hata. Bu hatanın kaynağı konusunda yabancı bir kaynaktan alındığı ifade ediliyor. Fakat hep beraber şunu soralım; bu haber olabilir ama Türkiye'de Karayılan'la ceviz ağacının altında görüşmeler yapan gazeteciler var. Bunu biz manşetlerden okuyoruz. Bizim hükümetimiz yan gelip yatıyor. Bunları gazete köşelerinden izliyor.'' Oktay Vural, Karayılan'ı yakalama sorununun hükümetin olduğunu ifade ederek, ''Şimdi kalkıp İran'ı, şunu, bunu mu suçlayacaksın? Adamlar mücadele ediyor. Haber doğru mu değil mi? Doğru olan şu var; Karayılan basınımızın da çok güzide gördüğü bir köşe yazarı olmuş durumda'' şeklinde konuştu. Vural, ''İran Kandil'e operasyon düzenliyor da sen niye televizyondan izliyorsun sayın Başbakan? Kandil'in adresini bilmiyorsan röportaj yaptıkları adamlara gitsinler onlardan adres alırlar'' dedi. Bir başka soru üzerine, Vural, ''Sayın Başbakan giydiği yeni elbise kreasyonunu millete pazarlamakta. Yeni bir medya pazarlamasıyla toplumun karşısına çıkıyor. Zannedersiniz ki 9 yıldan bu yana Türkiye'yi idare eden bunlar değil. Çıraklık ve kalfalık döneminin Türkiye'yi getirdiği nokta bu'' diye konuştu.