Maç bitti... Okan Buruk önce soyunma odasına gitti. Futbolcularına teşekkür etti.
Basın toplantısının hemen ardından, soluğu Florya Metin Oktay Tesisleri'nde aldı…
Odasına girdi ve duvarda zaman zaman baktığı sarı renkli notunu tekrar eline aldı… Tekrar çünkü, o kağıt üç aydır sık sık gözüne takılıyordu.
''Ne yazmış bu?'' dediğinizi duyar gibiyim… Oraya sonra döneriz!
Maç öncesi sadece Galatasaray taraftarı değil, futbolla biraz ilgilenen herkesin merak ettiği Okan Buruk'un kadro tercihiydi.
Beklenen ve çok konuşulan oldu... Okan Buruk, yönetimin isteksizliğine (!) rağmen Milano'ya kadar gidip transferinde etkili olduğu (iyi ki de yapmış) Osimhen'i, Icardi'nin yanına koymuştu. Arkalarında da Mertens vardı... Bermuda şeytan üçgeni gibi.
Defans kurgusu biraz riskli gibi gözükse de olsundu, “Yediğimizden bir fazlasını atarız” felsefesi de günü kurtarmaya yeterdi… Öyle de oldu…
Sezon sonu Türkiye'den ayrılması kesin gibi gözüken, Okan Buruk'un “mevsimlik işçisi” Osimhen gol bulamasa da sarı-kırmızılı takıma sihirli bir dokunuş yapmış gibiydi… Başta da İcardi'ye. Arjantinli yıldızı bir ara defansın solunda rakibi kovalarken bile gördük...
Atılan ilk golde benzetme yaptığımız üçgenin ortak çalışması, tekrar tekrar izlenecek güzellikteydi. Osimhen, Mertens, direk ve İcardi'nin müthiş vuruşu.
Osimhen'in Antalya'da attığı ve hala konuşulan röveşatası kadar olmasa bile, güzel goldü…
İlk yarının tamamına bakıldığında Galatasaray attığı kadar gol de kaçırdı ya da kaleci Pettersen (her ne kadar ikinci golü kendi kalesine atsa da) kurtardı…
İkinci yarıya Galatasaray sanki 3 gol atmamış gibi çıkar diye düşündük ama bu düşüncemiz İsveç takımı Elfsborg için geçerli oldu…
İlk 45 dakika Galatasaray'ı izleyen Elfsborg takımı, ikinci yarı maç için çalışıp not aldığımız her şeyi yaptı... Solak kaleci Pettersen, sol bekiyle oyunu başlattı. Top Galatasaray'dayken 5'li, atağa kalınca 3'lü defansa dönen ve 4 pasta kaleci Günay'la karşı karşıya kalan bir takım izledik. Ama bütün bunlar futbolun romantizmi içinde kaybolup gitti...
Geriye kalan? Yunus Akgün'ün golüne kadar bitmek bilmeyen son 20 dakika ve tırnaklarını yiyen Galatasaraylı taraftar…
Unutmadan Okan Buruk'un eve götürdüğü kâğıtta ne mi yazıyordu? “3 Ağustos, Beşiktaş: 5 - Galatasaray: 0” yazıyordu..
Pazartesi akşamı Beşiktaş'la oynanacak Süper Kupa hezimetinin provasını 4 golle yapan Galatasaray'da mutlaka keyifler, moraller yerindedir.
Ama Türkiye'de derbiler çok da kolay geçmez. Okan Buruk'un, provasını yaptığı oyunun özellikle ikinci perdesini ve 3'lü defans kurgusunu gözden geçirmesi gerekiyor...
Mustafa Ersoy kimdir? 1967 yılında Adana'da doğdu. |