Mustafa Ersoy

16 Aralık 2024

Boks maçı gibiydi...

Galatasaray'ın maçları 90 dakikalık boks maçlarına benziyor. En çok yumruk atanın ayakta kaldığı...


Galatasaray'ın maçları 90 dakikalık boks maçlarına benziyor. En çok yumruk atanın ayakta kaldığı... Galatasaray bugün akşam son yumruğu uzatmada attı ve yine ayakta kaldı. 20 Yaşındaki Ali Şahin kendi kalesine gol atıp da maç 4-3 olduktan sonra sadece Galatasaraylı taraftarların bitmesini istediği bir maç oldu. Kimse bitsin istemedi.

Hangisini yazalım? Sezonun en iyi maçı olduğunu mu? 100 dakika 3 puan için savaşan ve son sezonunu şampiyonluk kupasıyla bitirmek isteyen Mertens'i mi? Hayati bir hata yapıp Trabzonspor'dan yenilen 2. gole izin veren ama son dakikada Dragus'un vuruşuna dokunup maçın kaderini değiştiren Abdülkerim'i mi? Hakem hatalarını mı? Olimpiyat Stadı’nda Beşiktaş’a kaybettiği Süper Kupa Finalini saymazsak 2024 Galatasaray için mükemmel bir yıl oldu. Hep kazanan, yenilmeyen, berabere kalsa bile üzmeyen bir takım izlediler. Şampiyonlar Ligi olmadı ama Avrupa Ligi’nde de zirveye koştu Galatasaray.

Trabzonspor maçına gelene kadar sadece rakipleriyle değil, imkansızlıklarla da mücadele eden ve ligde ve Avrupa'da yenilmeyen Galatasaray, sahaya yine değişik bir onbirle çıktı.. Bu seçimleri yaparken Okan Buruk'un da keyif almadığı vücut dilinden çok belli oluyordu. Özellikle maç temposu yükselip, sakatlar ve cezalı futbolcu sayısı artınca kadro istikrarı bir türlü sağlanamadı.. Sahada oyuncuları bir bir sakatlanıp, Okan Buruk yeni bir mühendislik peşinde koşarken yedek kulübesinde yan gelip yatan Nelson ve Ziyech akıllara bile gelmedi. Nelson bu statta son kez krampon bağlarken, yabancı sınırlamasına takılan Ziyech tribüne çıktı.. Bu maça kadar elindeki en iyi kadro ile sahaya çıkıp 3 puanı hemen koparmaya bakan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk muhtemelen bu kez onbiri takım doktoru Yener İnce'yle beraber yapmıştı. Barış Alper sağa yakın tek santrfor olarak sahada yer alırken, takımla sadece bir antrenman yapa Osimhen ve Sanchez yedek kulübesindeydi. Okan Buruk'un elinde haftalar sonra hamle yapacak bir yedek kulübesi vardı... O hamleler galibiyeti getirdi..

Trabzonspor'un da eksikleri çoktu ama öyle bir ilk yarı izledik ki ikinci yarı hemen oynansın diye yerimizde duramadık.. Hiç gol olmasa bile akılda kalan sekanslar muhteşemdi. Galatasaray'ın golcüsü Barış Alper Yılmaz, Nwakaeme'yi 60 metre kovaladı. Kariyerinin son aylarındaki Mertens attığı kadar kaçırdıklarına üzüldü, çimleri yoldu.. Maçın en iyisi Yunus Akgün mükemmel bir gol ve bir pozisyonda kendine bile çalım attı. O kadar istekliydi ki, ''Bir çalım da kendime atayım'' demişti.. Galatasaray için Avrupa dönüşleri hep sancılı oldu ama bu geceyi dışarıda bırakmak lazım. Uzun bir tatile ihtiyacı olan Sarı-Kırmızılı takım yılbaşı tatiline bir hafta kala elinde avucunda ne varsa sahaya koydu.. Yunus çok yoruldu, Barış Alper oyundan çıkmak için neredeyse yalvardı. Bazı maçların her iki devresi de farklı içerikler barındırır. Ama bu gece hiç öyle olmadı. İki yarı da sadece nasıl hücum yapılır ama nasıl defans yapılmaz örneğini izledik.. Hem Galatasaray hem de Trabzonspor kazanmayı istediler. İki takımda skoru tutmak için hiçbir şey yapmadı, yapamadı.. Galatasaray sezon başından bu yana gol sıkıntısı çekmiyor. Ne lazımsa atıyor. Ama gol de yiyor. Bu yüzden 90 dakikalık boks maçları izler olduk hep. En çok yumruk atanın ayakta kaldığı.. Galatasaray bu akşam son yumruğu uzatmada attı ve yine ayakta kaldı.

Maçın hakemi Kadir Sağlam'ı hiç beğenmedim. İki takıma da hatalı kararlar verdi. VAR'daki arkadaşları da bizim gibi maç izlemiyorsa çok yalnız (!) kaldı. Serdar'a verdiği sarı kart ne kadar erken ve zamansız ise Ozan Tufan'ın Yunus Akgün'e yaptığı hareket tartışılır nitelikteydi. Yunus Akgün ve Sallai için de sarı kartlar daha ilk yarıdan çıkabilirdi ama dedim ya, VAR'la arada bağlantı kopmuş olabilirdi (!).. İkinci yarı Trabzonspor'un attığı üçüncü golde top dışarıdan mı geldi, bize göre öyle ama VAR yine bildiğini okudu.