Politika
"DERE YATAĞI KAMULAŞTIRILACAK" BURSA (A.A)
14 Ekim 2010 22:47
-"DERE YATAĞI KAMULAŞTIRILACAK" BURSA (A.A) - 14.10.2010 - Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Dere yatağında olan yerlerin kamulaştırılmasıyla ilgili bir karar alındı. Orada vatandaşlarımız özellikle tehlike arz eden yerlerde oturtulmayacaklar'' dedi. Bakan Çelik, Panayır Mahallesi'ndeki Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneğini ziyareti öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Bursa'da referandumda güzel bir netice aldıklarını ifade ederek, şimdi de fırsat buldukça, parti teşkilatı ve belediyelerle ''Nerede ne eksik var? Kimin ne ihtiyacı var? Nerede ne talep var?'' diye sorunları yerinde değerlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneği'nin de bu çerçevede sorunlarını dinleyip, taleplerini alacaklarını dile getiren Çelik, ''Bugün sel felaketi nedeniyle incelemelerde bulunduk, toplantılar yaptık. Buraya ziyaretimizin özel bir nedeni yok. Rutin ziyaretlerden birisi. Toplumun bütün kesimleriyle bir araya gelerek vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz'' diye konuştu. Çelik, sel felaketiyle ilgili Bursa Valiliğinde basına kapalı gerçekleştirilen toplantının hatırlatılması üzerine, şu bilgileri verdi: ''Toplantı çok verimli geçti. Bütün ilçe kaymakamlarımız, daire müdürlerimiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin katılımıyla bir toplantı yaptık. Toplantıda özellikle dere yataklarıyla ilgili, dere yatağında olan yerlerin kamulaştırılmasıyla ilgili bir karar alındı. Orada vatandaşlarımız özellikle tehlike arz eden yerlerde oturtulmayacaklar. Valilik o tespiti yapıyor. Belediye bunları tebliğ edecek ve ardından hızla orada kamulaştırma yapacak. Vatandaşlarımızın şu anda sel felaketinden dolayı karşı karşıya kaldıkları sıkıntılı durumun, maddi sıkıntılarının giderilmesiyle ilgili Başbakanlıktan 1 milyon liralık acil bir ödenek geldi. Bunun yanında vatandaşımızın tekstille ilgili çekyat, halı, perde ve badana gibi ihtiyaçlarını sağlamaya çalışacağız. Aynı zamanda Kızılay da bölgeye ulaştı. Belediyenin tüm ekipleri de kanalları açma ve çevreyi temizleme ile muhtemel yağışa karşı da yeni önlemler alacak şekilde konuşlandırılmış durumdalar.'' Çelik, ''Ne kadar ev ve iş yerini su bastığına ilişkin bilgi var mı?'' şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: ''Şu anda hasar tespit çalışmaları sürüyor. İhtiyaç ne ise maddi destek anlamından Ankara'dan Bursa'ya sağlamaya çalışacağız. İlgili kurumlar koordineli bir şekilde hasar tespitiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi konusunda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.'' -DİN DERSLERİ KONUSU- Bir gazetecinin derneğe yapılan ziyarete ilişkin ''Bu rutin bir ziyaret mi yoksa gündeme gelen din dersi zorunluluğunun kalkmasıyla ilgili bir görüşme mi?'' sorusu üzerine Çelik, ''Alevi Çalıştayları ayrı bir olay. Bizim tüm kesimlerle irtibatımız var. Alevi vatandaşlarımızla da görüşüyoruz. Bugün de Panayır Mahallesi'nde vatandaşlarımızla bir araya geliyoruz'' dedi. Çelik, vatandaşların medyadan aldıkları kadarıyla eksik bilgilendirildiğini belirterek, şunları söyledi: ''Türkiye'de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretimi var. Türkiye'de var olan bütün tonları, renkleri yansıtan bir kültür dersi olarak, öğretim olarak -eğitim olarak değil- verilmesi konusunda bir itilaf yok. Çalıştayda da birlikte kararlaştırdık. Müfredat öyle olmalı ki Alevisini, Caferisini, Sünnisini, hepsini kapsamalı. İslamı, Yahudi'yi, Hıristiyanı da... Herkesin içinde kendini bulduğu bir din kültürü verilmesi konusunda. Eğitim ise ayrı bir şey. Eğitimi ise isteğe bağlı yapalım. Kim çocuğuna ne öğretmek istiyorsa, devletin güvencesi altında isteğe bağlı olarak öğretsin. Sonuçta bunun bir öğretim ve eğitim boyutu var. Öğretim boyutunda itilaf yok. Bugüne kadar itilaf neydi? Alevilerin bunun bir öğretim olarak değil, eğitim olarak uygulandığı konusunda şikayeti vardı. Bunu giderici çalışmalar yapıyoruz. Eğitimi ayrıca oturup konuşacağız. Kim, nerede, nasıl çocuğunu anne baba olarak eğitmek istiyorsa o özgürlüğü dünya sağlamış, biz de sağlayacağız.'' Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Osman Bozkurt ise bağımsız bir dernek olduklarını ziyaretin başka yerlere çekilmemesi gerektiğini söyledi. Dernek olarak zorunlu din dersi olmasını istemediklerini, isteyenin istediği dersi almasını arzu ettiklerini belirten Bozkurt, ''Fikirlerimiz aynı. Din dersi kalksın diye bir talebimiz yok. İsteyen Alevi çocuğu da din derslerine girebilir. Bizler de bu ülkenin insanlarıyız. Benim çocuğum, torunum istiyorsa girebilir. Serbest bırakılmalı, seçmeli olmalıdır'' diye konuştu..