Yaşam
20 YILDIR YATALAK KARISINA BAKIYOR İSTANBUL (A.A)
21 Ocak 2011 14:01
-20 YILDIR YATALAK KARISINA BAKIYOR İSTANBUL (A.A) - 21.01.2011 - Kadıköy'de yaşayan Sedat Büyükuran, evlendikten 3 yıl sonra MS hastası (beyni ve omuriliği etkileyen öz bağışıklık hastalığı) olarak yatağa mahkum yaşamak zorunda kalan eşine, bir anne şefkatiyle 20 yıldan beri bakıyor. Ailesinin bile terk ettiği, ilgilenmediği eşinin bütün bakımıyla ilgilenen Büyükuran, bir yandan da oğlunu büyüterek, askere gönderdi. Sedat Büyükuran, (50), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 sene süren nişanlılıktan sonra sonra evlendiği eşiyle çeşitli işlerde çalıştıklarını ve para biriktirdiklerini kaydetti. Birbirlerine destek olduklarını, beraber çalışarak düğünlerini yaptıklarını ifade eden Büyükuran, evliliklerinin 3. yılına kadar eşinin hastalığından habersiz olduklarını, ailelerinden maddi olarak pek yardım görmediklerini vurguladı. Büyükuran, bir süre sonra hamile kalan eşinin düşük yaptığını, eşinin ikinci hamilelik sürecinde psikolojik sorunlarının başladığını dile getirdi. Bunun üzerine eşini doktora götürdüğünü ifade eden Büyükuran, yaşadıklarını şöyle anlattı: ''Doktorlar ilk önce anlayamadılar. Doğum yaptıktan sonra da sağlık sorunları devam etti. Hiç yemek yememeye başladı. Ellerinin uyuştuğunu, ayaklarının uyuştuğunu söylemeye başladı. Denge kaybı yaşamaya başladıktan sonra hastaneye götürdüm. Çocuğumuz küçüktü. Yapılan tetkiklerden sonra MS hastası olduğu belirlendi. O dönemde, Türkiye'de MS hastası olan 24. kişi eşimdi. Hemen hastaneye yatırdılar. MS hastalığının ne olduğunu bilmiyordum. Birkaç yıl tekerlekli sandalyede yaşadı. Ondan sonra kendisi mücadele veremedi. Depresyona girdi. Bakırköy'de 6 aya yakın psikolojik tedavi gördü. Doktorlar (Artık eşin için yapılacak bir şey yok, bundan sonraki yaşamını yatağa mahkum geçirecek) dediler.'' Sedat Büyükuran, doktorların söyledikleri karşısında dünyasının yıkıldığını, yaşadıklarına inanamadığını, bir süre tek odalı bir evde yaşam mücadelesi vermeye başladıklarını, yardımsever insanların desteğiyle evinin tadilat edildiğini belirtti. Oturdukların evin babasından kaldığını anlatan Büyükuran, şimdi de kardeşlerinin evden çıkması için baskı yaptığını dile getirdi. -''EŞİMİN AİLESİ, 20 SENEDE 3 KEZ ZİYARETE GELDİ''- Eşinin ve kendi ailesinin hiç destek olmadığını ifade eden Büyükuran, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eşim yatağa mahkum olunca, ne annesi ne de kardeşleri aradı sordu. Eşimle, çocukla kimse ilgilenmedi. Annesi (Bana ne, beni ilgilendirmez) diyor. 17 seneden beri gelmeyen annesi, geçen gün geldi, (Çok pişmanım oğlum, beni affet) dedi. Ben (Anne ben seni Allah'a havale ettim) dedim. Bu çocuk nasıl büyüdü, bunu bir ben bir Allah biliyor. Çocuğum ilkokula, ortaokula, liseye kendi başına gitti. Ne okuluna gidebildim ne de gerçekten ilgilenebildim. Oğlum, annesinin durumuna çok üzüldüğü için, depresyona girdi. Ben de aynı şekilde doktorlardan destek aldım. Eşimin ailesi 20 senede 3 kez ziyarete geldiler. Ailesi bakmıyor, (Bize bırakma da ne yaparsan yap) diyorlar. Benim ailem de bakmıyor. Oğlumla mücadele ediyoruz.'' -''EŞİMİ ÇOK SEVİYORUM''- Hastanelerde yakınları tarafından terk edilen çok hastaya rastladığını vurgulayan Sedat Büyükuran, şunları söyledi: ''Herkes bana (Hayatını eşine feda ettin, evlen) diyor. Ama ben eşimle severek evlendim, onu gerçekten çok seviyorum. Hastane köşelerine bırakmayı ve evlenmeyi hiç düşünmedim. Aynı şey benim başıma gelseydi, eşim de bana bakardı ve asla beni terk etmezdi. O bana bir çocuk verdi. Hepimizin başına gelebilir. Benim bu mücadelemi görenler, 'Helal olsun' diyor. Evlilik hayatının ne olduğunu yaşayamadan, anlayamadan eşim yatalak oldu. Genelde eşlerini boşayıp gidiyorlar. Ama bu insanlar daha fazla bakıma, ilgiye, sevgiye ihtiyaçları var. Ben eşimi daha bir gün aç bırakmadım. Genelde lokantalardan ya da komşulara yemek yaptırıyorum. Oğlum askere gittiği için emekli oldum. Çünkü ben geceleri çalışıyordum. Geceleri oğlum annesinin yanında duruyordu. Ben de gündüzleri eşime bakıyordum. Bu şekilde yıllar geçti. Bugünlere geldik. Eşim neler yaşandığının farkında, ama konuşamıyor. Bazen ağlıyor, kıyamıyorum. Yaşadığı acılara dayanamıyor artık.'' Büyükuran, eşinin bakım masraflarının ağır olduğunu, Kimse Yok Mu Derneği'nin kendilerine çok destek verdiğini sözlerine ekledi.