'Türkiye'de 10 balığın kaçı çiftlikte üretiliyor' diye sorsak, cevabınız ne olurdu? Deniz balığından mahrum kaldığımızı düşünüp, 'Neredeyse 10 balığın 10'u da çiftliktendir' diyenlerdenseniz, büyük bir yanılgıya düştüğünüzü söylemeden geçmeyelim.
Çünkü tükettiğimiz her 10 balığın 8'i denizden. Bu iyi bir haber olarak görünse de balık çiftlikleri olmasa, Türkiye’de balık fiyatlarının daha fazla artacağı, lokantalar ve toplu yemek servisi yapanların balık bulamayacağı gerçeğini de gözardı etmemek lazım. Kaldı ki, ülkemizde balık tüketimi çok düşük. Dünyada kişi başı ortalama 16 kilo balık tüketilirken, biz sadece 8.6 kilo balık tüketiyoruz.
Güngör Uras (22.09.2009) bugünkü yazısında bu gerçeği dile getiriyor:
Şimdilerde yılda 800 bin ton dolayında balık üretiyoruz. Bunların yüzde 80’i deniz avından, yüzde 20’si çiftliklerden geliyor. Çiftliklerde üretilen balık miktarı 150 bin tona yaklaştı.
Çiftliklerin yüzde 91’i denizde Yüzde 6’sı İç Anadolu’nun yüzde 3’ü Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun iç sularında. Toplam çiftlik balığı üretiminin yüzde 66’sı Ege Denizi’nde gerçekleştiriliyor.
Çiftliklerde 60 bin ton alabalık, 45 bin ton levrek, 35 bin ton çipura yetiştiriliyor. Diğer balık cinslerinin ve midyenin üretimi küçük miktarlarda.
Çiftliklerden balıkların 1 kilosunun çıkış fiyatı ortalama olarak alabalık için 4 TL, çipura için 6 TL ve levrek için 7 TL dolayında. Akdeniz ülkelerinden Yunanistan yılda 80 bin tona yakın (bizim üretimimizin 2 katı) çipura üretiyor. İspanya’nın üretimi 24 bin ton, İtalya’nınki 10 bin ton. Levrek üretiminde de Yunanistan önde. Bizden fazla 55 bin ton dolayında levrek üretiyor. İspanya’nın üretimi 25 bin ton, İtalya’nın 10 bin ton dolayında.
Levrek dış pazara gidiyor
Biz çiftliklerde üretilen levreğin yüzde 50’sini, çipuranın yüzde 15’ni ihraç ediyoruz.İhracat ettiğimiz balıkların yarısı İtalya’ya, dörtte biri İspanya’ya, beşte biri Yunanistan’a gidiyor.Dünya’da şimdilerde toplam balık üretiminin yüzde 33’ü (46 milyon tonu) balık çiftliklerinde gerçekleştiriliyor. Bizde çiftlik balıkçılığı 1980’lerde başladı. Daha önce bu tür üretimden haberimiz yoktu. 311‘i denizlerde olmak üzere 1.470 balık çiftliğiniz bulunduğu söyleniyor. Bu çiftlikler için 20 kuluçkahanede yavru üretiliyor. Sektör 25 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyor.
Balık çiftliklerinde yetiştirilen balıklar olmasa, Türkiye’de balık fiyatları daha fazla artacak, lokantalar ve toplu yemek servisi yapanlar balık bulamayacak. Kaldı ki, bizde balık tüketimi çok düşük. Dünyada kişi başı ortalama 16 kilo balık tüketilirken, biz 8.6 kilo balık tüketiyoruz.
Deniz mi/çiflik mi? Anlamak zor
Türkiye’de çiftlik balıkçılığı turistlik bölgelerde, kıyıya yakın yerlerde kurulmaya başladığından, deniz ve görüntü kirliliği nedeniyle büyük eleştirilere uğradı. Bu yanlış başlangıçta oluşan kötü imajı değiştirmek çok zor oluyor.
Şimdilerde Çevre Kanunu kapsamında çiftlikler kıyılardan uzağa ve önceden belirlenen alanlara taşındı. Hâlâ, taşınmayan bazı küçük işletmeler, sektörün tamamının eleştirilmesine neden oluyor.
Yazının sonunda balık çiftliği sahiplerinden öğrendiğim kadarı ile, deniz balığı/çiftlik balığı arasındaki fark/veya benzerlik konusunda sayın okuyucularıma özet bilgiyi vereyim.
Şimdilerde balıkçılarda satılan, lokantalarda yenilen çipura ve levreğin hemen tamamı çiftlik balığı. ”Deniz levreği, deniz çipurası istiyoruz” şeklinde ısrarcı olarak fazla ödeme yapmaya gerek yok. Çiftlik balığı da denizde yetiştiriliyor. Hem de daha sağlıklı.
Günümüzde gerçek deniz çipurası ve levreğini bulmak çok zor. Çiftlik dışında avlananlar büyük olasılıkla çiftliklerden kaçan yavruların palazlanmışlarıdır.. Denizdeki çiftliklerden yılda 3-5 milyon yavru kaçıyor.