Stelyo Berberakis

23 Aralık 2023

Komşu neleri konuşuyor: Pembe bayrak sebebiyle kıyamet koptu, hükümet sporda şiddete el attı, özel üniversitelerin önü açıldı

Yunan asıllı Amerikalı sanatçı Georgia Lale’nin imzasını taşıyan bu bayrak, Yunanistan’da şiddet gören kadınlara ait nevresimlerin parçalarından oluşuyor

ATİNA-

Yunanistan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina ziyaretinden sonra Türkiye ile ilişkileri ile ilgili haber ve yorumları bir yana bırakarak kendi iç meselelerini ön plana çıkarıyor.

Bu bağlamda geçen hafta en çok tartışılan konuların arasında, Avrupa Birliği ülkeleri arasında özel üniversiteleri olmayan yegane ülke konumundaki Yunanistan’da özel üniversitelerin kurulmasının önünü açan bir yasa tasarısının hazırlanması yer aldı.

En çok tartışılan bir konu da Yunan spor sahalarında gözlenen şiddet olaylarının önlenmesi amacıyla alınan kararlar oldu.

Bir üçüncü konu, Yunanistan’ın New York konsolosluğunda açılan bir sergide Yunan bayrağının pembe renkli sergilenmesine karşı gösterilen tepkilerle ilgiliydi.

Özel üniversitelerin önü açılıyor

Yunanistan Anayasası'nın 16.maddesi devlet üniversitelerinden başka herhangi bir (özel) üniversitenin açılmasına izin vermiyor.

Çeşitli Yunan hükümetleri Yunanistan’da da özel üniversitelerin açılmasını öngören önerileri hem bu 16. maddeye takılıyor, hem de muhalefet partilerinin yanı sıra sol eğilimli öğrenci derneklerinin tepkisine yol açıyordu.

Buna karşın muhafazakar yeni Demokrasi Partisi (YDP) hükümeti özel üniversitelerin açılmasını öngören yasa tasarısını Ocak ayı sonuna kadar parlamentonun onayına sunacak.

Bu konuda parlamentonun 3.büyük partisini oluşturan sosyalist PASOK’un da desteğini alacağını varsayan Başbakan Kiryakos Miçotakis’in bu konudaki kararlı duruşu dikkati çekiyor.

Miçotakis “Bu yasanın onaylanmasıyla yurt dışında yüksek öğrenimlerini sürdüren yaklaşık 40 bin Yunan vatandaşı öğrencinin yanı sıra diğer yabancı ülkelerden de arzu eden öğrencilerin eğitimlerini Yunanistan’da sürdürme ve tamamlama imkanını doğuracağına” dikkati çekiyor.

Sporda şiddete karşı önlemler

Yunanistan, son zamanlarda spor alanlarında yaşanan şiddet olaylarıyla çalkalanıyor.

2023 yılında iki taraftarın cinayetiyle sonuçlanan şiddet olayları yalnız futbolda değil; basket ,voleybol, hatta su topu maçlarına bile yansımış durumda.

Bardağı taşıran son şiddet olayı Olympiyakos ve Panathinaikos arasında oynanan voleybol maçında meydana gelmiş; polis kuvvetlerine atılan bir işaret fişeği bir polisin dizine saplanmış ve ayağının kesilmesine yol açmıştı.

Yunanistan Spor Bakanlığı, Yunanistan Futbol Federasyonu ile birlikte, tüm spor karşılaşmalarının 12 Şubat 2024’te kadar seyircisiz oynanmasına; stadyumlara yüksek çözünürlüklü kameralar yerleştirilmesine; kimlikli elektronik bilet sistemi uygulanmasına; taraftar derneklerinin denetlenmesine; meşale gibi yanıcı maddelerin sahaya atanların tespit edilmesine ve adalete teslim edilmelerine; şiddet olaylarında sorumlulukları tespit edilecek spor kulüplerine ya da oyuncularına yüksek para cezası verilmesine ve kulübün puan kaybetmesine; polis ve hukukçular arasında bir mekanizma oluşturulmasına karar verdi.

Bayrağın rengi sanat için değiştirildi, kıyamet koptu

Yunanistan’da “bayrak sevgisi”, Türkiye’deki bayrak sevgisini aratmayacak kadar önemli bir mesele..
Bu nedenle Yunanistan’ın New York’taki konsolosluğunda açılan bir modern sanat galerisinde –aslında mavi-beyaz olan- Yunanistan bayrağının pembe renkli sergilenmesi Yunan milliyetçilerini ayaklandırdı.

Yunan asıllı Amerikalı sanatçı Georgia Lale’nin imzasını taşıyan bu bayrak, Yunanistan’da şiddet gören kadınlara ait nevresimlerin parçalarından oluşuyor. Sanatçı, bu bayrağın “milli değerleri aşağılamayı değil; kadına yönelik şiddetin protesto edilmesinden çok; Yunan ve dünya kamu oyunu uyandırmayı” amaçladığını söylüyor.

Ne var ki, parlamento içindeki aşırı milliyetçilerin gösterdiği şiddetli tepkilere karşı dize gelen Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, New York konsolosluğuna ilettiği talimatla pembe renkli Yunan bayrağını sanat galerisinden indirdi.

Ancak bu da Yunan sanat severlerin şiddetli tepkisine yol açtı; YDP hükümeti “aşırı milliyetçileri tatmin etmek için gericilik yapmakla” suçlandı.

Atina, Arnavutluk'un AB sürecini veto eder mi?

Geçen Mayıs ayında Arnavutluk’ta yapılan yerel seçimlerde Yunan azınlığın yaşadığı bölgede belediye başkanlığını kazanan Yunan asıllı Fredi Belleris’in “seçimlerde oy satın alarak hile yapma teşebbüsünde bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanması iki ülkeyi krizin eşiğine getirdi.

Fredi Belleris

Belleris’in seçimlerden hemen 2 gün önce tutuklanması ve o günden bugüne kazandığı Belediye başkanlığı için yemin etmesine izin verilmemesi ve yargılanmadan hala cezaevinde bulunması; Atina’nın tepkisine yol açtı.

AB adaylığı için başvurusu kabul edilen Arnavutluk, şimdi Yunan hükümetinin “veto” tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor.

Atina AB içindeki “veto” hakkını kullanmaması için Belleris’in “Yemin etmesini ve bir an önce adil yargılanmasını” talep ediyor..

Belleris’in bu durumunu, geçen mayıs ayı seçimlerinde Hatay milletvekili seçilen ancak yemin etmesine izin verilmeyen ve cezaevinden tahliye edilmesini bekleyen Can Atalay’ın durumuna benzetiliyor.

Yunanistan Kızıldeniz'e fırkateyn gönderiyor

Yunan siyasi partilerini karşı karşıya getiren başka bir gelişme de Yunan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın kararı ile Kızıldeniz'de Husi savaşçılarının bastıkları ticaret gemilerinin korunması için ABD tarafından geliştirilen “Prosperity Guardian” operasyonuna bir fırkateyn gönderilmesi oldu.

Ana muhalefet partisi SYRİZA, hükümeti “Yunan askerlerini tehlikeye atmakla” suçlarken; komünist parti KKE, hükümeti, “yine emperyalist güçlerin oyuncağı olmakla” eleştirdi..

Sürekli tartışılan konular

Evli eşcinsellerin “evlat edinme hakkı olup olmadığı” konusunda muhafazakarlarla çağdaşlaşmadan yana olanların arasındaki tartışma devam ediyor.

Kilise, eşcinsel evliliklere yeşil ışık yakarken “bu tür evliliklerin kilise törenleriyle yapılamayacağını” söyledi ve eşcinsellerin evlat edinmelerine “İncil’in buyurduklarına aykırı olduğu” gerekçesiyle karşı çıktı.

Bu arada ana muhalefet partisi radikal sol SYRİZA‘nın çözülmeye yüz tutması üzerine yapılan nabız yoklamaları, SYRİZA’nın yüzde 13 ile 2.büyük parti konumundan 3.parti konumuna; sosyalist PASOK’un ise yüzde 14 ile 3.lükten ikinci parti konumuna geçtiğini gösteriyor.