Mehmet Ali Çiçekdağ

21 Nisan 2024

Amerikan başkanları hangi masrafları kendi cebinden karşılar?

Her ay başkanın önüne ailesinin yediklerini, içtiklerini, kuaför ve kuru temizleme dahil her türlü harcamalarını içeren bir fatura konur

Siyaset dünyanın en eski ikinci mesleğidir ve birincisine çok benzer
- Ronald Reagan

Hesap geldi: Pamuk eller cebe

Amerika'da Başkan olup Beyaz Saray'da yaşamak çok pahalıdır. Her ay Beyaz Saray'ın (ABD'de Beyaz Ev) baş kahyası başkanın önüne onun ve ailesinin kişisel harcamalarını içeren detaylı bir fatura koyar ve başkan bunu kendi cebinden karşılar. Bunlar ailenin tükettiği tüm yiyecek ve içecekler (resmi davetler hariç), tüm tuvalet malzemeleri, onlar için satın alınan tüm ürünler ve kuaförlük ve kuru temizleme dahil her türlü hizmetlerdir. Üstelik bütün bunlar beş yıldızlı bir otel fiyatınadır.

Başkan ve ailesinin istedikleri yemekler pişirilir, malzemeler ve ürünler istedikleri markalardan seçilir ama bunların parasını Amerikan halkı değil, Başkan maaşından öder.

Konutun başkan ve ailesinin kaldıkları kısmındaki temizlikçi, garson ve hizmetçilerin çalıştıkları süredeki saat ücretini başkan öder. Yine başkan şehir dışı tatil masraflarını, hafta sonlarını geçirmek istediğinde Camp David'deki dinlenme evinin masraflarını kendi cebinden karşılamak zorundadır.

Başkanın kardeşi bile bedava uçağa binemez

Başkanın kardeşi bile onun Hava Kuvvetleri 1 diye adlandırılan özel uçağına bedava binemez. Devlet delegasyonundan olmayan her misafir için başkanın devlete bir ticari yolcu uçağının birinci sınıf bilet ücretini ödemesi gereklidir.

Nancy Reagan hatıralarında eşi Ronald Reagan göreve başladıktan bir ay sonra garsonun onun önüne inanılmaz bir hesap faturası koyduğunu yazar. Hesapta sadece o akşam değil, tüm ay boyunca kendilerinin ve misafirlerinin tükettikleri yemekler, kuaför ve kuru temizleme hizmetleri, diş fırçası, diş macunu, temizlik ve parfümeri gibi tüm kişisel malzemelerin miktarları ve fiyatları yazılıdır.

George Bush'un eşi Laura da diğerleri gibi hatıralarında Beyaz Saray'da yaşamanın ne kadar pahalı olduğundan yakınır. Onu en çok zorlayan konu devleti temsil edeceği törenlere giderken bile her gün saçını yapan kuaföre ücretini kendisinin ödemesi olmuş. "Ülkenin First Lady'si olarak giyeceğim kıyafetlerin özel tasarım olması gerektiği şartı vardı ama elbisenin fiyatının yanı sıra bu tasarımların da ücreti benden tahsil ediliyordu" diye şikayet etmiş.

Bill Clinton'un eşi Hillary Clinton hatıralarında sekiz yıl sonra Beyaz Saray'dan ayrıldıkları zaman borç içinde ve beş parasız olduklarını yazar. Aile mortgage ile iki ev satın almak ve kızları Chelsea'yi Stanford üniversitesine göndermek için 12 milyon dolar borca girmiş.

New York'taki küçük bir restoranın sahibi Barack ve Michelle Obama'nın bir akşam yemeğine geldiğini, garsonun heyecandan başkanın üzerine sıcak çay döktüğünü, üstelik Obama'nın hesabı ödemek için verdiği kredi kartının reddedildiğini anlatır. Garson, "sayın başkan, kartınız reddedildi" dediği zaman herkes gülmüş ve Michelle hesabı ödemiş. Obama garson kıza "Ben senin üstüme çay döktüğünü kimseye söylemeyeceğim, sen de benim kredi kartımın reddedildiğini kimseye söyleme" demiş ve hep beraber restoranın önünde fotoğraf çektirmişler. Tabii ki restorancı o fotoğrafı hemen büyütüp duvarına asmış ve hikayeyi herkese anlatmış.

Torunum Evan doğduğu zaman Obama'lardan mektup aldı

Ben de Obama'ların halka ne kadar yaklaştığını gösteren ve tüm politikacılara örnek olması gereken kişisel bir anıya sahibim. ABD'deki sevgili ortanca torunum Evan Aydın dokuz yıl önce doğduğu zaman Barack ve Michelle Obama'dan aşağıdaki mektubu aldı.

Dünyaya hoş geldin! Gururlu ailenin ne kadar mutlu olduğunu biliyoruz ve bu mutluluğu paylaşmaktan sevinç duyuyoruz. Büyüdükçe ve öğrendikçe zengin deneyimlere, sarsılmaz sevgiye ve muazzam fırsatlara sahip olmanı umarız. Daima büyük hayaller kur. Sevgiler.

Obama bu mektup için 48 cent harcadı ama bence partisi seçmen kazandı. Yumuşak güç buna derler ve toplardan, tüfeklerden ve bombalardan daha etkilidir. Diğer iki torunum Cumhuriyetçilerin zamanında doğdu ve benzer bir mektup almadı.

ABD başkanının geliri ve avantajları

Özgür dünyanın lideri olduğu iddia edilen Amerikan başkanları yılda brüt 400 bin dolar (yüzde 35 vergiden sonra 260 bin) maaş alan federal memurlardır ve çok sıkı uygulanan kurallara tabidirler. 2001'den önce bu maaş 200 bin dolardı. Bu para bize çok gelebilir, ancak ABD'de siyaset zenginlerin uğraştığı bir meslektir. Başkanların çoğu görev başına gelmeden önce çok daha fazla para kazanırlar.

ABD başkanları maaşlarının yanı sıra yılda 50 bin dolar çeşitli harcama ödeneği, 19 bin dolar eğlence ödeneği alırlar. Yılda 100 bin dolarlık vergiye tabi olmayan bir seyahat hesabına da erişimleri sağlanır. Bir başkan görevden ayrıldıktan sonra kabinedeki bakanlar kadar emekli maaşı alır. Örneğin eski Başkan Trump'ın emekli maaşı yılda 230 bin dolardır.

Eski başkanların dul eşleri yılda 20 bin dolar emekli maaşı alırlar. Eski başkanlar ve eşleri ömür boyu Gizli Servis koruması altındadırlar. Eski başkanların ABD'nin herhangi yerinde resmi bir ofis kurmaları ve çalıştırmaları için de onlara fon sağlanır.

Beyaz Ev: Amerikan halkı hancı, Başkanlar yolcu

Amerikalılar bizim Beyaz Saray diye adlandırdığımız başkanlık konutuna "Beyaz Ev" derler. Burası aynı anda bir konut, bir müze ve bir devlet dairesidir. Üstelik kendi toplumundan izole bir yer değildir. İçinde başkan ve ailesi yaşadığı halde halkının ziyaretine açık olan dünyada tek devlet başkanlığı konutudur. Günde 6 bin kişi Beyaz Saray'ı ziyaret eder. Ancak ziyaretçiler güvenlik soruşturmasından geçmek için iki ay kadar beklemek zorundadırlar.

Başkanın penceresinin biraz uzağındaki bahçe parmaklığının önü Amerika'nın en ünlü protesto ve gösteri yeridir. Başkan ve ailesinin bazen gürültüden uyuyamayıp kulaklarına tıkaç tıkamak zorunda kaldığı söylenmiştir.

Başkan Truman'a göre Beyaz Saray dışı çok gösterişli bir hapishaneden, Michelle Obama'ya göre de çok iyi dekore edilmiş bir hapishaneden başka bir şey değildir. Reagan buradaki yılları boyunca kendisini sürekli bir akvaryum balığı gibi hissettiğini anlatır.

ABD bir süper güç olmasına rağmen belki dünyanın en küçük devlet konutlarından birine sahiptir ve sadece bir katından ülke ve dünyanın önemli bir kısmı yönetilir. Bina 18. yüzyılda 13 eyaletli küçük bir tarım ülkesi için inşa edilmiş, ancak daha lüks evini özleyen Trump'ın olağan şikayetlerinin dışında günümüzün ihtiyaçlarına uygun daha büyük bir saray yapalım diyen tek bir başkan bile olmamıştır. 

"Beni Arlington ulusal mezarlığına gömün"

Amerikalı üç genç Beyaz Saray'ı dolaşırken Başkan Biden'in yüzme havuzunda boğulmak üzere olduğunu görmüşler. Hemen havuza atlayıp onu kurtarmışlar. Son derece memnun olan Biden gençlerden ondan birer dilek dilemelerini istemiş. Birinci genç "Ben West Point subay akademisine gitmek isterim" demiş. İkincisi, "Ben NASA'da eğitilip astronot olmak isterim" demiş. Başkan Biden gençlere "oldu bilin" demiş. Sonra somurtan üçüncü gence sormuş, "sen ne istersin?" Üçüncü genç "ben Arlington ulusal mezarlığına gömülmek isterim" deyince Biden "Sen bunu düşünmek için çok genç değil misin?" diye sormuş. Oğlan da "Efendim ben Texas'lıyım. Babam bugün benim ne yaptığımı öğrenince mutlaka beni öldürür" demiş.