Ercan Uygur

19 Mart 2025

“Aba Ama”, eğitim ve otomotiv

ABD ve AB, Çin’den yaptıkları elektrikli araçlar ithalatına ek gümrük vergileri getiriyorlar. Çünkü kendileri rekabet edemiyor. Türkiye’de iktidar bunu anlamadı veya anladı ama iktidarını sürdürmek için teknolojiden ve rekabetten vazgeçiyor

Bu yazıyı yazarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının İstanbul Üniversitesi’nde yetkili olmayan bir grup tarafından “iptal edildiği” haberini aldım.

Uzun yıllar üniversitede görev yapmış bir kişi olarak aklıma hemen şu soru düştü; diploması olmayanlar, üniversite diplomalarını iptal ettirmeye mi çalışıyorlar? Bazı üniversitelerin muhalefetteki siyasilere verdiği diplomalar da mı iptal edilecek?

Muhalefetin siyaset yapmasını engellemenin bir yolu diploma iptal etmek olsa gerek. Bu aşamaya mı geldik? Üniversiteden bir grup, kendi fakültesinin öğrenci kabul ettiği ve mezun ettiği bir kişinin diplomasını nasıl iptal eder?

Başka bir sorum şu; iptal kararını veren grup, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu. Bu kurulda onlarca isim görünüyor. Bunların tümü karara iştirak etmiş mi? Yoksa bazılarının yalnızca isimleri mi yer alıyor? Örneğin, istifa ettiği söylenen İşletme Fakültesi Dekanı imza mı verdi?

Belli ki bu konu çok uzun sürecek. Ben başlıkta yer alan konulara döneyim.

“Aba ama”

 “Aba ama”, Çince “anne baba” demek, duygusal bir şarkının adı. Yaklaşık altı aydır, Çin’deki gelişmeleri izlemeye çalıştığımda, karşıma bir şekilde bu şarkı çıkıyor.

Çok duygusal olmalı ki, şarkıyı konserlerde izleyenlerin, başta genç kızlar ve delikanlılar olmak üzere, ağladığını görüyorum. Hem nasıl ağlama; hıçkırıklar duyuluyor, sürekli gözyaşları siliniyor.

Önce şarkının İngilizce çevirisi üzerinden Türkçeye çevirdiğim sözlerini vereyim. Sonra konuyu Çin eğitim sistemi üzerinden eğitime ve ekonomiye getireyim.

Anne baba

Bana sıcacık bir ev verin

Güneş gibi

Aynen sevginiz gibi

Beni yükseklere kaldırın

Daha yükseklere

Anne baba

Yüreğimde Budanın aydınlık yolu

Ay gibi

Aynen sevginiz gibi

Bana eşlik edin

Oy babam

Oy annem

Yavrunuzun kalbinde sonsuz kelimler var

Yıldızlarla dolu gökyüzü gibi

Parlıyor bana olan sevginizin ışığı gibi

Çin’de eğitim ve yatılı okullar

“Aba ama” şarkısını dinleyenler, izleyenler neden çok duygulanıyor? Bir açıklamam Çin’de ilk ve orta eğitimin (ortaokul ve lise) yaygın olarak yatılı olması. Yatılı okullar hem şehirlerde hem kırsal kesimde var, ancak kırsal kesimde daha yaygın.

Şöyle ki, kırsal kesimde ilkokul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 10’u, orta eğitim çağındaki çocukların ise yüzde 50-55’i yatılı okula gidiyor. Yatılı okullar şehirlerde de var; bu okullara devam eden öğrenci sayısı yüzde 12-15 arasında.

Çin’de kırsal kesimdeki eğitim iki nedenle önemseniyor.

Birincisi, kırsal kesimdeki ailelere ve öğrencilere sistemin dışında kaldıkları, dışlandıkları izlenimi verilmek istenmiyor. Tam tersine, onların hızlı ve düzenli şekilde sistem içinde yer almaları isteniyor.

İkincisi, kırsal kesimde öğrenciler yatılı okula giderken, anneleri ve özellikle babaları hızlı bir eğitimden ve kurstan geçtikten sonra sanayide çalışmaya başlıyorlar. Bu ebeveynlere, “çocuğunuza iyi bakılıyor, iyi eğitim veriliyor” mesajı iletiliyor.

Çin’in eğitim sistemi ve özellikle yatılı eğitim sistemi konusunda konusunda Xue ve Li (Ağustos 2022) ile Rawski ve DeWoskin (Mart 2025) çalışmalarına bakılabilir.

Yatılı okula giden eğitim çağındaki çocuklar, anne ve babalarından ayrılıyorlar. Uzun süre onlardan ayrı kalıyorlar. Nedeni de şu; anne ve özellikle baba, çalışmak üzere sanayileşmenin yoğun olduğu büyük şehirlere gidiyorlar.

Bu gidiş, Çin’in daha yoksul batı kesiminde çok daha yoğundur. Sonuç olarak, özellikle kırsal kesimde yatılı okullara giden çok önemli sayıda öğrenci anne ve babalarından ayrı kalıyorlar ve doğal olarak bu tür şarkılarla çok duygulanıyorlar.

Belirtmek gerekir ki, yatılı okulların eğitim başarısı, Çin’de yabancı öğrencilere de hitap eden özel ve ücretli yatılı okulların açılmasına da yol açmıştır. Örneğin, Rusya’dan ve Asya’nın diğer bölgelerinden çok sayıda öğrenci bu okullara geliyor.

Çin’deki orta eğitim düzeyindeki yatılı okulların doğa ile iç içe Türkiye’deki Köy Enstitüleri gibi öğretim yaptığı anlaşılıyor. Bilindiği gibi, 1940’ta öğretime başlayan bu okullar, 1946’dan itibaren kapatıldılar ve Türkiye önemli bir kaynaktan mahrum kaldı.

Diğer yandan Çin’deki orta eğitim okullarının özellikle lise düzeyinde olanlarının önemli bir amacı, üniversitelere nitelikli iyi öğrenciler gönderebilmektir. Bu okullar arasında önemli bir rekabet olduğu biliniyor.

Bu rekabeti de destekler düşüncesiyle Çin’de özel orta eğitim okullarına da izin verilmiştir. Ancak bu özel okulların rekabeti giderek ticarete döktükleri anlaşılıyor. Örneğin, çok daha yüksek ücret vererek devlet okullarındaki iyi öğretmenleri transfer etmeye başlamışlardır.

Bu okullar ayrıca iyi öğrenci transferine de başlamışlardır. Böylece okullar arasında haksız rekabet ve dengesizlik oluşmuştur. Bunu gören Çin yönetimi özel okulları 2022’den itibaren azaltmıştır. Geriye, yabancılara da hitap eden özel okullar kalmıştır.

Türkiye’deki gelişmeler tam ters yöndedir. İlköğretimde köy okulları büyük ölçüde azaltılmıştır. Bölgesel okullara ulaşım desteği de kalkmıştır. Orta eğitimde yatılı okullar büyük ölçüde kaldırılmıştır.

Bu okullarda devletin sağladığı barınma olanakları ve yurtlar da çok azaltılmıştır. Bunlar yerine tarikatların sağladığı barınma olanakları çok artmıştır.

Çin’deki eğitim sistemi, tümüyle ekonominin gereksinimi olan ve özellikle yeni teknolojileri kullanıp üretmeye yönelen öğrenci yetiştiriyor.

Türkiye’de ise, ekonomik olarak gereksinim duyulmayan, yandaş yetiştirme hedefiyle dini eğitim okulları hızla artırılıyor.        

Çin’de eğitim ve otomotiv sektörü

Çin’de eğitimi ve son dönemde ticaret savaşlarına konu olan otomotiv sektörünü yönlendiren iki karardan söz etmeliyiz.

1) İlki, daha önce de önemsenen ama 1986’da 7. Beş Yıllık Planda “temel ve taşıyıcı” sektör olarak otomotiv sektörünün öne çıkarılması kararıdır.

2) İkincisi, 2009’da Çin Devlet Konseyinin kararı ile artık otomotivde elektrikli araçların üretilmesi ve sektörün buna göre yapılandırılması kararıdır.

Bu kararlardan önce, otomotiv sektörüne nitelikli işgücü yetiştirmek üzere eğitim kurumları da yapılandırılmıştır. Özellikle elektrikli araç üretiminde kullanılan batarya tasarım ve üretimi için bölümler açılmıştır.

Ayrıca, otomotiv üretiminde gereken yarı-iletkenler tasarımı ve üretimi için 2000’ler başından itibaren eğitimde önlemler alınmıştır.

Çin’in elektrikli araç üretimi 2010’da 5 bin adettir. 2015’te bu sayı 335 bin, 2020’de ise 1,430 milyondur. Çin 2024’te toplam 31,28 milyon araç üretmiştir ve bunun yaklaşık 10,18 milyonu elektrikli araçtır. Bu da dünyada üretilen toplam elektrikli aracın yaklaşık yüzde 60’ıdır.

ABD ve AB, Çin’den yaptıkları elektrikli araçlar ithalatına ek gümrük vergileri getiriyorlar. Çünkü kendileri rekabet edemiyor. Halbuki rekabetin arkasında öncelikle eğitim var. Türkiye’de iktidar bunu anlamadı, veya anladı ama iktidarını sürdürmek için teknolojiden ve rekabetten vazgeçiyor.


Kaynaklar

Rawski, Evelyn ve Kenneth DeWoskin (Mart 2025) Education of China

Britannica (2025) https://www.britannica.com/place/China/Education

Xue, Eryong ve Jian Li ( Ağustos 2022)  “The Boarding School’s Education Policy in China”, Springer Nature, ss. 115-135.

https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-981-19-4683-7_5