Yıldırım Akbulut, ANAP döneminde Başbakanlık yapmış çok renkli bir şahıstır. Başbakanlık döneminde kendisi ile ilgili pek çok fıkra üretilmiştir. Bunlardan bazıları gerçek hayatta yaptığı gaflar üzerine üretildiği gibi, bazıları ise hayal ürünü olarak üretilmişlerdir.
Bu fıkralardan aklımda kalanlardan biri şöyledir: Erzincan'da hal müdürlüğü yaparken yardımcısı gelmiş, bir sürü matbu evrak biriktiğini, artık koyacak yer kalmadığını söylemiş. "Sayın müdürüm" demiş, "İsterseniz bir kısmını imha edelim". Akbulut da demiş ki "Tamam imha edin ama bunlar resmi evraktır. Birer fotokopisini çekin de öyle imha edin".
Son günlerde yaşadığım bir kaç basit olay bana bu fıkrayı hatırlattı. Sizlerle de paylaşmak istedim.
Devlet kurumları, çağı yakalamak uğruna, dijitalleşme ile ilgili bazı adımlar atıyorlar. Bu adımları hem takdir ediyor hem de çok önemsiyorum. Dijital çağı yakalamak adına atılacak her adım çok değerlidir. Dijitalleşmenin amacı hayatı kolaylaştırmaktır. Ancak, bu uygulamalar kullanıma sunulurken bazı detayların gözden kaçması hayatı kolaylaştırmaktan çok zorlaştırmaktadır.
Bakın size yakın zamanda yaşadığım örnekleri anlatayım:
Yıllık abonelik sistemi yöntemi ile hizmet veren şirketlere abone olmak son derece kolaydır. Açarsınız telefonu, müşteri temsilcisi birkaç temel soru sorduktan sonra ve kredi kartı bilgilerinizi aldıktan sonra anında abone yapar. Sağlanan bu kolaylık çok hoşunuza gider. İşte medeniyet, işte gelişmişlik budur, dersiniz.
Lakin aboneliğinizi yenilemekten vazgeçmeye kalktığınız zaman ise, deveye hendek atlatmanın ne demek olduğunu anlarsınız. Bu konuda kötü deneyimlerimden birini, abonelik sistemi ile hizmet veren bir TV yayın platformunda yaşadım. Aboneliğimi iptal ettirmek için her yolu denedim. Telefon ettim, mesaj bıraktım, e-posta yolladım. Yok, adamlar iptal etmiyorlar. Neymiş? Faks çekecekmişim. Yahu faksın müzeye kaldırılmasının üzerinden on yıllar geçti, nereden bulayım ben faksı?
E-devlet bu konuda yeni bir uygulama başlattı. Her türlü abonelik işleminizi e-devlet uygulamasına girip, iptal edebiliyorsunuz. Mükemmel bir fikir, çok sevindim. Hemen o platformun aboneliğini iptal etmek için e-devlete girdim. Gayet pratik bir şekilde işlemleri yaparken birden, "Ekteki dilekçeyi imzalayıp, ek olarak buraya yükleyin" gibi bir yönlendirme karşıma çıktı.
Şimdi bu uygulamayı kullanabilmek için hem bir yazıcıya hem de bir tarayıcıya ihtiyacınız var. Önce matbu dilekçeyi yazdırıp, imzalayacaksınız, sonra da taratıp, iptal başvurunuza ekleyeceksiniz. Yazıcı ve tarayıcınız yoksa başvuru talebiniz çöpe gitti bile. Belli ki dijital çağı yakalamak uğruna yapılan bu uygulamanın planlayıcıları/yazılımcıları bu detayı gözden kaçırmışlar.
Bu tür abonelik sistemi ile çalışan kuruluşlar mevcut abonelerini 'kümesteki kazlar' olarak görürler. Yeni müşterilerine sundukları avantajlı fiyat paketlerini 10 yıllık abonelerinden bile esirgerler. Hatta indirimli tarifenizin süresi dolar dolmaz, aboneliğe devam edip etmeyeceğinizi sormadan, sizin tarifenizi, yüksek ücretli bir pakete geçirirler. Sonra siz buna isyan edip, sözleşmenizi iptal edeceğinizi söylediğinizde hemen alttan alıp, size hemen indirimli tarife teklifleri sunmaya başlarlar.
Oldum olası 'Kümesteki Kaz' muamelesinden nefret etmişimdir. Bana bu muameleyi uygun gören firmanın aboneliğini iptal için e-devlete girdim. Bu sefer tedbirliyim; yanımda yazıcı ve tarayıcı da var. Abonelik iptal işlemlerini başarıyla gerçekleştirdim. Rakip firmalardan biri ile yeni abonelik koşullarını konuşurken, diğer firmanın abonelik iptalini ile birlikte 25 senedir kullandığım numaranın da iptal edilmiş olduğunu öğrendim. Abonelik iptali bu anlama geliyormuş. Diğer işlemin adı, 'Numara Taşıma' imiş. Bir firma ile olan abonelik sözleşmesini iptal etmeden başka bir firma ile sözleşme yapılabileceğini bilmek zorunda mıyım? E-devlet uygulamasının, abonelik iptal işlemlerinde tüketici için küçük bir uyarı notu koyması çok mu zordur? Kendi telefon numaramı geri alana kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.
Evime güvenlik alarmı hizmeti veren şirketin yaklaşık 15 yıllık müşterisiyim. Her sene yenileme için bir fiyat teklifinde bulunurlar ve bir yıl geçerli olmak üzere bir sabit fiyat üzerinde anlaşırız ve kredi kartımdan otomatik olarak her ay sabit fatura ücretini çekerler. Kredi kartı ekstresindeki her ödemenin doğruluğunu kontrol etmek de doğrusu aklıma gelmez. Bu firma 2020 yılında her ay faturayı 10-30 TL arasında artırmış. Bu durumu fark edince aboneliğimi iptal için hemen telefona sarıldım. Ama nafile; abonelik iptalini yapacak birime ulaşmam mümkün değil. Telefonu cevaplayan elemanlar 'Not aldık, ilgili birime ilettik' deyip oyalıyorlar.
Neyse uzatmayayım, bir yolunu bulup, ilgililere ulaştım ve iptal edeceğimi kesin bir dille belirttim. "Tamam, işleme alacağız" demelerine rağmen sonraki iki ay fatura kesmeye devam ettiler. İlgilileri arıyorum ama ulaşmak ne mümkün. Sonuçta, büyük çabalar sonucu ulaştım ve niye iptal talebime rağmen fatura kesmeye devam ettiklerini sordum. "Efendim, sözleşmeniz sözlü olarak iptal edilemiyor, standart formumuzu doldurmanız gerekli" dediler. Söz konusu standart formu e-postama yollamalarını istedim ve yine yazıcı ve tarayıcı cihaz kullanımı vasıtasıyla iptal dilekçemi yolladım.
Ticaret Bakanlığının bu tür hizmet kiralayan firmaların abonelik işlemlerini, bazı kural ve yönetmeliklerle düzenlemesi gerekiyor. Dijital çağda son derece basit uygulamalarla tüketicinin hayatını kolaylaştırmak mümkün. Söz konusu hizmet firmalarının hemen hepsinin bir mobil telefon uygulaması mevcut. Bu uygulamalar üzerinden her türlü abonelik işlemleri gerçekleştirilip, ödemeler yapılabiliyor. Aynı uygulama menüsüne konulacak bir 'Abonelik İptal' düğmesi her şeyi çözebilir. Yeter ki dijital çözümleri üreten ekipler ve yasa yapıcılar hizmet ile ilgili detayları görebilsinler.