Sabotaj kelimesinin kökenini bilir misiniz? Yıkmak, parçalamak, kullanılmaz hale getirmek anlamına gelen bu sözcük Fransızca sabotage'dan gelir. Endüstri devrimi sırasında makinelerin işlerini ellerinden aldığını fark eden bazı Fransız işçiler onları bozmak amacıyla sabo'larını (sabots), yani tahta takunyalarını çarkların arasına atıp onları kırmışlar. Sabotaj sözcüğünün kökeni bazılarımızın hala beğenerek giydiği sabodur.
Ben bu değerli ve ileride çok işinize yarayacağından emin olduğum bilgiyi uzun tahsil hayatımda mürekkep yalarken değil, favori bilimkurgu dizim orijinal Uzay Yolu (Star Trek)'in unutulmaz karakteri Mr. Spock'tan öğrendim. Zamanında arkadaşlarımın hepsi yakışıklı ve Uzay Yolu repliklerini Hamlet'i oynarmış gibi okuyan Kaptan Kirk gibi olmak isterlerdi. Oysa benim rol modelim bilim ve mantık tutkunu, sakin ve sivri kulaklı yarı Vulcan Mr. Spock'tı.
Orijinal Uzay Yolu dizisini sevme nedenlerim
Bilimkurgu dünyasında eşsiz bir yere sahip olan orijinal Uzay Yolu (Star Trek) benim için birçok açıdan derin bir anlam taşır.
Ben en çok bu dizinin iyimserliğini ve geleceğe umut dolu bakışını severim. 1960'larda tüm dünya ve özellikle Amerika çok sorunlu bir atmosfere sahipti. Gene Roddenberry ve arkadaşlarının zamanının ötesindeki vizyonu ırk, cinsiyet ve kültür ayrımlarını bir kenara bırakan ve insanlığın birlik içinde çalışarak büyük işler başarabileceğini gösteren bir dünyaydı. Bu vizyon insanoğlunun potansiyeline olan inancımızı diri tutmaya yardımcı oldu.
Dizideki karakterler insan doğasının farklı yönlerini temsil eder. Kaptan Kirk (William Shatner) cesur bir liderdir. Spock (Leonard Nimoy) derin, mantıklı ve duygusuz bir görünüm sunar. Dr. McCoy'ın (DeForest Kelley) yaklaşımı insancıl ve alaycıdır. Mürettebatta tüm ırklar ve dış dünyalılar temsil edilir. Kadın karakterler güçlü ve yeteneklidir. Dizi 1960'ların kültürü bağlamında oldukça ilerici, hatta devrimcidir.
Uzay Yolu sadece eğlendirmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal meseleleri cesurca ele alır. Irkçılık, savaş, etik sorular ve insan hakları gibi konuları işleyen bölümleri bizi düşünmeye ve kendi değerlerimizi sorgulamaya yöneltir.
Cesurca bilinmeyen bir yöne doğru gitmek
Dizinin ana teması olan "Daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek" (to boldly go where no man has gone before) ifadesi yeni dünyaların, fikirlerin, kültürlerin ve yaşam biçimlerinin keşfine vurgu yapar. Bu tema bize her zaman merak ve öğrenme tutkusunu hatırlatır, içimizdeki keşif ve macera ruhunu uyandırır.
Uzay Yolu bize insanların bir araya geldiğinde daha iyi bir gelecek yaratabileceğine dair umut ve iyimserlik dolu bir mesaj verir ve bize günümüzün karamsar atmosferinde ilham verir.
Dizi 1960'ların sınırlı teknolojik imkanlarına rağmen yaratıcı set tasarımları, kostümleri ve görsel efektleriyle dikkat çeker. Bu estetik bilimkurgu türünün sade ve etkileyici bir biçimde sunulabileceğini gösterir.
Bence orijinal Uzay Yolu yalnızca bir bilimkurgu dizisi değil, aynı zamanda insanlık için bir rehber ve bir umut ışığıdır. İzleyiciler yalnızca eğlenmekle kalmazlar, aynı zamanda daha iyi bir insan olma yolunda motive olurlar.
William Shatner, DeForest Kelley ve Leonard Nimoy
Mr. Spock'ı rol modelim yapan başlıca nedenler
Hala ön adını bilmediğim Mr. Spock orijinal Uzay Yolu evreninin en ikonik karakterlerinden biridir ve benim için her zaman bir rol model olmuştur.
Atılgan (Enterprise) uzay gemisinin bilim subayı olan Mr. Spock bilimin gücünü ve bilgiye duyulan saygıyı simgeler. Her zorlu durumda bilgisi ve analitik yetenekleriyle çözümler sunar.
Mr. Spock hepimizden daha mantıklıdır ve her zaman rasyonel bir yaklaşımı vurgular. Ancak yarı Vulcan, yarı da insan olduğu için duygular da ona yabancı değildir.
Spock her zaman sakin ve soğukkanlıdır. Zorlu, kaotik ya da stresli ortamlarda sakinliğini koruma yeteneği onun en hayranlık uyandıran özelliklerinden biridir.
Spock'ın hikayesi iki farklı kültür arasında sıkışmış bir bireyin kendini bulma ve kimliğini kabullenme çabasını içerir. Vulcan tarafının mantığı ile insan tarafının duygularını dengelemeye çalışırken kim olduğunu kabullenmeyi başarır.
Spock mürettebata ve görevine olan sadakati ve ahlaki değerleriyle tanınır. Onun arkadaşlarına olan bağlılığı her zaman doğru olanı yapma isteğiyle birleşir.
Spock'un yer yer farkında olmadan söylediği komik şeyler onu daha da sevimli bir karakter yapar. Onun "Kaptan, bu oldukça mantıksız" cümlesini ben de sık sık kullanırım.
Spock insanlık için bir ayna görevi görür. İnsan doğasındaki zayıflıkları ve güçlü yönleri inceler ve daha iyi bir insan olmanın yollarını gösterir.
Bugün size orijinal Uzay Yolu dizisinin en sevdiğim üç bölümünü tanıtmak istiyorum: Zamanın Kenarındaki Şehir (The City on the Edge of Forever), Ayna, Ayna (Mirror, Mirror) ve Terör Dengesi (Balance of Terror).
Tüm orijinal ve diğer Uzay Yolu dizilerini Netflix'te izleyebilirsiniz.
Joan Collins ve William Shatner
Zamanın Kenarındaki Şehir (The City on the Edge of Forever) - Bir Harlan Ellison klasiği
Ünlü bilimkurgu yazarı Harlan Ellison'u tanır mısınız? Uzay Yolu dizisinin en sevilen ve hayranların favorisi olan Zamanın Kenarındaki Şehir bölümünü üstat Ellison yazmış. İlk kez Nisan 1967'de yayınlanan bu bölüm dramatik derinliği, ahlaki karmaşıklığı ve etkileyici hikayesiyle bilimkurgu televizyonculuğunun zirve yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Bölüm Hugo Ödülü de dahil olmak üzere pek çok ödül kazanmıştır.
USS Atılgan mürettebatı bir zaman anomalisini araştırırken antik bir zaman portalıyla karşılaşır. Bu portal geçmişe açılan bir kapıdır. Hikaye Dr. McCoy'un yanlışlıkla portalı kullanarak 1930'ların Büyük Buhran dönemi dünyasına gitmesiyle başlar. McCoy’un geçmişte yaptığı değişiklikler Federasyonun ve dolayısıyla modern dünyanın varlığını tehdit eder.
Kaptan Kirk ve Spock tarihin akışını düzeltmek için onun peşinden geçmişe giderler. Orada Kirk idealist bir sosyal hizmet görevlisi olan Edith Keeler ile tanışır ve ona aşık olur. Ancak Spock gelecekteki olayları inceleyerek korkunç bir gerçeği keşfeder. Eğer Edith hayatta kalırsa barış hareketine olan etkisi nedeniyle Amerika’nın II. Dünya Savaşı’na geç katılmasına yol açacak ve bu da Nazi Almanya'sının savaşı kazanmasına neden olacaktır.
Bölüm ahlaki ve duygusal bir ikilemle doruk noktasına ulaşır. Kirk sevgilisi Edith’in ölümüne izin vermek zorunda kalır, aksi halde geleceği kurtaramayacaktır. Kirk, Edith'in bir trafik kazasında ölmesini engelleme fırsatı olduğunda ona yardım etmez. Bu olay hem karakterlere hem de bölüme duygusal bir ağırlık verir.
Harlan Ellison’un orijinal senaryosu daha karanlık ve karmaşıktı. Ancak yapımcılar dizi formatına uygun olması için bazı unsurları sadeleştirdi. Ellison bu değişikliklerden memnun olmasa da ortaya çıkan sonuç televizyon tarihinin en iyi bilimkurgu bölümlerinden biri olarak kabul edilir.
Uhura Sulu'yu baştan çıkarıyor
Kirk ve Spock paralel evrende
Ayna, Ayna (Mirror, Mirror) - Star Trek'in paralel evrenlere yolculuğu
Orijinal Star Trek dizisinin unutulmaz bölümlerinden biri olan Ayna, Ayna Ekim 1967'de yayınlanan ve paralel evren kavramını ilk kez televizyona taşıyan hikâyelerden biridir. Bölüm yalnızca Star Trek evrenine değil, bilimkurgu türüne de büyük bir miras bırakmış ve ayna evreni fikrini popülerleştirmiştir. Etkileri yıllar boyunca Star Trek'in farklı dizilerinde hissedilmiş ve sayısız başka yapıta ilham olmuştur.
USS Enterprise mürettebatı barış görüşmeleri yapmak üzere Halkon gezegenine giderler. Ancak ışınlama sırasında çıkan bir manyetik fırtına Kaptan Kirk, Dr. McCoy, Uhura ve Scotty’yi paralel bir evrene gönderir. Bu evren tanıdık evrenin karanlık bir yansımasıdır. Burada Federasyonun yerine Terran İmparatorluğu adı verilen acımasız ve saldırgan bir rejim hüküm sürmektedir.
Bu paralel evrendeki karakterler orijinal evrendekilere fiziksel olarak benzese de ahlaki olarak tamamen zıttır. Kaptan Kirk'in yerini alan paralel Kirk bir zalimdir. Spock ise keçi sakalıyla dikkat çeken fırsatçı bir subaydır. Dört kişilik ekip kimliklerini gizleyerek kendi evrenlerine dönmenin bir yolunu bulmaya çalışırken aynı zamanda Terran İmparatorluğu'nun acımasız doğasıyla başa çıkmak zorunda kalır.
Terran İmparatorluğu bireylerin güç için sürekli olarak birbirini tehdit ettiği, hiyerarşik ve şiddet odaklı bir toplumdur. İmparatorluktaki subaylar kıdemli personelin ölümünden sorumlu olduklarında terfi edebilirler.
Mirror, Mirror gücün yozlaştırıcı etkisini, etik liderlik ile tiranlık arasındaki farkları ve insanların ahlaki seçimlerinin önemini anlatır. Paralel evrenin acımasız düzeni Federasyonun barışçı ve işbirlikçi değerlerini vurgular.
Bölümün en dikkat çekici yönlerinden biri paralel evrendeki Spock ile orijinal evrenden gelen Kirk arasında geçen konuşmalardır. Kirk, Spock'u Terran İmparatorluğunun zalim düzenini sorgulamaya teşvik eder. Bu diyaloglar hikayeye felsefi bir derinlik katar ve Spock’un mantık ve etik arasındaki dengeyi keşfetmesine de olanak tanır.
Romulan kaptanının ikilemi
Terör Dengesi (Balance of Terror) - Uzay Yolu'nun savaş ve insanlık üzerine bir başyapıtı
Orijinal Uzay Yolu dizisinin en etkileyici bölümlerinden biri olan Terör Dengesi ilk sezonun 14. bölümü olarak Aralık 1966’da yayınlandı. Soğuk Savaş döneminin gerginliklerini yansıtan bu bölüm yalnızca aksiyon dolu bir uzay savaşı hikayesi sunmakla kalmaz, aynı zamanda savaş, önyargı ve insan doğası üzerine güçlü ahlaki dersler verir. Bu bölüm Uzay Yolu'nun entelektüel ve felsefi derinliğini ortaya koyan en iyi örneklerden biridir.
USS Atılgan Romulanlarla yapılan ve yaklaşık bir yüzyıldır devam eden ateşkesi tehdit eden bir olayla karşı karşıyadır. Bir Romulan gemisi Federasyon sınırındaki birkaç ileri karakolu yok etmiştir. Bu olay Romulanlar ve Federasyon arasında ilk doğrudan temasın gerçekleşmesine neden olur. Romulanlar daha önce hiç görülmemiş bir ırk olarak gizemlerini korurken onların görünüşü Enterprise mürettebatını şok eder. Romulanlar Vulcanlara tıpatıp benzemektedir.
Bölüm Kaptan Kirk ile Romulan komutanı arasındaki stratejik ve psikolojik savaşa odaklanır. Romulan gemisi yeni geliştirilmiş bir görünmezlik aygıtına sahiptir, bu da Enterprise için büyük bir tehdit oluşturur. Kirk ve mürettebatı Romulan gemisinin hareketlerini tahmin etmek ve Federasyon sınırlarını korumak için zekalarını kullanmak zorundadır.
Terör Dengesi yalnızca bir uzay savaşı bölümü değil, aynı zamanda karakterlerin iç dünyalarını ve ahlaki kararlarını inceleyen bir hikayedir.
Romulan komutan savaşın bir gereklilikten çok bir trajedi olduğunu açıkça dile getirir. Komutan düşmanına saygı duyan ve kendi görevini yerine getirirken bile savaşın anlamsızlığını sorgulayan bir karakterdir. Bu hem Kaptan Kirk'ün hem de Romulan komutanın insani yönlerini ortaya çıkarır.
Hikaye Romulanlar Vulcanlara benzediği için Atılgan mürettebatından teğmen Stiles’ın Spock’a karşı duyduğu önyargı ve güvensizlik temasını işler. Stiles’ın tepkileri savaşın yarattığı korkunun ve önyargının insanları nasıl etkileyebileceğini gösterir. Bölüm sonunda Spock’un kahramanca bir hareketi bu önyargının ne kadar yersiz olduğunu kanıtlar.
Terör Dengesi Soğuk Savaş döneminde yazılmış bir senaryodur ve bu bağlamda Federasyon ile Romulanlar arasındaki gerginlik ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki güç dengesini yansıtır. Bölüm savaşın iki taraf için de ne kadar yıkıcı olduğunu ve liderlerin zorluklarla nasıl yüzleştiğini ustaca işler.
Uzay Yolu fan'larının yıllık kongresi
Kendilerin Trekkie diye adlandıran binlerce Star Trek fan'ı her yıl genellikle Las Vegas'ta mürettebat ve uzaylı üniformalarını giyerler, plastik sivri kulaklarını takarlar ve düzenledikleri büyük kongrede toplanırlar. Artık iyice yaşlanmış hayatta kalan misafir orijinal sanatçılar dakikalarca alkışlanır. Klingonca dersleri verilir. "En gerçek Kirk", "En gerçek Spock" ve "En güzel Trekkie" yarışmaları yapılır. Binalarını ve motosikletlerini bile Atılgan gibi inşa eden çakma Uzay Yolu mürettebatı fan'lar birbirleriyle kapışır.
Orijinal Uzay Yolu 1966-69 yılları arasında yayınlanmıştı. Neredeyse 60 yıl sonra bu kadar çok fan toplaması bazı dünyalılar için şaşırtıcı olabilir, ama benim için bilim ve mantık tutkunu Spock hala peşinden gittiğim adamımdır ve bir rol modelidir.
Uzun yaşa ve başarılı ol! (Vulcan selamı)
Çakma Kaptan Kirk iş başında
Güzellik yarışması adayı Orion'lu köle kız
Klingon'lular Las Vegas otel lobisinde
Çakma Spock oldukça başarılı, kulakları ve saçları yeter
Bir Trekkie'nin motosikleti. Ceza yer mi dersiniz?
Vulcan, Alberta (Kanada) turist ofisi. Bizde de Batman var. Bence hemen bir Batman heykeli dikmeliyiz.
Mehmet Ali Çiçekdağ kimdir?Prof. Dr. Mehmet Ali Çiçekdağ İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. İki yıl Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesinde asistanlık yaptıktan sonra burslu olarak ABD'ye gitti. California Üniversitesi'nin Santa Barbara kampüsünde siyaset bilimi dalında yüksek lisans ve doktora yaptı. 40 yıldan fazla ABD'de kalan Çiçekdağ çeşitli üniversitelerde Amerikan politikası, uluslararası ilişkiler ve mukayeseli devletler dersleri verdi. Çiçekdağ'ın ikinci uzmanlık alanı Yabancı Dil Eğitimi ve Dilbilimidir. Monterey Institute of International Studies'ten eğitim dalında ikinci bir M.A. aldı. Defense Language Institute'te Akademik Eğitim ve Geliştirme bölümünün başkanlığını ve Türkçe Bölümünün başkanlığını yaptı. 1980'lerde Boğaziçi Üniversitesinde Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde tam zamanlı öğretim üyeliği yapmış olan Çiçekdağ, bugünlerde aynı bölümde yarı zamanlı olarak Amerikan Politikası dersleri veriyor. T24'te siyaset ve müzik yazıları yazmayı seviyor. |