Mustafa Ersoy

21 Ocak 2025

Florya Suyu!

Hep yediğinden bir fazlasını atan Galatasaray, ilk kez puanla tanışan Dinamo Kiev'den 3 gol yedi ve Avrupa Ligi hedefini Ajax maçından alınacak 3 puana bıraktı...

İki farklı senaryo, iki farklı maç gibiydi... Maça gollerle başlayan Galatasaray, ilk yarı biterken yine saçma sapan, amatör takımların yemeyeceği gollerden birini yedi ve ''acaba''lar o anda başladı. İkinci yarıda kabus gibi 2 dakika yaşandı. Kırmızı kart, penaltı ve VAR uygulaması nasıl kullanılır dersi. İşte tam da bu yüzden yabancı hakem de gelse bizim VAR odasında bir şeyler oluyor diyorlar, biz de katılıyoruz. İthal ettiğimiz sadece VAR hakemi değil ''güven'' aslında. Hakemin Barış Alper Yılmaz'a verdiği yanlış sarı kart, VAR odasından döndü hem de Osimhen'in kullandığı penaltıyla. Bu yaşananları hepimiz ağzı açık izledik ve haliyle imrendik.. Ama sahada bu olayın önüne geçen bir Galatasaray vardı. Avrupa Ligi sonuncusu, 7 maçta 1 gol atmış Dinamo Kiev'den 3 gol yedi ve mağlubiyet görünümlü bir beraberlik aldı...

Okan Buruk'un dediği gibi Galatasaray'ın çok kaliteli bir on biri var ama kadrosu aynı kaliteyi göstermiyor... Avrupa Ligi'nde hedef maçına çıkıyorsun ama yedek kulübesinde hamle yapabileceğin 3.5 futbolcu var... Kerem Demirbay, Batsuhayi, Jelert ve ''Buçuk Nelson..." Gerisi; olması beklenenler. Genç çocuklar, Galatasaray'ın geleceği....

Sadece Sara'nın ya da Icardi'nin yokluğu bu kadar etki etmemeli Galatasaray gibi üst düzey bir takıma... Sara varken de  gol yiyorlardı, yokken de... Galatasaray için ilk 8'e kalmak için her atılan golün çok önemi var ama ama yemeden. Takımlar birbirine puan olarak çok yakın ve averaj belirleyici olabilir. Umarız olmaz...

Galatasaray'ın elinde Abdülkerim, Kaan Ayhan, Nelson var. Ama bu 3 futbolcu da bir Sanchez etmiyor. Ve bu oyuncuların yavaşlığı Sanchez'i de bozuyor. Yenilen 3. golde Sanchez gibi bir kule o topa kafa vurdurmazdı ama dedik ya Kolombiyalı çok yalnız... Stoper alınmalı mı? Evet alındı zaten. Milan Skriniar adını saydığım 3 futbolcuyu yedek kulübesine gönderir. Çare mi, bilinmez...

Stoper yeter mi, sağ bek alınmalı, santrfor arkası gezen bir forvet alınmalı kısacası yedek kulübesi dolu dolu olmalı. Ayrıca gelen her yeni futbolcunun da o meşhur ''Florya Su''dan kana kana içmesi lazım.. Yoksa işler tersine döner, kimse de engel olamaz...

Trabzonspor, Göztepe, Başakşehir, Hatayspor derken Dinamo Kiev. Sinyal aslında Eyüpspor maçında gelmeye başladı ama Galatasaray kaliteli on biriyle, kaliteli futbolcularla hep kazandı. Rakipten hep bir fazla attı. Son iki maçta ise o gol gelmedi. Ama Dinamo Kiev maçı başka bir yönden incelenmeli. Savaşın ortasında antrenman yapacak yer bile bulamayan Ukrayna takımı ilk kez puan aldı, ilk kez 3 gol attı. Üstelik transferde çok aranan futbolcularını saklayarak.

Galatasaray 1 puan aldı ama ondan öte 2 puan yitirdi. Bunun adı beraberlik değil, bence mağlubiyet. Bu takımı yenemiyorsan, ''Hedefim ilk 8'' diyemezsin... Şimdi haftaya perşembe gecesi Ajax'ı sahasında yenmek şart oldu... Kolay mı? Hiç değil.

Muslera'nın ıslıklanması ve kaptanın elleriyle ''Artık bitti'' işareti yapması bizim vedaları bile beceremediğimizi gösteriyor. Vefa İstanbul'da bir semt adı mı hala? Yakışmadı...