-"İSTİKRAR SÜRÜYOR, MİLLET HAPİSTE" KIRKLARELİ (A.A) - 11.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "hapishanelerdeki hükümlü ve tutuklu sayısı 59 binden 123 bine çıkmış. Yetmemiş, bu arada 49 tane yeni hapishane yapmışlar. İstikrar sürüyor, millet hapiste. 49 hapishane yerine 49 fabrika yapılsaydı, bu memleketin insanları o fabrikalarda çalışsalardı, üretselerdi, günah mı işlemiş olurlardı" dedi. Partisince Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, boynunda Lüleburgazspor atkısıyla kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin gövdesini kendisinin silkelediğini belirterek, ''Dallarını da siz silkeleyin, söz mü?'' diye sordu. Lüleburgazlılardan bir söz daha istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Üç milletvekilimiz var, ikisi tamam. Üçüncüsünü yolla Lüleburgaz. 3-0 yapmaya söz veriyor musunuz? 'Hayırlı olsun' diyorum. Lüleburgaz bir tarih yazacak, bütün Türkiye bununla gurur duyacak'' şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin dokuz yıldır iktidarda olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: ''Ergene nehrinin kirlendiğinin yeni farkına varıyorlar. Beyler diyorlar ki 'Ergene nehri kirlenmiş', Allah Allah. Yeni farkına vardılar. Oysa geçen dönem milletvekillerimiz Ergene ile ilgili olarak araştırma önergesi verdiler, komisyonlar kuruldu, raporlar çıktı, hükümete gönderildi, tık yok. Niye tık yok? Beyler kaset izliyor da onun için. Milletin derdiyle ilgilenmiyorlar ki...'' ''Tayyip'e mısır gönderelim kaset izlesin'' yazılı pankarta dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Demokrasiyi, insanımızı seviyoruz. İnsana saygı duyuyoruz. Her türlü yasa dışı işleme karşıyız. Yasalara saygılıyız. Yasa dışı elde edilen bulguları kullananlara da karşıyız. Biz 'Ergene nehri kirleniyor' diye yıllar yılı söylüyoruz. Beyler Ergene yerine Ergenekon anladılar'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP'nin ülkenin bütün katmanlarının sorunlarına çözüm üreten tek parti olduğunu savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yoksulluk ve işsizlik mi nasıl çözülecek, üniversite sınavları mı nasıl yapılacak, adres CHP. Çiftçinin mi derdi var, adresi CHP. Ne dedik? 'CHP varsa herkes için var'. Bunlar iktidar olurken 'Üç şeyle mücadele edeceğiz' demişlerdi. Birincisi yolsuzlukla mücadele edeceklerdi. Harama, yalana ve talana teslim oldular. Her yerde, her ortamda bir yolsuzluk varsa yolsuzluk yapanların sırtını sıvazladılar. Biz izin vermeyeceğiz. Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Siyasi ahlak yasasını çıkarıp, bu ülkede naylon faturacı maliye bakanı çıkarmayacağız artık. Düzgün, temiz, yürekli insanlar Parlamentoda olacak. Ne demişlerdi, 'Biz yolsuzluklara, yasaklara karşı olacağız'. Yasakları kaldırdılar mı? İnternet yasaklarına bakın. Telefonlarınızla rahat konuşuyor musunuz? Benim size bir tavsiyem var? Derdinizi telefonla anlatın, kesinlikle Recep Tayyip Erdoğan duyacaktır. Çünkü telekulak hükümetinin başbakanıdır o. Bu nasıl bir yasağı kaldırmak? Millet telefonla konuşmaktan korkuyor, beyefendi çıkmış 'Biz yasakları kaldıracağız' diyor. Yasakları kaldırmadılar, yeni yasaklar, yeni baskılar getirdiler. İnşallah, özgür, bağımsız, yürekli Türkiye'yi biz kuracağız.'' ''Bütün yandaşları köşeyi döndü. Onu biliyoruz, sizler de biliyorsunuz'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Sizin çocuklarınız işsiz, onların çocukları han hamam sahibi. Vatandaşa gelince din iman, köşeyi dönüyorlar hepsi han hamam sahibi olmuş. Bu düzen halkın düzeni mi? Halkın düzenini kuracağız. Haramileri iktidardan al aşağı edeceğiz. 'Yoksullukla mücadele edeceğiz' dediler. Yoksulluk kalktı mı? Biz yoksulluğu tarihe gömeceğiz, yoksulluğu yönetmeyeceğiz AKP gibi. 'Yoksulların da onuru var' diyoruz. Her evde akşam tencere kaynayacak, yoksul hiç kimse kalmayacak'' ifadesini kullandı. -AİLE SİGORTASI- Kılıçdaroğlu, yoksulluğa karşı ''Aile Sigortası'' projesini geliştirdiklerini anlatarak, ''Bir evin en büyük sorunu işsizliktir, gelirsizliktir. Bir annenin dört çocuğuna sabah kahvaltısı veremediği için intihar etmesini dert edinmiyorlar. Kim dert ediniyor? CHP dert ediniyor'' diye konuştu. ''Biz 'Yoksulluğu bitireceğiz' dedik. Hemen cevap, 'Parayı nereden bulacaksın?' Yedi sülalene para var da fakire gelince mi para yok?'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hiç meraklanmayın bu kardeşiniz hesap uzmanıdır. Neyin ne olduğunu, kuruşun ne olduğunu, o kuruşun nasıl kazanıldığını ben çok iyi bilirim. Benim girdiğim sınavın Recep Tayyip Erdoğan etrafında bile gezemez. Soralım bakalım hesap uzmanlığı sınavına girme yüreği var mı onda? Ben onu çok iyi bilirim. Gelmiş az önce beni kötülemiş. 'SSK'da şunu yaptın, bunu yaptın'. Lüleburgaz'dan kendisine bir kez daha sesleniyorum; yüreğin varsa cesaretin varsa adam gibi adamsan çık karşıma. Biliyorum diyecek ki 'Kardeşim sen hesap uzmanısın, ben de bir sucuk fabrikasında katiplik yapıyordum senin karşına çıkamam', eyvallah. Bakanlarını al gel. Bakanlar yetersizse istediğin adamları al gel. İstersen yirmi, istersen elli, tek başıma çıkacağım karşına, istediğin yerde. Recep Tayyip Erdoğan benim karşıma çıkabilir mi? Ben de biliyorum, çıkamaz. Çıkması için mangal gibi yürek olması lazım. Onda o yürek yok. Devletin arşivi elinde, her türlü bilgi, belge emrinde, Milli İstihbarat Teşkilatı emrinde, polis emrinde, müsteşarlar, bakanlar emrinde. Al hepsini gel, ben tek başıma çıkacağım. Oturup konuşalım. Uygar iki insan gibi. Niye korkuyorsun? Korkunun ecele faydası yok. 12 Haziran geliyor artık.'' Kılıçdaroğlu, hükümetin, IMF'ye olan borçları ödediğini söylediğini aktararak, şöyle devam etti: ''Güzel, IMF'nin borcunu ödedin. Şimdi gelelim vatandaşın borcuna. 2002'de vatandaşın borcu 6 milyar 605 milyon lira. 2010'da 175 milyar 633 milyon lira. 6 milyardan 175 milyara bu milleti borçlandırdın. Ne yaptı? İcra dairelerinin sayısını artırdı. Vatandaş koşuyor, icra memuru kovalıyor. Kendisine çağrıda bulunuyorum, herhangi bir ile, ilçeye git, icra dairesine uğra bakalım. Vatandaşın durumunu en iyi icra dairesi yansıtır. Gör bakalım milletin hali nedir. Ondan sonra konuş. Milletin halini görmeden konuşma.'' Toplumun her kesiminin sorunları bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bu bölge aynı zamanda süt üreticisi bir bölge. Bakkalda su, sütten daha pahalı. Allah'ın suyunu şişeleyip satıyorsunuz da nasıl oluyor da sütten daha pahalı. Bu düzen, Recep'in düzenidir. Biz halkın düzenini getireceğiz. Süt üreticisi de kazanacak. Size fiyat veriyorum. Sütün litresi 64 kuruş, yemin kilosu 70 kuruş, nasıl olur bu? Sandığa giderken unutmayacağız, gerçekleri göreceğiz'' dedi. -''ŞİFRELERİNİ ÇÖZDÜK, 12 HAZİRAN'DA BUNLARI YOLCU EDECEĞİZ''- Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın ''Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye kural yok'' sözlerine atıfta bulunarak, ''Eğer bir ülkede bir başbakan bunu derse, orada bir dert var demektir. Normal demokrasilerde o iktidar bir gün bile kalamaz. Sabrettik, 12 Haziran geliyor. Şifrelerini çözdük, 12 Haziran'da bunları yolcu edeceğiz'' diye konuştu. AK Parti'nin ''İstikrar sürsün'' pankartlarına işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Çiftçi, emekli, esnaf, sanayici, işsizler, hayatından memnun mu? Bu istikrar nasıl sürecek? 'İstikrar sürsün' derken 'bizim dümen devam etsin' diyor. 'Biz böyle götürelim' diyor. 'Müdahale etmeyin' diyor. Bir ara yolsuzlukla suçlamıştım, beni mahkemeye vermiş. Allah büyüktür, arada bir doğruları söyletiyor. Açıklama yaptı, 'Ben yürütmenin başıyım' dedi. Ne diyeyim ben başka? 2002'de iktidar oldular, hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlü sayısı 59 bin 429 kişi. 28 Nisan 2011, hapishanelerdeki hükümlü ve tutuklu sayısı 123 bin 916. 59 binden 123 bine çıkmış. Yetmemiş, bu arada 49 tane yeni hapishane yapmışlar. İstikrar sürüyor, millet hapiste. 49 hapishane yerine 49 fabrika yapılsaydı, bu memleketin insanları o fabrikalarda çalışsalardı, üretselerdi, günah mı işlemiş olurlardı?'' Kılıçdaroğlu, partililerin, ''Yar saçların lüle lüle, Tayyip sana güle güle'' şeklinde slogan atması üzerine, ''Öyle anlaşılıyor, Lüleburgaz'dan yolcu edeceğiz onu'' dedi.