Politika

"REFERANDUM DEĞİŞİKLİĞİ TARİHİ BİR ADIMDIR" TBMM (A.A)

20 Temmuz 2010 16:13
-"REFERANDUM DEĞİŞİKLİĞİ TARİHİ BİR ADIMDIR" TBMM (A.A) - 20.07.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliğine ilişkin olarak, ''milli iradenin güç kazanması, vesayetçi ve statükocu anlayışın kırılması için tarihi bir adımdır'' dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün sabah saatlerinde Hakkari'nin Çukurca ilçesinden acı bir haber aldıklarını söyledi. Yine bir mevzide gece saat 02.00 sularında roketatar ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda 6 askerin şehit olduğunu anlatan Erdoğan; ilk belirlemelere göre 15 askerin yaralandığını, bir teröristin de ölü olarak ele geçirildiğini ifade etti. Bölgedeki operasyonların devam ettiğini belirten Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve millete başsağlığı; yaralı askerlere de acil şifa dileğinde bulundu.  Terörle mücadelede herkesin birlikte göstereceği dayanışmanın önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Bu dayanışmamızın sürekliliği çok önemli. Akşamdan sabaha, eğer 'bir çözüm' deniliyorsa böyle bir sihirli değnek yok. Fakat kararlılıkla bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Yılmadan, usanmadan sürdüreceğiz. Bu konuda en ufak geri adım atmak yok. Özellikle kimlerin üzerine ne tür görevler düştüğü malumdur'' diye konuştu.  ''Olay, her zaman söylüyoruz, bir güvenlik meselesi değildir'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Sadece bir güvenlik meselesi olarak bakarsak yanılırız. Yıllar yılı böyle bakıldı, neticesi ortada ama bu olayın sosyolojik, psikolojik, diplomatik bir çok boyutu var. Bütün bu alanlarda bu dayanışmamızı sürdürmemiz lazım. Burada siyasiler olarak, parlamento içi, parlamento dışı... Medya olarak bu ülkedeki akademisyenler olarak, STK'lar olarak hep birlikte bir dayanışmanın içerisinde; eğer terör örgütünü, teröristleri vatandaşlarımızdan ayırabilir, onlarla arasına o perdeyi gerebilirsek, inanıyorum ki işimiz çok daha kolay olacaktır. Burada sağduyu sahibi milletimin her bir ferdi üzerine düşen görevini yapacaktır ben buna inanıyorum.'' Erdoğan, KKTC'nin ''20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı''nı kutladığını anımsatarak, 1974 yılında gerçekleşen barış harekatıyla Kıbrıs'ın barış ve huzur dolu 36 yıl geçirdiğini söyledi. Erdoğan, ''Bayram coşkusunu tüm Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerimizle birlikte yüreğimizde hissettiğimizi ifade etmek istiyorum. Başbakan Yardımcımız Sayın Cemil Çiçek de orada. Ülkemizi temsilen kutlamalara katılıyor. Biz de bayramlarını kutluyor burada Kuzey Kıbrıs'taki tüm kardeşlerimize en kalbi sevgi ve selamlarımızı yolluyoruz'' diye konuştu.  -''AYAKBAĞI OLMAK DA BUNLARIN ŞİARIDIR''- Genel Kurul çalışmalarında artık dönem sonuna yaklaşıldığını anımsatan Erdoğan, çok yoğun bir çalışma döneminin geride bırakıldığını söyledi.  Son derece hayati düzenlemeleri yasalaştırmanın gönül huzuru içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Sadece gece-gündüz çalışmakla... Bedenen, fikren tüm mesaimizi Genel Kurul çalışmalarına ayırmakla kalmadık; yasama faaliyetlerinde sürekli engel çıkaran muhalefete karşı da çok yoğun bir mücadelenin içinde olduk. En başından itibaren meclis çalışmalarını yavaşlatma gayreti içinde oldular. Genel Kurul ortamını gererek, sabrımızı zorlayarak, adeta sinirlerimizi test ederek çalışmaları engelleme ve yavaşlatma çabası içine girdiler. Ancak, şu hususa özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum: Bizler, AK Parti Grubu olarak, ülkeye, millete hizmet için sorunları çözmek için gayret gösterirken; onlar kendi kişisel çıkarlarını, kendi hırslarını, kendi şahsi hesaplarını bizlere dayatma mücadelesi içinde oldular. Biz milletimiz için daha fazla hizmet üretmek, milletimizin menfaatine olan yasaları çıkarmak için çaba gösterirken onlar da bizi engellemeye, hızımı kesmeye uğraştılar. Çünkü bunların muhalefet anlayışı yapmayı değil, yıkmayı; destek olmayı değil, köstek olmayı esas alıyor. Milletimiz de artık çok iyi görüyor. Bunlar iş üretmezler, hizmet üretmezler. İktidarda oldukları, koalisyon ortağı oldukları dönemde de bu ülke için sadra şifa olacak hiçbir şey üretmediler. İş üretmedikleri gibi üretenlerin, hizmet üretenin ayağına ayakbağı olmak da bunların şiarıdır. Genel Kurul çalışmaları AK Parti ile diğer siyasi partiler arasındaki bu ayırt edici özelliği gün gibi ortaya çıkarmıştır. Biz bu millete, ülkemize sevdalıyız. Biz omuzlarımızda ne büyük ve mübarek bir sorumluluk, yük taşıdığımızın şuuru içindeyiz. Her zaman söylüyorum; idare edebilirdik, popülizme tevessül edebilirdik. 'Böyle gelmiş, böyle gider' diyerek, hiç etliye sütlüye karışmayabilirdik. Risk almayabilirdik. Başımıza ağrıtmak istemeyebilirdik. 'Bize dokunmayın, yaklaşmayın' dediklerinde geri adım atabilirdik ama o zaman çıkıp da milletimizin yüzüne bakamazdık. Bu milletin huzurunda başımız dik, alnımız ak hesap veremezdik. Kendileri için, gecemizi gündüzümüze kattığımız yoksulların yüzüne bakamazdık. Bizim için her daim hayır duaları eden amcaların, teyzelerin yüzüne bakamazdık. AK Parti kuruluşunda gözleri umutla parlayan, AK Parti'nin her cesur adımıyla gözlerindeki umut ışığı daha da parlayan yetimlerin, öksüzlerin, yolda kalmışların karşısında mahcubiyetimizi gizleyemezdik.'' -''HAYAL KIRIKLIKLARINA KARŞI ÇIKTIK''- ''AK Parti'nin zor olanı tercih ettiğini, bu ülkenin yerinde saymasına karşı çıktığını'' anlatan Erdoğan, kalkınmayı, ilerlemeyi, büyümeyi tercih ettiğini söyledi. Erdoğan, ''Hayal kırıklıklarına karşı çıktık. Bu ülkeye bir ufuk çizmeyi bir vizyon oluşturmayı tercih ettik. Tüm kirli ilişkileri, kirli senaryolara, çetelere, mafyaya, hukuk dışı kirli örgütlenmelere karşı çıktık. Demokrasi, özgürlük, hak ve adalet mücadelesini tercih ettik. Bugün de milletin oyuna, takdirine sunduğumuz anayasa değişikliği de bu 'Büyük Türkiye' mücadelesinin bir neticesidir'' diye konuştu.  ''Anayasa değişiklik paketinin içindeki maddelerin, CHP, MHP ve BDP'nin üst yönetimlerinin, milletvekillerinin uykularını çok ciddi şekilde kaçırıyor'' diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bunlar tıpkı 'Midas'ın Kulakları' öyküsünde oldukları gibi yalnız kaldıklarında ya kendi vicdanlarına ya da yakın arkadaşlarına 'bu pakete karşı çıktıkları için büyük rahatsızlık duyduklarını' ifade ediyorlar. 'Aka kara' demenin vicdanları sızlattığın çok iyi görüyoruz.  Hayırlı bir işe destek vermek yerine köstek olmanın ne kadar bunaltıcı bir etki yaptığını görüyoruz. Yıllarca milletimizin özlemi olan değişikliklere sırf 'AK Parti istiyor' diye karşı çıkmanın ne kadar büyük travma oluşturduğunu açık ve net görüyoruz. Tabanlarının, vicdanlarının, akıl ve mantıklarının sesine kulak verdiklerinde ortaya çıkan dramatik tabloyu kendileri de tüm milletimiz de görüyor, anlıyor.  Genel Kurul sürecinde anayasa değişikliğine yönelik olarak tek bir ciddi önerileri olmadı. Şu anda çeşitli vesilelerle yaptıkları açıklamalarda değişikliğe ilişkin tek bir somut gerekçe gösteremiyorlar. Neden 'hayır' dediklerini, neden bu değişimin karşısında durduklarını kendilerine de millete de izah edemiyorlar. Meseleyi şahsileştirmekten öteye gidemiyorlar. İlgisiz, alakasız konuları gündeme getirerek, anayasa değişikliğin karalamaya çalışıyorlar. Lütfen iyi takip edin, izleyin. Görecekseniz, anayasa maddeleriyle alakalı bir şey göremeyeceksiniz.  'Değişikliğin işsizliğe, fakirliğe bir faydası yokmuş'. Neredeyse ülkenin her meselesinin çözümünü bu paketten bekliyorlar. Sizin işsizliğin çözümüne yönelik bugüne kadar söylediğiniz, bir reçete, proje var mı? Bir sorun.  -YÜZDE 12'NİN ÇOK DAHA ALTINA DÜŞECEK- Kriz süresi içerisinde ABD nereden nereye çıktı, AB üyesi ülkeler nereye tırmandı, Türkiye ise şu anda nerede? Dünyanın en ileri ülkesi ABD'de şu anda 10 puana dayandı. Hamdolsun biz 12 puandayız. Gerçek ortada. İspanya 8 puanda idi, şu anda 18 puanda, AB üyesi ülke... Japonya, Rusya, İrlanda hepsine baktığınızda bunu görüyorsunuz. Nisan ayı verileri açıklandı. Mayıs, Haziran Temmuz açıklanacak. Bunlar açıklandığında yüzde 12'inin çok daha altına düşeceğiz. Çünkü bunu görüyorum, buna inanıyorum, bunu söylerken de hayali olarak değil bir gerçeği yaşayarak görüyorum.  Birçok konuyu hep çarpıttılar. Kandırmaca ifadelerle, aldatarak bunları söylediler. Bu anayasa değişikliği belki her şey değildir ama çok önemli bir şeydir. Türkiye'nin aydınlık geleceği için, daha ileri bir demokrasi ve daha adil bir hukuk sistemi için çok önemli bir adımdır. Milli iradenin güç kazanması, vesayetçi ve statükocu anlayışın kırılması için tarihi bir adımdır. Değişiklikle AK Parti arasında birebir ilişki kurmak gibi zorlama yorumlar getirmenin ötesine görüldüğü gibi asla geçemiyorlar.''