Esmer Erdem

22 Mayıs 2022

Kültürün yarattığı endüstri ve yaratıcı ulus olmak

İplikten çözülenleri hızla toplayıp, konusunda uzman özgür beyinlerle, siyasete alet olmadan, gerçekten sanata, gençliğe, topluma saygı duyup, çevre değerlerine önem veren bir yaklaşımla yaratıcı kültüre yer açan yenilikçi bakış açısı istiyoruz

İçerik üretebilen her konu değerlidir.

Sanatsal üretimler, tarihsel dokular, yozlaşmamış geleneksel üretimler, sergilemelerdeki estetik duruş, turizm ve şehir estetiğine dokunan tüm sanat projeleri, üzerinde strateji oluşturulması gereken kıymetli değerlerdir.

Bunları belli konseptler içinde yaparsanız kamu ve sanatsal duruş için yararlı olur.

Çevreci olabilirsiniz, temiz üretimler üzerinden yürüyebilirsiniz, genetik kodları kullandırabilirsiniz, dijital ekosistemi öne çıkartabilirsiniz, zanaat ve sanat arasındaki hiyerarşik ilişkiyi öne çıkartabilirsiniz, tek bir sanat disiplinini öne çıkartarak küresel ve yerel anlatılar arasında durabilirsiniz, tarih, doku, semt ilişkisi üzerine gidebilirsiniz, kent sosyolojisini dikkate alabilirsiniz, Z kuşağını hedefleyen işler üzerine gidebilirsiniz...

Örnekleri çoğaltmak ve alan açmak olasılığı yüksek.

Yaratıcı ulus olurken, yaratıcı ekonomileri öne çıkartan, insanların sadece önünde fotoğraf çekip paylaşacakları alan/işler yeterli olmaz.

Bilgilendirici, insanların yeteneklerini kullanarak öne çıktıkları platformlar oluşturan, fikri mülkiyet konularına saygı duyan, ekonominin önemli kaldıraçlarından birisi olan "sanat ekonomisi" konusuna dokunan, yani içerik üretebilen her şey değerli olur.

Stratejisi oluşturulan, ekonomisi kurgulanmış her üretim, her sergi, her sanat projesi değerlidir.

Sanatsal üretimler bulunduğu çağın izlerini taşır. Sosyolojiden, siyasetten, güncel malzemeden beslenir.

En iyi tasarımcı coğrafyadır.

Birçok ülke, kendi kültürel yapısına uygun bir alan/platform içinde bu konulara önem vererek, iki yılda bir veya Documenta gibi beş yılda bir yapılan sergilerde dünyaya mesaj veriyor.

Bu sergilerin sonucunda bir mesaj var, bir vaatleri var.

Beş haftada değil beş yılda hazırlanıyorlar ve geleceğe "doküman" bırakıyorlar.

Bu çıkışlar çok değerli, bir sonraki döneme ışık olan, bilgi aktaran işler.

Biz bu resmi tam olarak nerede kaçırdık?

Contemporary işler/sergiler dışında baktığımızda ne görüyoruz?

Resmi kurumlarda yapılan işlere baktığımızda, seçici kurullarda kimler var? TV kanallarında program yapan kişiler, ağırladıkları konuklar, Amerika Türk Evi sergileri, ülkenin tanıtımında kullanılan imajlar... Bu profilde aynı resimleri görüyoruz.

İstanbul değerli dediğimizde yapılan işler de doğrudan bizlere yansıyan görsel estetik kirliliği... Yıllar öncesinden tekrarlar ile bir kitleyi oyalarsınız, ama sanat toplumun beğenisini yükseltmekle de sorumludur.

Çevre faktöründe bu derece bilinç yaratmaya çabalarken, sayfalarca "karbon ayak izi" anlatılırken, neredeyse dünya hiç kullanılmaması gereken malzemelerden heykel ürettirip gözümüzün önüne koymak, nasıl bir duruş sergiliyor? Bize sordunuz mu, demek istiyorum.

Neden hep aynı kişiler ile benzer işler yapılıyor? Bgir konsept etrafında gelişiyor mu, yoksa kimin elinde hangi iş var ise, bir araya mı getiriliyor?

Bir konsept etrafında iş üretmek ile, toplama iş yapmak arasında bir ayrım yok mudur? Sanat yapanlara, genç sanatçılara nasıl bir duygu yansıması ile geri dönüyor?

Toplam olarak buna "vizyon eksikliği" veya "Ben yaparım olur! Üstelik alkış da alırım" diyebilir miyiz? Diyoruz.

Dünyada prestijli Holdingler ve sanat kuruluşları ve yerel yönetimler, uzun süreli planlamalar ile sergi/proje stratejisi oluştururken, öncelikle ilkeleri belirler.

Kurgulanan, üretilen sanat işleri ile tarihsel, kültürel ve sosyolojik diyaloglar kurarak, dışlayıcı değil kapsayıcı olunduğunda o resmi yakalarız. Nitelikli işler görürüz.

Zenginliğin kültürle ölçüldüğü zaman bir yere ulaştığımızı Anadolu Uygarlıkları izlerinde bulabiliyoruz.

İplikten çözülenleri hızla toplayıp, konusunda uzman özgür beyinlerle, siyasete alet olmadan, gerçekten sanata, gençliğe, topluma saygı duyup, çevre değerlerine önem veren bir yaklaşımla yaratıcı kültüre yer açan yenilikçi bakış açısı istiyoruz.