Podcastlerimizin istatistiklerine hepimiz önem veriyoruz. Podcastimiz ne zaman, kimler tarafından nerede dinlenmiş, kimler paylaşmış vb. soruların cevapları daima ilgi çekici olmuştur ve strateji yaratmamız için de mutlaka bilmemiz gereken verilerdir. Ancak bunların podcastinize dair her şey olmadığını en baştan söyleyelim. Bu yazıda datalarımızın dışında gözlemlememiz ya da takip etmemiz gereken bazı önemli süreçlerden bahsetmek istiyorum.
Podcastinizle ilgili ne hissettiğinizi düşünüyor musunuz? Örneğin, podcaste başladığınız ilk günlerdeki gibi yüksek motivasyonlu bir şekilde ilerliyor musunuz? Henüz maddi bir gelir elde etmeseniz de ürettiğiniz şeyden zevk alıyor musunuz? Ya da angarya gibi hissettiğiniz ve “Off yine yayın var!” dediğiniz zamanlar oluyor mu? Bu arada bunların olması normal ancak müdahale gereken bir süreç.
Normal şartlarda podcast yapmak yayıncıyı eğlendirmeli ve kendisine katkı sunabilmeli. Elbette dönem dönem değişkenliklerimiz ve motivasyonumuzda inişli çıkışlı dönemler olabilir ancak sahiplendiğiniz ve sizin üretiminizin olan bir şeyden uzun dönem soğuduğunuzu hissediyorsanız muhasebesinin yapılması gereken bir durum ortaya çıkmış olabilir. Çünkü bu durum, podcasti dinleyen insanlara da kolayca geçebilen olumsuz bir mod türü.
Ben sesi yorgun, isteksiz, enerjisiz ya da motivasyonsuz çıkan bir yayıncıya denk geldiğimde hemen podcasti kapatıp başka bir program dinlemeye başlıyorum. Aslında tam da bu yüzden atölyelerde ilk önerilerimizden biri, yayıncıların kendilerini, iş yüklerini ve hayatlarını iyi tanımaları ve sürdürülebilirlik sağlayamayacakları olası yükün altına girmeyip büyük sorumluluk almamaları. Eğer yukarıda anlattığım durumların yaşandığı bir dönemde olduğumuzu düşünüyorsak podcasti durdurmak ya da erken bir sezon arası vermek yerinde olacaktır. Podcast sonuçta sırf alıcısı var ya da trend olduğu bir dönemde diye üretilebilecek bir format değil. Kendimizden bir şeyler vermemiz gerekir ve o şey içimizde geçici ya da kalıcı bir süreliğine yoksa yapmamak en iyisi.
Vakit nakittir
Özellikle ilk zamanlarda olmak üzere, bazen ileri vadeye de yayılabilen bir zaman yönetememe sorununuz olabilir. Eğer kafanızı taktığınız bir şey ise bunu çözmenin elbette yolları var. Örneğin ufak bütçeler yaratarak bionluk tarzı sitelerden grafik dünyanız için uğraşacak freelancer tasarımcılar bulabilirsiniz. Ya da diyelim ki edit yaparken çok zamanınız kayboluyor ve bu durumdan sıkıldıysanız, kurucusu olduğum Podfresh tarzı podcast networklerine dahil olup bunlarla ilgili destekler alabilirsiniz. Hem zamandan kazanırsınız hem de motivasyonunuzdan kaybetmezsiniz. Burada sorun ve hasar tespiti yapmak oldukça önemli bir yerde duruyor.
Yeni bir yol
Severek yapıyor olsanız da podcast yayınınızın içeriği yönünden bir süre sonra sizin için rutine bağlamış gibi hissettirmesi oldukça normal. Böyle durumlarda yayına ufak düzenlemeler, değişiklikler yapmakta fayda var. Belki programın kapsamı genişletilebilir ya da konularınızı tamamen yeni bir düzleme oturtabilirsiniz. Bunlar aynı zamanda dinleyici kaybı da getirebilir ancak her zaman söylediğim gibi sürdürülebilirlik önemli ve bunu sağlamanız için zihninizi iyileştirmeniz gerekiyor ve bu olduğunda kaybınızdan daha fazla sayıda yeni dinleyici kazanmanız da mümkün.
Amatör başlangıçlar
Yayına başladığınız ilk zamanlarda herkesin yaptığı gibi masraftan kaçınmak adına telefonunuzun mikrofonuyla ve basit kayıt appleri ile yayınıza başlamış olabilirsiniz. Bizim atölyelerde önerdiğimiz de bu. İlk etapta büyük setuplara ve aletlere hiç gerek yok. Sürdürülebilirlik sağlandıktan ve belirli bir kitle yakalandıktan sonra podcastin ikinci fazı devreye girer ve yeni planlamalar yapılır. O yüzden kitleniz büyüdükçe kalitenizden sıkılıp daha farklı bir seviyeye geçmek istemeniz normal bir durum. Çünkü bu fark yaratmak için gerekli bir hamle olacaktır. Bu aşamada bir üst segment orta kaliteli mikrofonlar, mevcut kalitenizi yükseltecektir. Türkiye'deki döviz krizini ve fiyatların uçuşunu da göz önüne alarak gerçeklikten kopmadan bunu rahatça söyleyebilirim.
Geri bildirimler önemli!
Her ne kadar Türkiye'de feedback kültürü henüz gelişmemiş ya da gözlemlediğim kadarıyla sadece olumsuz şeylere eleştiri yapılıyor olsa da, gelen yorumların hepsinin altın değerinde olduğunu unutmamalıyız.
Elbette görmezden gelinmesi gereken laf olsun torba dolsun diye söylenmiş birçok şey de var ancak birden çok kez söylenen şeyleri düzeltmek için düşünmek gerekebilir. İstatistik dışında size yayınınızla ilgili interaktif bilgiler veren tek şey dinleyicilerdir ve bir sonraki bölümünüze pekala gelen yorumlar liderlik edebilir.
Podcast üretimi uzun ve kendimizi tanımamız gereken bir süreç. İyi gözlem yapıp sorunu tespitini sağlıklı bir şekilde yapabildiğimiz sürece kolayca motivasyonumuzu azaltan şeylerin üstesinden gelebiliriz.
İlkan Akgül kimdir? İlkan Akgül uzun yıllar, içerisinde bulunduğu reklam sektöründe birçok siyasi parti ve STK ile çalıştı. Ayrıca çeşitli haber ve içerik platformlarında editörlük görevi üstlendi. Türkiye’nin ilk ve en geniş podcast ağı ve prodüksiyon girişimi Podfresh'in kurucu ortağı. Halen yazılı ve işitsel medya alanındaki çalışmalarını sürdürüyor. T24 Haftalık'ta podcast üzerine yazılar yazıyor. |