Eray Özer

09 Eylül 2024

Subaylık Andı’na dair bir arşiv taraması: Kaldırılmak istenmiş ama tam da kaldırılamamış

Subay Andı çok eski tarihlerden beri subayların mezuniyet törenlerinde okunuyormuş ve bir noktada yürürlükten kaldırılarak yerine başka bir yemin getirilmiş. Bir süre boyunca sadece bu yemin kullanılmış. Fakat öyle anlaşılıyor ki, subaylar bu yeminin kaldırılmasını içlerine sindirememiş Bu konuda belli bir rahatsızlık oluşmuş

Ankara’daki Kara Harp Okulu'nun 30 Ağustos'ta mezuniyet töreninde yeni kuşandıkları kılıçlarla yemin eden teğmenler

Bir haftadan uzun bir süredir teğmenlerin “alternatif” yemin törenini konuşuyoruz.

Kimi -Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi- teğmenlerin kılıç çekmesine takılıyor, kimi “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına, kimisi ise edilen yemine.

Ben olayın yemin kısmına takılanlardanım.

Takılma dediğim, “Subaylık Andı/Yemini” olarak bilinen metnin resmî törenlerden “resmen” kaldırılıp kaldırılmadığını ve törenlerde ne zamandan beri okunmadığını bir gazeteci refleksiyle merak ettim, sonrasında kendimce bir Google mesaisine giriştim.

Ulaştığım sonuçlar ilginçti.

Önce bahsedilen yeminin ne olduğuna bir bakalım.

Subaylık Andı/Yemini olarak bilinen metin şöyle:

 "Ant içeriz ki, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizleri bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz."

“2016’da kaldırıldı”

Serbestiyet’in asker kökenli yazarı Hakan Şahin konuya ilişkin yazısında bu yeminin eskiden resmi törenlerde de kullanıldığını, 2016’da ise sebebi bilinmeksizin kaldırılarak yerine 1961 tarihli İç Hizmet Kanunu’ndaki metnin geldiğini yazdı.

İç Hizmet Kanunu’nda yer alan ve bugün resmi olarak kullanılan yemin ise şöyle:

“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim.”

Hakan Şahin yazısında kendilerinin 1998 mezuniyetinde “Ant içeriz ki…” diye başlayan yemini kullandıklarını yazmıştı.

Arşiv de bunu doğruluyor.

1997’de 28 Şubat “hassasiyetli” başlık

Milliyet gazetesinin arşivlerine baktığımızda, ta 1997 yılından bir haberle karşılaşıyoruz.

Milliyet,1 Eylül 1997

O dönemde Hava Harp Okulu mezuniyetine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Başbakan Mesut Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı katılıyor.

İlginç olan ise “post-modern darbe” olarak tarihe geçen 28 Şubat sürecinden yaklaşık altı ay sonra gerçekleşen yemin törenine dair haberin tam da malum yemin üzerine kurulmuş olması.

Milliyet haberi “Genç Subaylardan Laiklik Andı” başlığıyla veriyor ve haberin alt başlığında “Genç kartalların laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni canları pahasına koruyacaklarına dair ant içmesi törendeki herkesi duygulandırdı” ifadeleri kullanılıyor.

2007’de “yemin” yine manşetlerde

Bir başka haber ise 2007’den. Yeniçağ Gazetesi’nin arşivlerinde rastladığımız haberde başlık yine “genç subaylar” ve “yemin” üzerine kurulmuş: “Genç subaylardan Cumhuriyet yemini”

Gelelim daha yakın bir tarihe… Yıl 2014… Aynı yemin bu kez iktidara yakınlığıyla bilinen bir gazetenin, Yeni Şafak’ın arşivinde çıkıyor karşımıza.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törende 241. dönem mezunu teğmenlerin hep birlikte ant içtikleri bilgisinin paylaşıldığı haberde yemin aynı şekilde yer alıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanındaki öğrencileri, "Merhaba Deniz Harp Okulu" diyerek selamladı / 31 Ağustos 2014, AA

2016’da yeminle ilgili haberler kesiliyor. Ta ki…

2016’nın başında bir yemin haberi daha görüyoruz ve bu tarihten sonra yeminle ilgili haberler kesiliyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi Hakan Şahin yazısında Subay Andı olarak bilinen bu yeminin 2016’dan sonra sessiz sedasız kaldırıldığını, yerine İç Hizmet Kanunu’nda yer alan ve erler dahil askerliğe kabul edilen her askerin ettiği yeminin getirildiğini yazmıştı.

Şahin’in yazısı dışında Subaylık Andı’nın bir karar neticesinde resmî törenlerden kaldırıldığına dair resmi ağızlardan bir şey duymamıştık aslında. Ta ki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un iki gün önce yaptığı açıklamaya kadar…

Adalet Bakanı tam olarak şöyle dedi: “Sayın Cumhurbaşkanımız bugün açık açık ifade etti. Kanunen yapılan yemin bellidir. Bu yemin edildikten, tören bittikten sonra yürürlükten kaldırılan yemin bir grup teğmen tarafından tekrar edilmiş. Bu da tabii kamuoyunda tartışmalara neden oldu.”

Bakan bu açıklamasıyla yeminin yürürlükten kaldırıldığı bilgisine resmiyet kazandırıyordu. Arşivler de bu bilgiyi doğruluyordu.

Şu durumda yemin 2016’dan sonra yasaklanmış olmalıydı. Zira o yıldan sonra törenlere dair haberlerde Subaylık Andı’na rastlayamıyorduk.

İki istisna hariç!

Detaylı bir Google aramasında Subaylık Andı 2016 sonrasında iki yerde çıktı karşıma.

2021’de iki ayrı törende Subaylık Andı yine var

İki istisna da aynı yıldan, 2021’den.

2021 yılından arşivlere düşen iki ayrı yemin töreni haberinde yine aynı metinle karşılaşıyoruz.

Törenlerden bir tanesi Deniz Harp Okulu mezuniyet töreni. Törene dair habere Haber Global’in internet sitesinde rastlıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşen bu törende yürürlükten kaldırılan söz konusu Subay Andı dönem birincisi tarafından aynı şekliyle okunuyor:

“Ant içeriz ki laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ordusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizleri bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz."

2021 yılındaki diğer tören ise “Bordo Bereliler” olarak bilinen ve Özel Eğitim İhtisas Kursu’nu başarıyla tamamlayanların diplomalarını aldığı yemin töreni.

Törenin haberi Anadolu Ajansı’nın arşivinde yer aldığı gibi, Milli Savunma Bakanlığı’nın da internet sitesinde duruyor.

Bordo bereliler yemin etti, 7 Ağustos 2021 / AA

Fakat Bordo Bereliler’in töreninde edilen yeminin “Subay Andı” olarak bilinen metnin tamamını kapsamadığını, metnin başındaki “Ant içeriz ki, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına…” kısmı olmaksızın, “Ülkenin bölünmez bütünlüğüne…” diye başlanarak okunduğunu görüyoruz.

Tam olarak şu şekilde yer alıyor haberde:

“Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanan eller karşısında bizi bulacaktır. Kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız, şerefimizle doğduk şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz. Şeref namusumuz, dürüstlük karakterimiz, sevgi insanlığımız, sadakat gücümüz, vazife inancımız, vatan her şeyimizdir. Varlığımız Türk varlığına feda olsun.”

Belli ki yeminin kaldırılması rahatsızlık yaratmış

Subaylık Andı’na dair bu arşiv taramasının bütününe bakınca kayıtlar özetle bize şunu söylüyor:

Evet, Subay Andı çok eski tarihlerden beri subayların mezuniyet törenlerinde okunuyormuş ve bir noktada yürürlükten kaldırılarak yerine başka bir yemin getirilmiş. Bir süre boyunca sadece bu yemin kullanılmış.

Fakat öyle anlaşılıyor ki, subaylar bu yeminin kaldırılmasını içlerine sindirememiş. Bu konuda belli bir rahatsızlık oluşmuş.

Nitekim, 2021 yılında iki ayrı törende (biri biraz değiştirilerek de olsa), yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen törenin resmi kısmında okunmuş ve o dönemde kimsenin dikkatini çekmemiş. Haber de olmamış.

Bu yıl ise törenden ayrı bir şekilde, “alternatif bir yemin” olarak, kılıçlar çekili vaziyette ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları eşliğinde okununca olay patlamış ve tartışmanın fitili yeniden ateşlenmiş.

Arşivden çıkan sonuçlardan benim anladığım bu…

Gerisini askerliğe, askeri teamüllere, hangi yemin nerede okunur, nerede kılıç çekilir, nerede hangi slogan atılır gibi detaylara dair zerre fikri olmadan televizyon kanallarından ve sosyal medyadan üstümüze fikir boca edenler tartışsın.

İyi haftalar.

Eray Özer kimdir?

Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.

Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.

Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.

Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.