Diyarbakır'da 2005 yılında, teyzesinin kızı 12 yaşındaki S.G. ile evlenen 22 yaşındaki O.S., 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, şüphe sınırlarını aşan "kesin ve inandırıcı" delil bulunamadığı "gerekçesi" ile beraat etti.
Doğan Haber Ajansı'nda (DHA) yer alan habere göre; Bismil ilçesinde yaşayan S.G., 16 Mayıs 2005 tarihinde evden kaçıp, teyzesinin oğlu O.S.'nin yaşadığı Silvan ilçesine gitti. S.G. yöresel "gelenek"lere göre düğün yapılarak O.S. ile evlendirildi. Kızının evlendirildiğini öğrenen anne A.D.'nin şikayeti üzerine soruşturma başlatılırken, S.G. düğünden 10 gün sonra yeniden baba evine döndü. Soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan damat O.S., mağdurenin rızasıyla geldiğini, dini nikah kıyıldıktan sonra mağdurenin rızası ile cinsel ilişkiye girdiğini, yaklaşık bir ay karı- koca hayatı yaşadıklarını söyledi.
Annesinin evine döndükten sonra adli mercilerin uzun süre ulaşamadığı mağdur S.G.'nin 2007 yılında ifadesi alınabildi. İfadesinde kuzeni O.S. ile gayrıresmi evlendiklerini belirten mağdur, şüphelinin yanına kendi rızasıyla gittiğini, bir çok kez cinsel ilişkiye girdiklerini, ayrılana kadar karı- koca hayatı yaşadıklarını, nüfus kaydına göre 1993 doğumlu olduğunu, asıl yaşının 18- 19 olduğunu söyledi.
7 yıl sonra ifade değiştirdi
İfade verdikten sonra sağlık ve yaş tespiti raporlarının alınabilmesi için aranan ancak 7 yıl kendisine ulaşılamayan mağdur S.G., 2014 yılında bulunarak yeniden ifadesi alındı. Bu kez ifadesini değiştiren S.G. annesinin evine döndükten sonra yeniden evlendiğini belirterek, "2005 yılında kendi rızamla kaçarak, evlendim. 10 gün birlikte yaşadık. Bu sürede aramızda cinsel birliktelik olmadı. Annem şikayetçi olunca hatamı anlayıp, geri döndüm" dedi.
Dava 2016'da açıldı
İfadesinde nüfus kaydının doğru olmadığını ve yaşının büyük olduğunu söyleyen S.G., 2014 yılında çelişkinin giderilmesi için hastaneye sevk edildi. Alınan raporda mağdurenin olay tarihinde 12 yaşında olduğu belirlendi. Mağdurun ailesinin göçebe olması nedeniyle ifadeleri almakta zorlanan savcılık, soruşturmayı ancak 2016 yılında tamamladı. Savcı, şüpheli O.S. hakkında 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Delil yetersizliğinden beraat
Kararını açıklayan mahkeme, sanık O.S.'nin 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan beraatine karar verdi. Gerekçeli kararda soruşturmanın yaklaşık 11 yıl sürdüğünü belirten mahkeme, bu zaman zarfında mağdurun adli muayene raporunun aldırılamadığını kaydetti. Zaman içinde mağdurun bir başka kişi ile evlendiği ve bu evlilikten çocuklarının olduğu ifade edilen kararda, "Mağdurun olay sonrasında alınmış bir muayeneye dayalı doktor raporunun bulunmadığı gözetildiğinde sanığın cinsel istismar suçunu işlediği hususunda şüphe sınırlarını aşan kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından beraatine karar verilmiştir" denildi.