Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin birkaç gün önce yaptığı bir açıklamada; Milli Eğitim Akademisinin kurulacağını, akademide öğretmen adaylarının mesleğe başlamadan önce 550 saatlik bir eğitime tabi tutulacağını, bu eğitimin branş fark etmeksizin tüm adaylar için zorunlu olacağını ve akademi bünyesinde verilen eğitimde sadece başarılı bulunanların mesleğe atamalarının yapılacağını söyledi. Aynı açıklamada Bakan Tekin, "Öğretmenlerin hem istihdam süreci hem de istihdamdan sonra hizmet içi eğitimde mesleki yeterliliklerinin güncel gelişmelere göre revize edilmesi konusunda ciddi bir eksikliğimiz var. Akademi bu eksikliği giderecek" dedi. Bakan Tekin, söz konusu akademiyle aslında formasyon eğitimi verileceğini ifade etti. Açıklamalarına devam eden Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından yasayı yeniden ele aldıklarını ve Milli eğitim Akademisinin kurulmasını da içeren yasa teklifini meclise sunduklarını belirtti.

Şimdi gelin bu açıklamaları hep birlikte değerlendirelim. Anladığımız kadarıyla, üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olmak, ardından KPSS gibi mükellef bir sınava girmek öğretmen olmak için artık yeterli olmayacak. Adaylar bu aşamalardan sonra bir de Milli Eğitim Akademisinden mezun olmak zorunda kalacaklar. Öncelikle ifade edelim ki, tüm mesleklerde olduğu gibi öğretmenlik mesleğinde de hizmet içi eğitimin sürekliliği çağın gerektirdiği donanımdan uzak kalmamak adına önemlidir. Burada temel sorun, sınav kazanıldıktan sonra adayların "akademi" adıyla kurulan organizasyonda yeni bir eğitime alınmaları ve eğitimde başarılı olamazlarsa tüm haklarını ve kazanımlarını kaybetmeleridir. Bu noktada Bakan Tekin'e bazı sorular sormak istiyoruz:

1) Milli Eğitim Akademisi ile öğretmen kalitesini artırmayı hedeflediğinizi tahmin ediyoruz. O halde sormak istiyoruz; ücretli öğretmenlik diye bir uygulama devam edecek mi? Örneğin, orman mühendisliği bölümünden mezun olmuş biri Kamu Personeli Seçme Sınavına girmeden (KPSS), formasyon almadan ve Milli Eğitim Akademisinden mezun olmadan MEB bünyesinde öğretmenlik yapabilecek mi? Cevabınız evet ise hedeflerinizle çeliştiğinizi düşünüyor musunuz? 

2) Eğitim fakültelerinden mezun olan, KPSS'ye girerek başarılı bir sonuç alan ve atanmaya hak kazanan bir aday mesleğe başlamadan önce Milli Eğitim Akademisinde eğitime tabi tutulacak. Peki, akademideki eğitim hayatı boyunca özlük hakları nasıl düzenlenecek? Öğretmen olarak kabul edilecek mi? Tam maaş alacak mı? Akademi bünyesinde başarılı olamazsa tüm haklarını kaybedecek mi? 

3) Milli Eğitim Akademisi sadece kamuya atanmak isteyen öğretmenler için mi geçerli olacak? Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin böyle bir eğitime ihtiyacı yok mu? Ya da özel eğitim kurumlarındaki öğrenciler böyle bir akademiden mezun olmayan öğretmenlerden eğitim almaya devam mı edecekler? 

4) Mili Eğitim Akademisinde esasen formasyon dersleri verileceğini açıkladınız. Ancak aynı dersler üniversitelerin eğitim fakültelerinde de verilmektedir. Peki bu durumda, sizin, Yüksek Öğretim Kurumuna (YÖK) bağlı olarak eğitim veren üniversitelerin formasyon derslerinin yeterli olmadığını düşündüğünüzü söyleyebilir miyiz? Diğer bir ifadeyle bu uygulama "ikinci" bir eğitim fakültesi anlamına gelir mi? Eğer öyleyse; Milli Eğitim Akademisi gibi ayrı bir yapılanmaya gitmeden eğitim fakültelerinin niteliğini artırmak daha doğru olmaz mı? 

5) Kurmayı planladığınız akademinin adı "Milli Eğitim Akademisi" olduğuna göre milli bir müfredat oluşturulacak mı? Zira siz de çok iyi biliyorsunuz ki ülkemizde milli bir eğitim müfredatından söz etmek mümkün değil. Okullar kendi belirledikleri müfredatı uygulayabiliyorlar. Bu açıdan akademinin adında yer alan "milli" nitelemesinin doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

6) Akademide görevlendirilecek eğitmenlerin "dekan" düzeyinde olacağını açıkladınız. Peki bu kişilerde herhangi bir akademik yeterlilik arayacak mısınız? Yoksa bu ünvan bakanlığınızca uygun görülecek kişilere mi verilecek? 

7) Şayet kurmayı planladığınız akademi yasalaşırsa ne zaman hayata geçecek? Bu kapsamda, 2023 yılında yapılan KPSS'ye girerek halen atanmayı bekleyen adaylar da akademide eğitim almak zorunda kalacak mı?

8) Yeri gelmişken 2023 yılında yapılan KPSS'deki adayların atama takvimini ne zaman açıklayacaksınız? 

9) Cumhurbaşkanı Erdoğan ve sizden önceki Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer son genel seçimler öncesi mülakatın kaldırılacağını taahhüt etmişti. Ancak siz göreve başladıktan sonra mülakatın yapılacağını açıkladınız. Eğer Milli Eğitim Akademisi kurulursa mülakat uygulaması kesin olarak kaldırılacak mı veya akademi sonrasında yine bir mülakat yapılacak mı?

Görünen o ki; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ya mevcut öğretmen kalitesini ya da üniversitelerin eğitim fakültelerinde verilen formasyon eğitimlerini yetersiz bulmaktadır. Çözüm olarak da Milli Eğitim Akademisi kurmayı düşünmektedir. Yalnız yukarıdaki sorular cevaplarını bulmadan kurulacak bir akademi üzülerek belirtmek isteriz ki sakat doğacaktır.