Mehmet Ali Çiçekdağ

19 Ocak 2025

Dünyanın en yoksul devlet başkanı: Uruguay'lı José "Pepe" Mujica

Eski tüfek devrimci, mütevazı, filozof, halk kahramanı, Robin Hood, kanaatkar, malsız mülksüz, korumasız, saraysız, ateist…

Kendisiyle barışık halkın sevgilisi bir Latin Robin Hood

José "Pepe" Mujica dünyanın en alçakgönüllü liderlerinden biri olarak bilinen 2010-2015 yılları arasında görev yapmış olan eski Uruguay devlet başkanıdır. Sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir halk kahramanı, bir filozof ve insanlık değerlerini yücelten bir ilham kaynağıdır.

Mujica hayatını lüksün ve gücün peşinde koşarak değil, sade bir yaşam sürerek halkına hizmet etmeye adadı. Başkanlık maaşının yüzde 90'ını hayır kurumlarına bağışlamasıyla dünya çapında beğeni topladı. Şatafatlı başkanlık konutunda yaşamak yerine karısıyla birlikte küçük bir çiftlik evinde yaşamayı tercih etti. Mütevazı bir yaşam tarzı benimseyen Mujica eski bir Volkswagen Beetle kullanarak halktan biri olmanın ne anlama geldiğini tüm dünyaya gösterdi.

Mujica'nın yaşamı güçlü bir mücadele geçmişiyle şekillendi. Gençlik yıllarında tarım işçisi olarak çalıştı. 1960'larda Tupamaros gerilla hareketine katıldı ve diktatörlük rejimine karşı aktif bir direniş sergiledi. Bu Marxist grup Küba devriminden ilham alarak sosyalist bir Uruguay oluşturmayı hedefliyordu.

Tupamaros önceleri saf ve ilkel bir yoldan gitti. Robin Hood gibi davranarak zenginlerden çaldıklarını fakirlere dağıttı. Pepe banka soygunlarına, gıda dağıtımlarına ve silahlı direnişlere katıldı. Altı kez yaralandı ve birinde gizli Tupamaros'lu bir doktorun sayesinde ölümden döndü. 1970'lerde ve 80'lerde 14 yıl hapis yattı ve işkence gördü.

1985 yılında diktatörlüğün sona ermesi ve demokrasinin yeniden tesis edilmesinin ardından serbest bırakıldı. Daha sonra siyaset sahnesine döndü ve sol görüşlü bir koalisyon olan Geniş Cephe (Frente Amplio) hareketine katıldı.

1994’te Parlamento’ya girdi, ardından Tarım Bakanı olarak görev yaptı.

Pepe ve eşi Lucia

Başkanlığı döneminde Mujica sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda sosyal adaleti ve refahı da ön planda tutarak Uruguay'ı dünyanın en ilerici ülkelerinden biri haline getirdi. Eğitim, sağlık ve sosyal haklar gibi alanlarda yaptığı reformlarla halkının yaşam standardını yükseltti. Ayrıca kürtajı, gay evliliğini ve marihuanayı yasallaştırarak yeni bir politika anlayışının mümkün olduğunu kanıtladı.

José Mujica'nın en etkileyici yönlerinden biri de derin felsefi görüşleri ve yaşam hakkındaki düşünceleridir. Kapitalizmi ve tüketim toplumunu eleştiren söylemleriyle, insanları maddi zenginlikten çok manevi zenginliğe değer vermeye davet etti. "Mutluluk içten gelir. Daha fazla şeye sahip olmak yerine, daha mutlu olmayı öğrenmeliyiz" sözü, onun yaşam felsefesinin özeti gibidir.

Pepe Mujica bir liderin halkıyla nasıl iç içe olabileceğini, sadeliğin ve dürüstlüğün gücünü ve gerçek liderliğin ne anlama geldiğini tüm dünyaya gösterdi. Onun hikayesi insanlık için bir umut ışığıdır ve bize daha iyi bir dünya için mümkün olanı hatırlatır.

Yetmiş yaşında evlilik

Mujica 2005 yılında yetmiş yaşındayken uzun yıllardır birlikte yaşadığı Tupamaros günlerinden eski yoldaşı senatör Lucia ile evlendi. Montevideo'nun eteklerinde Lucia'ya ait küçük bir çiftlikte üç ayaklı köpekleri Manuela ile yaşıyorlar ve satılık krizantem yetiştiriyorlar. Başkanlık sarayında oturmayı ve personelini kullanmayı reddettiler.

Mujica yıllardır 1987 model Volkswagen Beetle'ı ulaşım aracı olarak kullanır. 2010 yılında doldurduğu zorunlu servet beyanının tamamını 1800 dolar değerindeki arabası teşkil ediyordu.

Mujica bir ateisttir.

Pepe 1987 model Vosvosunun direksiyonunda

İnsan ve doğa sevgisi

Mujica'nın liderliği yalnızca siyasi başarılarıyla değil, aynı zamanda insana ve doğaya olan derin sevgisiyle de tanınır. Çevreye duyarlılığı, sürdürülebilir tarımı teşvik etmesi ve Uruguay'ı dünyanın en ileri sosyal reformlarına ev sahipliği yapan bir ülke haline getirmesi onun vizyonunun birer yansımasıdır. Kadın hakları, LGBTİ+ hakları ve yoksulluğun azaltılması gibi alanlarda attığı cesur adımlar onun halk odaklı bir lider olduğunu gösterdi.

"Gerçek ormanları yok edip onun yerine çimentodan sahte ormanlar yaratıyoruz" dedi.

İlham veren bir felsefe

Mujica, yaşamı boyunca, "Daha fazla tüketmek için yaşamıyoruz; daha iyi bir yaşam için tüketiyoruz" felsefesini savundu. Onun sade ve anlamlı sözleri yalnızca Uruguay'da değil tüm dünyada yankı buldu. Modern toplumun tüketim odaklı değerlerini sorgulayan Mujica insanları daha bilinçli ve anlamlı bir yaşam sürmeye teşvik etti.

"Güç insanları değiştirmez, ama gerçek kimliklerini ortaya çıkarır" sözü de onundur.

Halk Mujica'yı niçin seviyor?

Mütevazı yaşam tarzı: Mujica gücü ve zenginliği reddederek sade bir yaşam sürmesiyle halkın gönlünde taht kurdu. Devlet başkanı olmasına rağmen lüks içinde yaşamak yerine eski bir çiftlik evinde kaldı, kendi tarlasında çalıştı ve 1987 model bir Volkswagen Beetle kullandı. Bu mütevazılık halkına yakın bir lider olarak algılanmasını sağladı.

Alçakgönüllülük ve samimiyet: Halk onun alçakgönüllü duruşunu ve samimiyetini sevdi. Siyaset dünyasında sıkça görülen kibir ve yapaylığı bir kenara bırakarak halkla gerçek bir bağ kurmayı başardı. Onun konuşmaları insanları içtenlikle etkileyen ve düşündüren bir bilgelik taşıyordu.

Halktan biri olması: Mujica halkın içinden gelen bir liderdi. Gençlik yıllarında bir gerilla olarak adalet ve eşitlik için mücadele etti, bu uğurda hapis yattı ve büyük zorluklar yaşadı. Bu geçmişi onun halkın sorunlarını anlamasında ve empati kurmasında önemli bir rol oynadı. Gençliğinde bir çiftçiydi ve emekliliğinde hala çiçek yetiştirip satıyor.

Hayırseverlik ve sosyal duyarlılık: Başkanlık maaşının yüzde 90'ını hayır kurumlarına bağışlaması onun sadece sözde değil, eylemleriyle de halkına hizmet ettiğini gösterdi. Mujica toplumsal eşitsizliklere dikkat çeken ve çözüm arayan bir lider olarak özellikle yoksulların sevgisini kazandı.

Cesur ve ilerici reformlar: Mujica Uruguay'da sağlık, eğitim ve sosyal refah alanlarında yaptığı reformlarla halkın yaşam standardını yükseltti. Aynı zamanda esrarın devlet kontrolünde yasallaştırılması, eşcinsel evliliklerin tanınması ve kürtaj hakkı gibi cesur ve ilerici politikalarıyla tüm dünyaya örnek oldu.

Kapitalizm eleştirisi ve yaşam felsefesi: Mujica’nın kapitalizmi ve tüketim kültürünü eleştiren söylemleri dünya genelinde yankı buldu. Daha az tüketmeye ve daha anlamlı bir yaşam sürmeye dair mesajları özellikle ekonomik eşitsizliklerden rahatsız olan kesimlerin takdirini topladı. "Zengin olan çok şeye sahip olan değil, az şeye ihtiyaç duyan kişidir" mesajı akıllarda kaldı.

Halkın gücüne olan inancı: Mujica halkın iradesine ve dayanışmasına derin bir inanç besliyordu. Onun liderlik tarzı insanlara yukarıdan bakan bir otorite figürü değil, onlarla birlikte hareket eden bir halk lideri olduğunu hissettirdi.

Siyasi iklimi değiştirmesi: Mujica siyaseti bir güç aracı olarak değil, topluma hizmet için bir araç olarak gördü. Bu yaklaşımı sadece Uruguay'da değil, dünya genelinde pek çok insana ilham verdi.

Adalet ve eşitlik mücadelesi: Gençliğinden itibaren adalet ve eşitlik için mücadele eden Mujica insan haklarına verdiği değerle halkın gönlünde özel bir yer edindi. Geçmişte yaşadığı zorluklar onun bu değerlere olan bağlılığını daha da güçlendirdi.

İki rol modelim Noam Chomsky ve Jose Mujica aynı tarihi arabada

José Mujica’dan alınacak dersler

José Mujica’nın yaşamı ve liderliği sadece bir siyasetçinin değil, aynı zamanda bir insanın nasıl yaşamayı seçmesi gerektiği konusunda da derslerle doludur. Onun hayatına baktığımızda dünya genelindeki bireylere ve liderlere ışık tutacak pek çok ilham verici öğreti göze çarpar.

Mütevazılık güçtür: Mujica başkanlık yaptığı dönemde bile lüks saraylarda yaşamak yerine mütevazı çiftliğinde yaşamayı tercih etti. Halktan biri gibi yaşamak insanların güvenini kazanmanın en etkili yollarından biridir. Onun yaşam tarzı gösterişin gerçek bir liderlik için gerekli olmadığını kanıtlar.

Daha sade bir yaşam insanlara ve dünyaya daha çok değer vermeyi öğretir.

Güç halka hizmet için kullanılmalıdır: Mujica gücü bir ayrıcalık değil, bir sorumluluk olarak gördü. Maaşının büyük bir kısmını hayır işlerine bağışladı ve halkının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koydu.

Liderlik başkalarına hizmet etmek için bir araçtır. İyilik ve adalet odaklı bir yaklaşım kalıcı izler bırakır.

Zorluklar karakteri şekillendirir: Mujica diktatörlük rejimlerine karşı mücadele ederken 14 yılını hapiste geçirdi. Ancak bu zorluklar onu daha kararlı ve empatik bir insan haline getirdi. Hapishanedeki yılları hayata ve insana dair derin bir anlayış geliştirmesine yardımcı oldu.

Zorluklar karşısında yılmamak kişisel gelişim ve anlamlı bir yaşamın anahtarıdır.

İnsani değerler her şeyden önemlidir: Mujica’nın liderliği sevgi, saygı ve dayanışma gibi insani değerler üzerine inşa edildi. Çevreye olan duyarlılığı, toplumsal eşitlik konusundaki çalışmaları ve insan hakları savunuculuğu onun değerlerini somutlaştıran örneklerdir.

İnsani değerler politik, ekonomik ya da kişisel başarıdan önce gelir. İnsanlara ve doğaya olan sevgi uzun vadede en büyük mirastır.

Az tüket, daha fazla anlam bul: Mujica modern dünyanın tüketim çılgınlığını eleştirdi ve sade bir yaşamın mutluluğun anahtarı olduğunu savundu. Ona göre “Gerçek özgürlük tüketim hırsından kurtulmaktır.”

"Daha fazla tüketmek için değil, daha iyi bir yaşam için tüketmeliyiz."

Daha az tüketmek doğayla ve çevremizle daha uyumlu bir yaşam sürmeyi sağlar. Manevi zenginlik maddi zenginlikten daha değerlidir.

Değişim küçük adımlarla başlar: Uruguay’da kadın haklarından esrarın yasallaşmasına kadar birçok reform gerçekleştiren Mujica büyük değişimlerin ancak kararlı ve sürekli bir çabayla mümkün olduğunu gösterdi.

Dünya değiştirilebilir, ancak bu değişim küçük ve sürekli adımlarla başlar. Sabırlı olmak ve doğru yolda ilerlemek esastır.

Empati ve alçakgönüllülük liderliği güçlendirir: Mujica halkına yakın bir liderdi. Onun empati kurma yeteneği, alçakgönüllü tavırları ve herkesle eşit düzeyde iletişim kurması halkın sevgisini kazanmasının ana nedeniydi.

Gerçek bir lider insanları anlamalı ve onların yanında olmalıdır. Empati güvenin ve sadakatin temelidir.

Para mutluluğun anahtarı değildir: Mujica lüksten uzak durarak huzuru sade bir yaşamda buldu. Ona göre mutluluk sahip olduklarınızda değil, sahip olduklarınızı nasıl değerlendirdiğinizde ölçülür.

Para ihtiyaçları karşılamak için gereklidir, ancak mutluluğun kaynağı değildir. Gerçek mutluluk içsel zenginlikle mümkündür.

Doğayı ve gezegeni koruma bilinci: Mujica çevresel sorunlara karşı duyarlı bir liderdi. Tüketim çılgınlığının gezegene verdiği zararları sürekli olarak dile getirerek, sürdürülebilir bir yaşamın önemine dikkat çekti.

Gelecek nesiller için doğayı korumak, bireylerin ve liderlerin en büyük sorumluluklarından biridir.

Köpeğimin yanına gömülmek istiyorum

Geçen hafta 89 yaşındaki Mujica yemek borusundaki kanserin karaciğerine yayıldığını ve artık tedaviye devam etmeme kararını açıkladı.

Kendisiyle barışık halkın sevgilisi lider konuşurken gözleri doldu:

"Beni on yıl tek kişilik bir hücreye attılar. Tek bir kitabın kapağını açamadan yedi yıl geçirdim. Düşünmek için çok vaktim oldu. Sonunda şunu keşfettim: Ya hiç kimseye yük olmadan az ile yetinip mutlu olursun, çünkü mutluluk senin içindedir, ya da hiçbir yere varamazsın. Yoksulluğu savunmuyorum, sadeliği savunuyorum. Ancak sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum icat ettik. Büyüme olmazsa bu üzücüdür. Gereksiz ihtiyaçlarla bir israf dağı icat ettik. Sürekli almalısın ve atmalısın. Aslında boşa harcadığımız hayatlarımız. Bir şey satın aldığınızda karşılığında para vermiyorsunuz. Verdiğiniz aslında vaktinizdir. O parayı kazanmak için harcadığınız vakit. Ama arada bir fark var. Yaşamı satın alamazsınız. Yaşam akıp gider. Hayatı boşa geçirmek özgürlüğünü kaybetmek korkunç bir şeydir."

Pepe Mujica yalnızca Uruguay'da değil dünya çapında insan hakları, özgürlük ve sosyal adalet mücadelelerinin önemli bir sembolüdür. Onun hikâyesi mütevazılığın, adaletin ve sevginin politikada bile mümkün olduğunu gösteren güçlü bir mesajdır.

"Kendine bile hayrı yok" mu dediniz? Siyasi kültür başka bir yazının konusu.

Jose Mujica kendisini ve hayat görüşünü anlatıyor:

 

Uruguay devlet başkanı Jose Mujica röportajı:

 

Dünyanın en mütevazı cumhurbaşkanı kimdir?

 

Dünyanın en fakir devlet başkanı:

 

Saraysız başkan Beylikdüzü'nü ziyaret ediyor:

Mehmet Ali Çiçekdağ kimdir?

Prof. Dr. Mehmet Ali Çiçekdağ İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. İki yıl Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesinde asistanlık yaptıktan sonra burslu olarak ABD'ye gitti. California Üniversitesi'nin Santa Barbara kampüsünde siyaset bilimi dalında yüksek lisans ve doktora yaptı. 40 yıldan fazla ABD'de kalan Çiçekdağ çeşitli üniversitelerde Amerikan politikası, uluslararası ilişkiler ve mukayeseli devletler dersleri verdi.

Çiçekdağ'ın ikinci uzmanlık alanı Yabancı Dil Eğitimi ve Dilbilimidir. Monterey Institute of International Studies'ten eğitim dalında ikinci bir M.A. aldı. Defense Language Institute'te Akademik Eğitim ve Geliştirme bölümünün başkanlığını ve Türkçe Bölümünün başkanlığını yaptı.

1980'lerde Boğaziçi Üniversitesinde Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde tam zamanlı öğretim üyeliği yapmış olan Çiçekdağ, bugünlerde aynı bölümde yarı zamanlı olarak Amerikan Politikası dersleri veriyor. T24'te siyaset ve müzik yazıları yazmayı seviyor.