Mustafa Kayhan

16 Kasım 2021

Hamiline yazılı pay senetlerini 31 Aralık’a kadar bildirmeyenler için hangi idari cezalar ve hak kısıtlamaları gündemde?

Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin, idari para cezalarının yanı sıra, 31 Aralık 2021 tarihinden itibaren ortaklık payından kaynaklanan hakları ile paylarının devri imkânları kısıtlanabilecek

Bilindiği üzere, 7262 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılması, dağıtılması ve devri açısından 01.04.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bazı değişiklikler yapılmıştır.

Değişikliklerin temeli hamiline yazılı pay senetlerine ilişkin Merkezi Kayıt Kuruluşu’na (MKK) bildirim yükümlülüğünün getirilmesidir.

MKK’ya bildirim yükümlülüğünü üç başlıkta toplamak mümkündür:

  1. 04.2021 tarihinden önce ihraç edilmiş hamiline yazılı pay senetlerinin ve bunlara sahip olanların MKK’ya bildirilmesi, 
  1. 04.2021 tarihinden sonra ilk defa ihraç edilecek ya da bastırılacak hamiline yazılı pay senetlerinin pay sahiplerine dağıtılmadan önce MKK’ya bildirilerek oradan alınacak tekil bir numara ile pay sahiplerine verilmesi ve bunun takibinin yapılması, 
  1. Şirketler tarafından pay sahiplerine dağıtıldıktan sonra, pay sahipleri tarafından yapılan devirler sonrası devralan tarafından MKK’ya bu senetlerin ve kendilerine ilişkin bilgilerini bildirilmesi.

Şirketler tarafından bugüne kadar, hamiline yazılı pay sistemi kabul edilmiş olmasına rağmen değişik gerekçelerle pay senedi bastırılmamış olabilir. Yönetim kurulu kararı alınmış ancak tescil ettirilmemiş ya da üç aylık süre geçmesine rağmen veya TTK’ya uygun şekilde pay senedi basım yükümlülüğü yerine getirilmemiş olabilir. Bilindiği üzere senede bağlanmamış hamiline yazılı paylar, senede bağlanmamış nama yazılı paylar ile aynı hükümlere tabidir.

Öncelikle, hangi sebeple olursa olsun henüz hamiline yazılı pay senedi basılı olmayan durumlarda şirketler tarafından TTK m. 486 hükmü gereği pay senetlerinin bastırılması gerekecektir. Payların kime ait olduğu pay defterinden kolayca tespit edilebilecektir. İkinci önemli husus da MERSİS ile MKK arasındaki kayıtların birbiri ile uyumlu olması gerekliliğidir. Herhangi bir uyumsuzluk olması halinde şirketlerin bağlı bulundukları ticaret sicili müdürlüğü ile iletişime geçip bunu da düzelttirmesi gerekmektedir. Sonrasında MKK bildirimi gerçekleştirilebilecek ve işlemler 31.12.2021 tarihinden önce tamamlanabilirse herhangi bir idari para cezasına maruz kalınmamış olunacaktır.

Hamiline yazılı pay senedi basılı olan pay sahipleri ise MKK’ya bildirilmek üzere öncelikle şirkete başvuracaklardır. Şirkete pay sahibi tarafından bir başvuru gerçekleştirilmezse, pay senetlerinin kimin elinde bulunduğu bilinemeyeceği için bu paylar açısından şirketin MKK’ya bildirim yükümlülüğü ve ilave bir sorumluluğu doğmayacaktır.

01.04.2021 tarihinden sonra kuruluş, sermaye artırımı ya da hamiline yazılı pay senedi sistemine geçiş dolayısıyla bastırılan payların öncelikle MKK’ya bildirilmesi zorunlu olduğundan bu paylar açısından sonradan gerçekleştirilecek devirler hariç geçiş süreci ile ilgili ayrıca bir bildirim yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

31.12.2021 tarihine kadar, genel kurulu toplantıya çağıranlar, MKK’ya bildirilmek üzere şirkete başvuruda bulunan ancak henüz MKK’ya bildirilmeyen pay sahiplerini de genel kurula katılabilecekler listesine dâhil edecektir.

31.12.2021 tarihinden sonra ise, MKK’ya bildirimde bulunulmaması halinde, hamiline yazılı pay senedine sahip olanların bu tarihten sonra yapılacak genel kurullara katılabilmeleri bildirim yapılıncaya kadar mümkün olmayacaktır.

Hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgilerini, senetler pay sahiplerine dağıtılmadan önce MKK’ya bildirmeyen şirketler açısından idari para cezası 2022 yılı için 27 bin 240 TL’dir. Kanımızca, geç bildirme pay sahibinden kaynaklanırsa şirket pay sahibine rücu edebilecektir.

Hamiline yazılı pay senetlerinin devirlerini MKK’ya bildirmeyenler açısından idari para cezası ise 2022 yılı için 6 bin 810 TL’dir. 

Söz konusu idari para cezalarını verme yetkisi mahallin en büyük mülki amirine aittir. Mahallin en büyük mülki amiri; illerde vali, ilçelerde ise kaymakamdır.

TTK'da öngörülen ve idari para cezası gerektiren kabahatlerin, idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmesi halinde, idari para cezasının muhataplarına bir idari para cezası verilir ve ilgili hükme göre verilecek ceza iki kat artırılır. Ancak, bu kabahatin işlenmesi suretiyle bir menfaat temin edilmesi veya zarara sebebiyet verilmesi halinde verilecek idari para cezasının miktarı bu menfaat veya zararın üç katından az olamaz.

Haklarında idari para cezası uygulananlar, kararın kendilerine tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde ise idari para cezası kararı kesinleşir. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı da kararın öğrenildiği günden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabilir. İtiraz üzerine verilen karar ise kesindir.

Sonuç olarak, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde idari para cezalarının yanı sıra, 31.12.2021 tarihinden itibaren pay sahiplerinin ortaklık payından kaynaklanan haklarını kullanamayacağı veya payların başkasına devri imkânının kısıtlanabileceği göz ardı edilmemelidir.  Hatırlanacağı üzere ticaret şirketlerinde pay sahibi veya ortak olunmasından dolayı kâr payı, tasfiye payı, bedelsiz pay edinme ve rüçhan hakkı gibi mali; genel kurul çağrısı ve gündeme madde konulmasını talep, genel kurula katılma, orada konuşma ve öneride bulunma, oy hakkı, bilgi alma ve inceleme hakkı ile dava hakları gibi yönetsel hakları bulunmaktadır.

Kanunla verilen geçiş süresi 31.12.2021 tarihi itibariyle tamamlanacaktır. Sürenin kanuni düzenleme yapılmadan uzamayacağı da göz önünde bulundurulduğunda gerekli bildirimlerin bir an önce yapılması önem taşımaktadır.


* Mustafa Kayhan, avukat, vergi hukuku / ticaret hukuku, BDO