Her sektör kendisini gençleştirmek ister. Ne kadar genç kitleye hitap ederse kendisinin nesilden nesile aktarımı da o kadar kolay olur.
Büyüme sürecinde olan her sektör gibi, podcast sektörünün de kendisini yenilemeye devam edebilmek adına genç kitlelere hitap edebilmesi gerekiyor. Son araştırmalara baktığımızda ise bunun çok güzel bir çizgide ilerlediğini görmek sektör adına oldukça mutluluk verici.
Edison Research'ün geçtiğimiz yıl yayımlanan ve oldukça rağbet gören araştırmasına göre, gençlerin podcast/radyo arasında tüketim için yaptığı tercihler, genel klasik kanının tam tersi niteliğinde. Elbette burada ‘Radyo ölüyor' klişesini başlatmayacağım. Kaldı ki bu senaryo çok çok uzun bir vadede gerçekleşmeyecek bir şey, hatta belki de hiç gerçekleşmez. Özellikle spor, hava durumu, trafik bilgileri vb. canlı olarak tüketilmesi gereken bilgiler var oldukça, Radyo da elbette ki bugüne kadar olduğu gibi bu verilere rağmen tüketilmeye her zaman devam edecek. Kadim kültürlerin insan alışkanlıklarından silinmesi hiç de kolay değil. Kaldı ki hâlâ çalınmasın diye evine giderken arabadaki radyoyu da çıkarıp götüren insanlar varken... Bu yüzden para akışının radyolarda sıcak bir şekilde akmaya uzun bir süre daha devam edeceği kanısındayım. Aşağıdaki veri de bunu kanıtlar nitelikte.
Yukarıdaki grafik, 2021'de 13-24 yaş aralığındaki gençlerin podcast dinlemek için radyoya ayırdıklarından iki kat daha fazla zaman ayırdıklarını gösteriyor. Bu yaş aralığı en taze tüketici nesli anlamına geliyor. Bu veri ise net olarak bize şunu gösteriyor: Bu medya tüketim alışkanlığı çok büyük bir ihtimalle yaş ilerledikçe de artarak ya da sabit olarak devam edecek ve podcast formatına olan bağlılığı da ilerde daha büyük bir yüzde olarak önümüze sunacak. İstatistikle ilgili en çok heyecanlandıran şey de bu.
Genç kitlenin arasında günlük podcast tüketme trendinin artışına gelin biraz daha yakından bakalım.
18-34 ve 18-24 yaş aralığındaki kitlenin 2019'dan beri istikrarlı bir şekilde günlük podcast alışkanlıklarının arttığını görüyoruz. Peki haberin kendisi neden güzel? Çünkü gençlerin bu alışkanlığı kendi kendilerine kazandığını düşünüyorum. Araştırmaya konu olan nesil, podcast formatını bilgi ve eğitim içerikleri tüketmek için kullanılabilecek bir yöntem olarak algılıyor. Kaldı ki Türkiye'de de en çok tüketilen içeriklerin başında eğlenceden sonra eğitim, bilgi ve yabancı dil öğrenme podcastleri geliyor. Gençler bilgileri podcast aracılığıyla almanın, radyo aracılığıyla almaktan daha iyi ve kolay bir yol olduğunu kendi başlarına keşfettiler çünkü içine doğdukları teknolojik ortam bu keşfi ve deneme yanılmayı yapabilmeleri için elverişliydi.
Tüketim alışkanlıkları nereye kayarsa yatırım ve paraların da oraya doğru kaydığı konusunda sanırım hemfikirizdir. Yukarıdaki verinin, reklam hedefleyenler ve ajansların da çok fazla işlerine yarayacağını ve strateji üretme noktasında milat kabul edilecek çeşitlilikte fikirler üreteceğini düşünüyorum. Özellikle Türkiye'de podcast reklamcılığını çok daha etkin bir hale getirebilmek için daha fazla yatırımlar yapılacak ve sektör de bu arada iş modelleri ile gelişiyor olacak. Şu anda Türkiye'de podcastten gelir edebilmek oldukça mümkün olsa da, önümüzdeki yıllarda kişisel reklam anlaşmaları ve sponsorluklara çok daha fazla denk geleceğiz.
2021'in en büyük sürprizleri, podcast yayıncılarının podcastlerini yapma ve dağıtımlarında kullandıkları araçlara yapılan milyonluk yatırımlardı. Bu satın alımlara bu kadar yatırım yapılması elbette tesadüf değil. İlk başta da dediğim gibi daha fazla genç, daha fazla yatırım ve daha fazla yenilik.