Galatasaray süper ikilisi ile muhteşem başlangıç yaptığı geceyi buruk bitirdi. TDK sözlüğüne göre , bu maç yazısının başlığı ilk teknik olarak “motorlu taşıtlarda motoru boşa almak, boşta çalıştırmak” mecazen de “herhangi bir işi yavaşlatmak” anlamına gelmekte. Okan Buruk 2. yarı yaptığı değişikliklerle her ikisin de hakkını vererek Galatasaray’ı hem motorsuz bıraktı hem de yavaşlatarak rakibini maça ortak etti. Kaldı ki ilk yarı biterken yenilen gol sonrasında, Kasımpaşa 2 pozisyon daha yakalamış ama skorun getirdiği rehavet nedeniyle olumsuz sinyaller görmezden gelinmişti. Galatasaray’ın rotasyonun dibini sıyırdığı başlangıç 11’i sahada da hükümranlığını ilan edemese de, Serie A patentli iki ikonik golcüsünün parmak ısırtan bireysel kalitesiyle farkı yakalamış, 4 ve 5 olacak pozisyonları da üretmişti lakin devre biterken yenilen ilk gol sonrası Kasımpaşa’nın iki tehlikeli pozisyon daha bulması, aracın elektronik panelinde yanan uyarı ışığıydı.
Peki ne oldu da Galatasaray rölantide giderken? Kayış koparttı. Yetkili servisin yani Okan Buruk’un elektronik göstergeyi ciddiye almaması, 6 rotasyona gidilmiş kadroyu 2.yarıya daha da rotasyonlu ama daha da yorgun isimlerle çıkartarak güvenli kıyı olan ana plana dönmemesi. Kasımpaşa’nın da hakkını verelim; Okan Buruk ve sahadaki yorgun ve uyumsuz ekip hata yaparken o hataların üstüne giderek oyunu koparmaları ve Galatasaray’a şut attırmadan 2. yarıyı bitirmeleri -ki bunu Galatasaray’ın evinde yapacak ekip sayısı da çok azdır.
Performans piramidine göre sıralama yapacak olursak
1 ) Okan Buruk: Nasıl ki derbi ve Paok zaferi sonrası övgü dizdiysek, bu maç sonrası da eleştiri oklarını kendisine yönelteceğiz ve “Skor Okan Buruk’a yazar” diyeceğiz. Yorgun isimlerle başlamadığı maç planında 3 farklı skoru bulduktan sonra yaptığı değişiklikler takımı ileri değil, geriye götürdü. Oyun “ savunma lideri” ararken, takımı sahada komple lidersiz bıraktı ve 41 yıl sonra bir ilki gerçekleştirdi. Galatasaray en son 5 haziran 1983 tarihinde 3 farklı öne geçtiği bir maçı, ki bu maç 4-4 biten Fenerbahçe derbisiydi, berabere bitirdi.
2 ) Nelsson: Maçın sonundan başına kadar Kasımpaş’nın Nelsson üzerindeki planı tuttu; Abdülkerim olmak üzere tüm organizatörler kilitlendi ve hepimiz Nelsson’un topla yapamadıklarına şahit olduk. Koşuyu ve koşu yolunu elleriyle gösteren oyunculara pas atmadığı gibi savunma çizgisini de ileri çıkartmadığı için, rotasyonlu kadronun organizasyonunu sekteye uğrattı.
3 ) Jelert: Şampiyonlar Ligi maç sayısı vb argümanlar ile zamana ihtiyaç var desek de, zamanın acımasız olduğunu da unutmamak lazım. Sağ bek olarak alınan, Adana Demirspor maçında sol bek oynayan oyuncu akşamı sol önde bitirdi. Bunlar teknik direktör tercihidir ama dikkat çekilmesi gereken nokta başka; Jelert enteresan bir şekilde ayakta kalamıyor, omuz darbesini aldığı anda yerde kalıyor ki Galatasaray’ın oyun planında beklerin sadece dinamik değil, dengeli ve kuvvetli de olması lazım. Jelert maalesef beklenen ışığı bu maçta da veremediği gibi, ikili mücadelenin yaşanmadığı 2 pozisyonda da yerde kalarak şaşırtmaya devam etti.
4 ) Kerem Demirbay: Sezon başı “Gelen oyuncunun önce beni geçmesi gerek” derken, özgüvenini gösterdi ama ilk 11 başladığı maçta kendi pozisyonuna transfer edilen Sara’nın niçin 11 başlaması gerektiğini uygulamalı gösterdi. Penaltı öncesi kaptırdığı top ve o topun dönüp dolaşıp penaltıyla sonuçlanması da maçın kırılma anlarından biriydi.
5 ) Gabriel Sara: Ayın karanlık yüzünden aydınlık yüzüne geçtiğimizde onu görüyoruz. Elinden geleni yapması bir yana, takım için ne kadar değerli olduğunu Osimhen’in 2. golünde gördük. Attığı pas basit gözükse de, bir ressamın fırçasından çıkan adeta havaya çizilmiş bir şaheserdi.
6 ) Osimhen - Icardi hattı: Ortada hiçbir ley yokken bile skor tabelasını değiştiren ikili. Attıkları her gol izlenmeye değerdi ki kalite kokuyordu. Özellikle Icardi golü sonrası, Osimhen’in seremoniye çıkmış çocuk gibi Icardi gol sevinci yapması, kendi attığı gol sonrası önceki 2 maça gönderme yaptığı “finally“ mesajı kadar sempatikti.
7 ) Kasımpaşa: Takım olarak özellikle 2. yarı çok iyi oynadılar ve Galatasaray’ın kendilerine açtığı kapılardan da içeri girerek skoru hak ettiler. Kendileri adına kırılma anı Ben Younnes’in maç içinde yaşadığı sakatlık sonrası Yasin’i sol beke atıp, Omerou’yu stopere çekmeleriydi. Bu zaruri değişiklik onları olumlu yönde tetikledi ve Okan Buruk’un da yaptığı hataların etkisiyle maça ortak etti.
8 ) Skor Galatasaray cephesini memnun etmese de de, futbolseverler gündüz kuşağında oynanan Samsunspor - Göztepe maçı sonrası parasının hakkını veren bir maça daha tanıklık etti.