Mustafa Ersoy

17 Şubat 2025

Osimhen böyle istedi

İlk yarıyı çöpe atan, ikinci yarı 4'lü defansa dönen Galatasaray, Rize'den Osimhen'in attığı gollerle şampiyonluk yarışının en kritik virajını hasarsız döndü

Alkmaar deplasmanında başlayan ve Fenerbehçe derbisiyle sonuçlanacak kısa ama karanlık bir tünel bu, ikinci durağı Rize olan. Hani eskilerin ''Cendere'' dediği türden.

Alkmaar deplasmanındaki 4 gollü mağlubiyet kendini Perşembe akşamı yaşanması beklenen bir mucize maçına bıraktı. Hollanda'daki maçta cezalı ve sakat oyunucular mazeretine sığınan Galatasaray, Rize'de hem sahada hem de yedek kulübesinde istediği futbolcularla zemine çıktı.

Önceki maçların tersine ''Paldır küldür'' hücum etmek yerine daha sabırlı oynayan Galatasaray savunmasında yine açıklar verdi. Önde basan ve rakiplerini pozisyon yağmuruna tutan Galatasaray gitmiş daha çabuk geriye dönen bir takım gelmişti ama verilen pozisyonlar değişmemişti. İlk yarıda Rizespor'un bir topu direkten dönerken iki de net pozisyonu vardı. Galatasaray'ın ise maçın başında Ahmet Kutucu ile yakaladığı tehlike dışında eski coşkulu futbolu arşivlere kalkmıştı.

İlk 45 dakikada Mertens ve Barış Alper'in yokluğuna Gabriel Sara'nın durgunluğu da eklenince Galatasaray 8.5 kişiyle oynuyor gibi gözüktü.

Okan Buruk'un 3'lü defans ısrarı artık şaşkınlığı geçti inatçılığa döndü.. Bu taktik anlayışta sağda ve solda 100 metre koşup geri dönecek isimler lazım. Frankowski tamam ama solda bu isim yok. O isimler Fenerbahçe'de var. O zaman maça göre sistem deneyip, 3'lü defansta çok da ısrarcı olmamak gerekiyor.

İkinci yarıda Okan Buruk inadından vazgeçti ve bazı dokunuşların eşliğinde 4'lü defansa döndü. Yeni transferler Frankowski sağda, Eren Elmalı sola geçti. Mertens'i işini Ahmed Kutucu üstlendi, Barış Alper Yılmaz ileri atıldı. Alkmaar maçının tek iyisi Sallai oyuna girdi ve bence çok önemli hamlelerle takımını diri tuttu. 4'lü defans hamlesi daha ikinci atak ikinci ortada golle sonuçlandı.. Osimhen'i topla buluşturmayı hatırlayan (!) Galatasaraylı futbolcular bekledikleri gole kavuştular. Hatırladılar diye üstüne basa basa söylüyorum çünkü Osimhen gibi futbolcun varsa topu onunla bir şekilde buluşturacaksın. Nokta. Galatasaray bu sezon şampiyon olursa Osimhen'in attığı 2. gol yüzünden olacak. Bu golü hiç unutmayın.

Şimdi menüde ne var? Rize'den heybene koyduğun yüksek moral, sanki Galatasaray Lisesi mezunu doğuştan Galatasaraylı Osimhen. Frankowski gibi bir makine. Okan Buruk'un işi bu unsurları kullanarak Alkmaar maçında mucizeye imza atan bir takım yaratmak.

Ama savunmaya da dikkat. Taç atışından gol yemeyeceksin. Savunma bireysel değil, takım halinde yapılır. Hücum etmek ne kadar bireysel yetenek gerektiriyorsa, savunma da o kadar kolektif uyum ister. Hücum sana bir maç kazandırabilir, ama savunma şampiyonluk getirir.

Gelelim yenilere.

Frankowski iyi ortalar yapıyor ve içeri de kat ediyor ki bu daha önce olmayan ve rakibin kurgusunu bozan bir gelişme. 75 kez topla buluşmuş. %92 isabetli pas, 2 kilit pas, 4/6 isabetli uzun top yapmış. İstatistikler çok şey anlatıyor. Osimhen'in kafasına çarptırdığı gol asisti (Ben ona orta demem, harika bir gol pasıydı) ve duran toplarda rakipten seken toplara vurduğu sert şutlar çok etkiliydi. Polonyalı bu sezon jeneriklik bir gol atacak, hazırlıklı olun.

Lemina takımına verdiği enerji ile öne çıktı. Oyuna girdi, Sara prangasından kurtuldu ve Rizespor orta sahası etkinliğini onun sayesinde yitirdi. Atılan 2. golde durduğu yer kritikti. Torreira ile değişmez olurlar gibi duruyor.

Eren Elmalı o bölge için alternatif ama sol bek çok tehlikeli bir türlü dikiş tutmayan kumaş gibi. Takımla daha çok antrenman yapması lazım.

Cuesta'yı anlamak güç. Alkmaar maçında çok eleştirildi. Hızlı. Bir de Sanchez'in arkadaşı. O kadar.

Hakem Zorbay Küçük'ü yazmayayım. 1 hafta boyunca şampiyonluk yarışındaki 2 kulüp resmi sitelerinden atışarak bol bol yazarlar.