Hayri Cem

09 Haziran 2022

İngiltere nasıl bir dijital varlık merkezi planlıyor?

İngiltere NFT pazarı için bir cazibe merkezi haline gelebilirse, bir sonraki adımda, dijital bankalar için gerekli yasal düzenlemeleri yaparak, bu bankaları İngiltere'de faaliyet göstermeye ikna edebilir

Birleşik Krallık hükümeti, 4 Nisan 2022 tarihinde, ülkelerini kripto pazar için bir üs haline getirmeyi planladıklarını anlatan bir yazı yayımladı. Ülkemiz medyasında da kendisine yer bulan bu yazı, medyamızda sunulurken, bazı detaylar gözden kaçtı. Birikmiş okuma listem içerisinde bu konuya biraz geç vakit ayırabildiğim için sizlerle şimdi paylaşıyorum.

Yazının başlığı, "Hükümet, İngiltere'yi küresel bir kripto varlık teknolojisi merkezi haline getirme planını ortaya koyuyor" idi. Bazı yorumcular bu başlıktan yola çıkarak, alınan kararların ve önlemlerin sanki tüm kripto para piyasasını kapsadığı şeklinde yorumladılar. Oysa yazı dikkatli okununca, bu kararların ve önlemlerin 'stablecoin' olarak nitelendirilen kripto para çeşitlerini kapsadığı görülüyor.

Bu vesileyle bazı kavramlara da açıklık getirmek istiyorum. Öncelikle 'stablecoin' kavramını ele alalım.

Stablecoinler pek çok kripto para çeşidinden biridir. Diğer kripto para çeşitlerinden en önemli farkları, bir itibari para birimine endeksli olmalarıdır. ABD Doları, Euro, Sterlin, TL gibi pek çok para birimine endeksli stablecoin çeşidi bulunmaktadır. Bu para birimleri; USDT, USDC, BUSD, GSUD gibi kripto para piyasasında işlem gören para çeşitleridir.

Kripto para piyasasındaki dalgalanmalardan uzak durmak isteyen yatırımcı ve kullanıcılar genel olarak bu tarz kripto paraları tercih etmektedirler. Kripto dünyasında para transfer etme ihtiyaçlarını bu tür paralarla yapmaktadırlar. 

İngiliz hükümetinin getirmeye çalıştığı yasal düzenlemeler bu tür kripto paraları kapsamaktadır. Sanıldığının aksine, Bitcoin, Etherium, Binance Coin, Solana gibi kripto paralar bu kapsamda değerlendirilmemektedir. 

İngiliz hükümeti, ülkelerindeki dijital ticaretin bu para birimleri ile yapılmasını teşvik etmek için yasal düzenlemelere gidiyor. Bu düzenlemeleri geliştirmek ve hayata geçirmek için, Kripto Varlık Etkileşim Grubu (Cryptoasset Engagement Group) adlı bir organizasyon kurmuşlar ve bu organizasyonun önemli bir ayağını ise Finansal Yürütme Kurulu (Financial Conduct Authority - FCA) oluşturuyor.

 

İngiltere'de finansal piyasaları düzenleyen ve denetleyen FCA, Mayıs ayında yayınladığı 'Principles for Business' başlıklı kararname ile stablecoinlerin ve NFT'lerin nasıl kullanılacağını açıklamış. Bu kurallardan en dikkat çekici olanı 10. maddedir. Bu madde ile kripto para platformlarına, müşterilerinin dijital varlıklarını koruma altına alma zorunluluğu getiriyor. Elbette bu koruma değer artış-azalışlarını kapsamıyor. Ancak, bu yeni düzenlemeler kapsamında faaliyet gösteren firmaların, platformları üzerindeki müşterilerinin dijital varlıklarını her türlü hacker saldırına karşı güvence altına alma garantisi vermeleri zorunluluğunu getiriyor.

Merkeziyetsiz yapılar olan blockchainler üzerinde faaliyet gösteren bu kripto para platformlarının merkezi hükümet tarafından faaliyetlerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi, bu yapıların kuruluş felsefelerine ters olsa da, yatırımcıların ve bireylerin haklarının korunması açısından son derece olumludur.

* * *

İngiliz hükümeti bu kararla, bir yandan da hızla gelişmekte olan NFT pazarını ülkeye çekmeye çalışıyor. Bunun için iki önemli araç kullanmaya hazırlanıyor; Royal Mint kuruluşu ve Sandbox benzeri bir yapı. Bu iki aracı ayrıca incelememizde yarar var:

Royal Mint kurumu İngiliz hükümeti adına madeni para basan darphanedir. MS. 880 yılından beri Birleşik Krallığın bastırdığı tüm madeni paralar bu darphanenin koleksiyonunda bulunmaktadır. Darphane, Krallığın tüm ülkelerine hizmet verdiğinden çok büyük bir uluslararası madeni para koleksiyonuna sahiptir. İngiliz hükümeti bu paraların NFT'lerinin yapılması için darphane ile işbirliği başlatmıştır. Böylece numismatik koleksiyonerleri sahip oldukları ya da sahip olamadıkları tüm coin'lerin dijital kopyalarına NFT formatında sahip olabileceklerdir.

Sandbox benzeri yapıyı ise, NFT üreticilerini, özellikle de NFT üreten bireyleri koruma altına alarak, bu piyasanın kontrolünü elinde tutmak için kurmak istiyor. Daha anlaşılır olabilmesi için Sandbox'un ne olduğuna bir göz atalım: 

Sandbox özünde, Etherium blockchain'i üzerinde faaliyet gösteren bir metaverse'dür. Kullanıcılara oyunlarda kendi ürünlerini geliştirme ve satma imkanı sunar. Metaverse üzerine konulan her ürün ve öğe birer NFT olduğundan kullanıcılar kendi NFT'lerini bu platform üzerinde üretebilmektedirler. Ayrıca kullanıcılar, oyunlar içinde yarattıkları öğelerin mutlak sahibi olmaktadırlar. Sandbox platformunda alım-satım yapabilmek için kendi para birimini (SAND) kullanmanız gerekmektedir.

İngiliz hükümetinin de hedefi, değişik platformlarda faaliyet gösteren NFT üreticilerine, ürünlerini rahatça geliştirip, tüm mülkiyet haklarına sahip olacakları ve değişik platformlarda bunları satabilecekleri bir ortam yaratmaktır. Yasallarla güvence altına alınacak bu ortam pek çok kişi ve kuruluşun cazibe merkezi haline gelebilir.

İngiltere NFT pazarı için bir cazibe merkezi haline gelebilirse, bir sonraki adımda, dijital bankalar için gerekli yasal düzenlemeleri yaparak, bu bankaları İngiltere'de faaliyet göstermeye ikna edebilir. Şayet bunu da gerçekleştirebilirse, İngiltere start-up'ların ve uluslararası firmaların yatırımlarını taşıdıkları, küresel bir kripto varlık teknolojisi merkezi haline gelebilir.