Politika

1 MİLYAR İNSAN 1 DOLAR BİLE KAZANMIYOR İSTANBUL (A.A)

09 Mayıs 2011 15:51
-1 MİLYAR İNSAN 1 DOLAR BİLE KAZANMIYOR İSTANBUL (A.A) - 09.05.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün nüfusu 1 milyara ulaşan 48 ülkede insanların bir doların altında geliri olduğunu ifade ederek, ''Önümüzdeki 10 yıl içinde bu ülkelerin sayısı azaltılmazsa, buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse, dünya siyasi ve güvenlik açılarından ve başka alanlarda çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalacak demektir'' dedi.  Cumhurbaşkanı Gül, 4. Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı kapsamında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile ortak basın toplantısı düzenledi.  Gül, konferansın birincisinin 1981 yılında Paris'te, ikincisinin 1990 yılında Paris'te, üçüncüsünün ise 2001 yılında Brüksel'de yapıldığını anımsatarak, konferansın dördüncüsüne İstanbul'da ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.  Konferansa sadece hükümetler seviyesinde değil, aynı zamanda özel sektör, sivil toplum kuruluşları, ülkelerin aydınları ve akademisyenlerinin de katıldığını belirten Gül, yaklaşık 10 bin katılımcının yer aldığı toplantı dolayısıyla 200 üzerinde konferans, panel, toplantı yapılacağını kaydetti.  Cumhurbaşkanı Gül, konferansın sonunda ''İstanbul Eylem Planı'' ve ''Siyasi Bildiri'' kabul edileceğini belirterek, 2011-2020 yılları arasında en az gelişmiş ülkelerin stratejileri ve kalkınmasıyla ilgili önemli görüşlerin paylaşılacağını anlattı.  İstanbul Eylem Planı'nın geleceğe dönük, uygulanabilir ve alınan kararların, tavsiyelerin takip edilebilir olmasına özen gösterdiklerini ifade eden Gül, şöyle konuştu:  ''En az gelişmiş ülkelerin nüfusu, 1 milyara yaklaşmaktadır. 1971 yılından bu yana bakıldığında maalesef gelişmeler de iyi değildir. 1971 yılında 25 ülke en az gelişmiş ülke sınıfındayken, bu geçen süre içinde sayıları azalmadı, tam tersine arttı ve 48'e çıktı. Bugün, nüfusu 1 milyara ulaşan 48 ülkede insanların bir doların altında geliri vardır. Bu ülkelerin içinde de sadece 3 tanesi en az gelişmiş ülkeler sınıfı üzerine çıkmıştır. Bu, şunu göstermektedir; dünyada büyük bir tehlike vardır. Bu yapısal bir meseledir. Dünya, bugün birçok siyasi problemle karşı karşıyadır. Bu siyasi problemler gelip geçicidir, halledilebilir ama böyle yapısal bir problem, açlık, hastalık, bu yapısal problemdir ve bunlarla ciddi şekilde mücadele edilmezse ve önümüzdeki 10 yıl içinde bu ülkelerin sayısı azaltılmazsa, buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse dünya siyasi ve güvenlik açılarından ve başka alanlarda çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalacak demektir.'' -''EN FAKİRLER, EN ZENGİNLERİN HAYAT STANDARTLARINI BİLİYOR''- Cumhurbaşkanı Gül, eski yıllarda dünyanın bir köşesinde olandan, dünyanın başka köşesinden olanın haberinin olmadığını ancak bugünkü haberleşme teknolojisinin dünyayı şeffaf hale getirdiğini belirtti.  Dünyanın en fakirlerinin, dünyanın en zenginlerinin hayat standartlarını yakinen bildiğini ifade eden Gül, ''Dolayısıyla bu ahlaki açıdan da çok büyük bir yanlıştır, devam ettirilemeyecek bir konudur. Siyasi ve güvenlik açısından da devam ettirilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan sadece konferanslarda konuşma ve iyi tavsiyeler değil, kararların alınması ve bunların takip edilmesi gerekmektedir'' dedi.  Türkiye olarak dünyanın böyle bir sorunu ile ilgili konuda ev sahipliği yapmaktan, organizasyonu üstlenmekten ve dünyanın bir çok ülkesini Türkiye'de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını dile getiren Gül, şöyle konuştu:  ''Türkiye son yıllarda kendi üzerine düşeni yapma açısından da önemli bir faaliyet içindedir. Türk sivil toplum örgütleriyle Türkiye'nin insanı yardımı, yıllık 2 milyar dolara ulaşmıştır, bununla açıkça gurur duyuyoruz. Yardım eden ülkeler sınıfında olmak, hep gurur vericidir. Türkiye'nin bu konuda göstereceği hassasiyeti, devam edecektir. Asya ve Afrika'nın bazı ülkelerindeki açılımlarımızın bir boyutu da budur. En az gelişmiş ülkelerin kalkınması sadece onlara yardım yapmakla, donör ülkelerin yapacağı sadece kalkınma yardımları ile olmaz, onlarla ticaret yapmak, yatırım yapmak, teknoloji transfer etmek ve o ülkelerde meslek eğitimi ile ilgili okullar açmak da önemlidir. Türkiye olarak bunlara da önem veriyoruz.''