Levent Kurnaz

26 Eylül 2012

Kuzey Denizi'nin buzları neredeyse eridi!

Önce size daha az kötü haberi vererek başlayayım: Kuzey Denizi\'ndeki buz miktarı bu sene tarihte ölçülen en düşük seviyeye indi

Önce size daha az kötü haberi vererek başlayayım: Kuzey Denizi'ndeki buz miktarı bu sene tarihte ölçülen en düşük seviyeye indi. Şimdi bunun neden ve sonuçları hakkında basit bilgiler verelim.

 

 

Şimdi size bir grafik göstereceğim. Burada gazetelerde arada sırada çıkartılan “Kuzey Kutbu'ndaki erime azaldı (veya artık buz miktarı artıyormuş)” haberlerini nasıl yorumlamanız gerektiği konusunda bilgiler bulacaksınız.

Bu grafikte ne zaman kırmızı çizgiyle gösterilen dönemlerde olsak çıkar çevreleri “erime falan yok, her şey yolunda” yaygarasına başlarlar. Ama uzun zaman bu çizgiyi izleyecek olursanız buzun son otuz senede adım adım azalmakta olduğunu ve bu azalmanın da her geçen gün arttığını gözlerinizle göreceksiniz.

Ama kötü haber bu değil. Kötü haber şu: En kötümser olarak bildiğimiz bilimciler bile aslında durumun ne derece kötü olduğunu ve ne derece hızla kötüye gittiğini tahmin etmekte çok iyimser kalıyorlar.

Her yaz öncesi bilimciler o yaz sonunda Kuzey Kutbu'ndaki en düşük buz miktarının ne kadar olacağını belirlemek üzere modelleme çalışmaları yapıyorlar.

 

2008 ve 2010 yıllarında yapılan çalışmalardan göreceğiniz üzere, bu çalışmaları yapan grupların çoğu ortalamadan daha düşük buz alanları modelleyerek aslında kötümser bir senaryo çizmiş oldular. Bu da bilimcilerin belki de fazla kötümser oldukları fikrini bize vermeye başlarken 2012 yılı aslında kötümser değil iyimser olduklarını bize gösterdi:

2012 yılında modelleme yapan yirmi gruptan hiçbiri durumun bu derece kötü olabileceğini öngörmemişti. İklim konusundaki esas kötü haber budur. Bilimciler her ne kadar felaket senaryoları öne sürüyor olsalar da doğa aslında onların beklediğinden çok daha yüksek bir hareket ediyor. Bence hepimiz bu konuyu çok daha fazla ciddiye alıp hayat tarzımızı yakın gelecekteki yeni dünya düzenine göre ayarlamalıyız. Yoksa yeni dünya ile karşılaştığımızda kendimizi buna göre ayarlamamız mümkün olmayacak, haberiniz olsun.