CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in depreme dayanıklılık testinden geçememiş riskli binaların illere göre dağılımı ve sayılarını sorduğu önergeye 10 gün önce yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2015’ten günümüze kadar geçen sürede Türkiye genelinde 485 bin 191 adet bağımsız bölüm içeren toplam 153 bin 92 “riskli yapı” tespiti yapıldığını açıkladı.
Kurum'un verdiği bilgiye göre, 2015-2012 yılları arasında Türkiye'nin 18 kentinde yer alan toplam 54 alan, “yapı sayısının en az yüzde 65'inin imar mevzuatına aykırı olması” nedeniyle “riskli yapı” ilan edildi. Türkiye genelinde 680 bin 456 adet bağımsız bölüm içeren toplam 208 bin 614 riskli yapıdan da 181 bin 374'ü yıkıldı.
Gürer, Sözcü'ye yaptığı açıklamada, “Belirlenen, belirlenmemiş olanla binlerce yapı dönüşüm bekliyor. Deprem için çok konuşup az iş yapılıyor” dedi.
“Deprem Bilim Kurulu kurulmalı"
CHP'li Ömer Fethi Gürer, deprem için de bir bilim kurulu kurulması önerisinde bulunarak, “Tüm yapılar incelenmeli, dönüşüm için de şartlar kolaylaştırılmalı. Ülkemizde bir deprem bilim kurulu kurulmalı, işi uzmanlara bırakıp siyasetten arındırılmış bir biçimde yasal düzenlemelere gidilmelidir” diye konuştu.
“Deprem değil kusurlu yapılar ve ihmal öldürür"
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün yaptığı açıklamada, “Toplumsal belleğimizde büyük kayıplar ve derin acılarla yer alan deprem, içinde bulunduğumuz andan yarınlarımıza uzanan çok ciddi bir tehdittir. Ancak deprem değil, kusurlu yapılar ve ihmal öldürür” dedi.
Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu da, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de meydana gelen depremler nedeniyle büyük acılar yaşandığını ifade ederek, İzmir'de yaşanan felaketin güvenli binaların hayati önem taşıdığını bir kez daha hatırlattığını belirtti.
“Tüm önlemleri hızla bir an önce almalıyız"
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, “İzmir depremi, ülkemizin herhangi bir bölgesinde orta büyüklükte veya yıkıcı nitelikte bir depremin meydana gelme olasılığının çok yüksek olduğunu göstermiştir. Yapmamız gereken Türkiye'nin deprem kuşağında olduğu bilinciyle hareket etmek ve gerekli önlemleri almaktır” ifadelerini kullandı.
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nden (GYODER) yapılan açıklamada da İzmir depreminin ülkemizin deprem kuşağında olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattığı belirtilerek, “Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamalı, geçmişte olduğu gibi büyük yıkımlar, tarifsiz acılar yaşamamak için toplum olarak depreme karşı alınabilecek tüm önlemleri hızlıca almalıyız” denildi.