Hasan Göğüş

08 Haziran 2021

Türkiye ve yaklaşan zirve maratonu

14 Haziran sabahı 82 milyon nefeslerimizi tutup bu görüşmenin sonuçlarını bekliyor olacağız. Sadece biz değil, son günlerde bir inip bir çıkan dolar da bu görüşmeyi bekliyor

Önümüzdeki hafta, dış politika alanında Türkiye'yi önemli gelişmeler bekliyor. Tüm Türkiye'nin odaklandığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Brüksel'de ABD Başkanı Biden ve Yunanistan Başbakanı Mitsotakis ile yapacağı ikili görüşmelerin yanı sıra, Avrupa'nın farklı ülkelerinde arka arkaya dört önemli zirve var. Maraton,11- 13 Haziran'da Cornwall'da yapılacak G7 Zirvesiyle başlıyor. Ardından, 14 Haziran'da Brüksel'deki NATO ve 15 Haziran'daki AB Konsey toplantıları geliyor. Dört günlük zirve maratonu, 16 Haziran'da Cenevre'de gerçekleşmesi öngörülen Biden-Putin Zirvesi ile sona erecek. Türkiye, bu zirvelerden sadece NATO'nunkine katılacak olmakla birlikte, hemen hepsinde, bir şekilde gündeme gelirse, şaşırmamalı. Asıl büyük sınavı ise, her dört zirveye de iştirak edecek olan ABD'nin yeni başkanı Biden verecek.

G7 Zirvesi

G7 Zirvesi, bu yıl dönem başkanlığını üstlenen İngiltere'nin güney batısındaki tatil beldesi Cornwall'da yapılıyor. Biden'ın cumhurbaşkanı olduktan sonra katılacağı ilk zirve olan bu toplantının ana gündem maddesi, tahmin edileceği gibi, bir yılı aşkın bir süredir Dünya'yı kasıp kavuran pandemi ve ekonomilere verdiği zararların onarılması. İklim değişikliği de, İngiliz dönem başkanlığının öncelikleri arasında. Her yıl, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ve demokratik yedi ülkenin liderlerinin bir araya geldiği G7 zirvesine, akraba bildiğimiz Boris Johnson, G20'lerden Avustralya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika'yı özel konuk olarak davet ederken, Türkiye'yi pas geçmiş. Sakın İngiltere de bizi demokratik olmayan ülkeler kategorisine koyuyor olmasın?

Brüksel'deki NATO ve AB zirveleri

Medyamızda pek ilgi çekmese de, 14 Haziran'da Brüksel'de düzenlenecek NATO zirvesinin gündeminde önemli konular yer alıyor. NATO geleneklerine göre, yeni seçilen ABD başkanları için göreve gelişlerinden en geç iki- üç ay içerisinde, NATO ülkelerinin liderleriyle tanışabilmesi için, özel bir konsey toplantısı düzenlenir. 14 Haziran'daki NATO zirvesi biraz gecikmeyle de olsa, hem bu amaca hizmet edecek, hem de "NATO 2030: Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik" raporu, 2010 tarihli NATO'nun temel strateji belgesinin güncellenmesi ve NATO'nun Afganistan'daki mevcudiyetinin geleceği gibi Türkiye'yi de yakından ilgilendiren konuları ele alacak. "Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik" raporunu hazırlayan 10 kişilik uzmanlar panelinde, eski NATO Daimi Temsilcilerimizden Tacan İldem de yer alıyor.

15 Haziran'daki AB Zirvesi, Biden'in ve AB liderlerinin hemen hepsinin Brüksel'de bulunmasından istifadeyle, özel bir konsey toplantısı olarak öngörülüyor. Türkiye konusu, asıl 24-25 Haziran tarihli olağan AB zirvesinde görüşülecek. Yine de, AB yetkililerinin, Türkiye ile ilişkilerini ABD ile eşgüdüm içerisinde yürüteceklerine ilişkin beyanları hatırlanacak olursa, Biden ile yapılacak görüşmelerde Türkiye konusu da gündeme gelebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO Zirvesi marjında, Yunanistan Başbakanı Mitsotakis'le yapacağı görüşme, müteakip AB zirvesi sonuç bildirisindeki Türkiye bölümünün yazımlarında belirleyici olacak. Ancak Çavuşoğlu'nun geçen ay sonundaki Atina ziyaretinde Yunanlı karşıtı Dendias ile sevgi yumağı oluşturduğu görüntülerden sonra Yunanistan'ın elinin bayağı zayıfladığı söylenebilir.

Merakla beklenen Biden-Putin zirvesi

Dünya kamuoyunun en fazla merakla beklediği ise, Biden-Putin zirvesi. İki liderin bu ilk buluşmasında tarafların birbirlerine kırmızı çizgilerini anlatması bekleniyor. Biden'in cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez masaya oturacağı ve bir süre önce katil olarak suçladığı kurt politikacı Putin ve diplomasi cambazı Lavrov karşısında işi pek kolay olmasa gerek.

Erdoğan'ın en zor sınavı: Biden görüşmesi

Gelelim 24 Nisan'dan bu yana kilitlendiğimiz Erdoğan - Biden görüşmesine. 14 Haziran sabahı 82 milyon nefeslerimizi tutup bu görüşmenin sonuçlarını bekliyor olacağız. Sadece biz değil, son günlerde bir inip bir çıkan dolar da bu görüşmeyi bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin krizi sırasında Biden için sarf ettiği "eli kanlı" sözleri hariç, bu görüşmeden bir kucaklaşma fotoğrafı çıkarabilmek için elinden geleni yaptı. Biden'ın, 24 Nisan'da yıllarca diplomatlarımızın canla başla önlemeye çalıştığı soykırım sözcüğünü kullanmasına sessiz kalındı.

ABD ile aramızdaki sorunları sağır sultan dahil bilmeyen kalmadı. Ama görünen o ki, S-400 bilmecesi çözülmeden, Türk-Amerikan ilişkilerinin normalleşmesi mümkün olamayacak. Kaderin bir cilvesi olarak, uzun yıllar hava savunma sistemlerini nereden alacağımızı tartıştık, şimdi de nereye gönderebileceğimizin derdine düştük. Aylardır onu araştırıyoruz. Bu amaçla da Biden görüşmesi öncesinde yoğun bir gayret gösterildiği anlaşılıyor. Bakan Yardımcısı Sherman'ın gizemli Türkiye ziyaretinin üzerinden bir hafta geçmeden, ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, geçen hafta Türkiye'ye geldi. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'la görüştü. ABD sisteminde BM Daimi Temsilcileri, başkanın has adamları arasından seçilir ve kabine üyesi olarak bakan muamelesi görürler. Sosyal medya paylaşımlarına bakıldığında, Kalın-Greenfield görüşmesinde ele alınan konuların hiçbiri yüz yüze görüşmeyi gerektirecek cinsten değil. Ardından Rus yetkililerince yalanlanmış olsa da, Türkiye'de görevli Rus uyruklu S-400 personelinin ülkelerine geri döndüğü haberleri yayıldı. Diplomaside bir söz vardır."Bir haberin doğru olduğunu teyid edebilmek için, resmen yalanlanana kadar bekleyin." Tüm bu gelişmeleri alt alta koyduğunuzda, Ankara ile Washington arasında kapalı kapılar ardında birtakım pazarlıklar yürütüldüğü akla geliyor. Maalesef karşılıklı yapılan sert açıklamalarla, S-400 meselesinde öyle bir noktaya gelindi ki, varılacak bir uzlaşıyı kamuoyuna izah etmek, uzlaşının kendisinden daha zor.

Biden'in Avrupa'daki yoğun diplomasi trafiği arasında Londra'da Başbakan Boris Johnson ve İngiltere Kraliçesi ile görüşmeleri de var. Boris Johnson görüşmesini anladık da,7 8 yaşındaki Biden ile 95 yaşındaki sembolik yetkilere sahip kraliçe Elizabeth arasındaki görüşmede ne konuşulur ben de çok merak ediyorum. Herhalde gençlik yıllarını yad edip birbirlerine torunlarını ne kadar sevdiklerinden bahsedeceklerdir.

Umarım önümüzdeki haftada her şey çok güzel olur.