Nehir Günce Daşcı

30 Ocak 2025

Gazetecilik suç değildir!

Gazetecilerin tutuklanması halkın haber alma özgürlüğüne vurulan bir darbedir

Duyduk duymadık demeyin…

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı!

22 senedir hükümetin saldığı korku, ideolojisi olan insanları yollarından geri çevirmeye yetmedi, yetmeyecek de!

Kaçma şüphesi olmayan, adresi, işi belli olan, delil karartma şüphesi bulunmayan Suat Toktaş neden tutuklanmadan yargılanmıyor?

Konusu basın savcılığını ilgilendiren bir davada neden Suat Toktaş basın suçları soruşturma bürosuna değil de, terör ve örgütlü suçlar soruşturma bürosunda görevli olan bir savcıya ifade verdi? Gece yarısı tutuklama kararının çıkması da cabası

Ülkede katiller, tecavüzcüler, şiddet suçluları ellerini kollarını sallaya sallaya geziyor fakat bu kültürlü, deneyimli, bilge ve sadece muhalif insanlar içeride.

Devlet, halkın gerçek bilgiye ulaşmasını istemediği için yıllardır gazetecileri tutukluyor.

Sonuç?

Halk TV güçlendi, bağımsız gazetecilik adına Youtube kanalları kuruldu, klavye aktivistliği arttı.

Ama insanlar susmadı.

Susturamadılar.

Susturamayacaklar.

Suat Toktaş'ın yanındayız!

Ekrem İmamoğlu’nun bahsettiği bilirkişi ile görüşüp kişiye iddiaların aslını sormak ‘habercilik’tir.  Hangi görüşte olursa olsun suçlama yöneltilen kişiye cevap hakkı sunmak ‘gazetecilik’tir.

Barış Pehlivan’ın kendini tanıttığı, nereden aradığını belirttiği (karşı tarafın da kendini tanıdığı) konuşmayı yayınlamak ‘terör ve örgütlü suçlar soruşturma bürosu’na neden ifade vermeyi gerektirir?

Basın susturulamaz.

Sadece halkın haber alma hakkı elinden alınmıyor, düşünce ve ifade özgürlüğü de yok ediliyor.

Haklarımızı savunalım!

Suat Toktaş’ın yanındayız!

Ekrem İmamoğlu bilirkişi için ne demişti?

Hakkında devam eden davalar ve CHP'li belediyelere yönelik açılan davalara bilirkişi olarak aynı kişinin atandığını ileri sürdü. ‘Bu bilirkişi olmayan şeyleri yazacak atıf yapacak kadar profesyonel. Başına bir şey gelmeyeceğinden emin. Belli ki arkasında çok güvendiği kişiler var. Özel seçilmiş birisi’ dedi.

‘8000’den fazla bilirkişinin olduğu İstanbul’da neden hep aynı bilirkişi tercih ediliyor?’ diye sordu ve bilirkişinin sürekli aleyhte raporlar verdiğini savundu.

Türkiye’nin en büyük Belediye başkanı olan 16 milyon insanın yaşadığı şehrin yöneticisi Ekrem İmamoğlu’nun iddia ettiği bilirkişi ile yapılan görüşmenin yayınlanması nasıl ‘kamu yararına fayda bulunmuyor’ diye nitelendirilebilir?

Tıpkı yasama, yargı ve yürütme gibi devletin temel kuvvetlerine denk olarak basın, dördüncü güç olarak işlev görmüştür. Halkın doğru bilgiye ulaşmasında basın vazgeçilmez unsurdur. Hal böyle iken halkın doğru ve aydınlatıcı bilgiye ulaşmasını sağlamanın kamu yararına olmadığını iddia etmek gerçekle bağdaşmayan bir yaklaşımdır. Gazetecilerin tutuklanması halkın haber alma özgürlüğüne vurulan bir darbedir.

Güzel günlerde görüşmek dileğiyle…