Eray Özer

16 Ekim 2024

Dile kolay: Contemporary, 19. kez İstanbul’da

Contemporary İstanbul bu yıl 19. kez düzenleniyor. Etkinlik Tersane İstanbul’da. 800’ü aşkın çağdaş sanat eserini ağırlayacak fuarda ben en çok “Yetmişli Yıllarda Doğanlar” sergisini merak ediyorum. Üzerinize afiyet son vagondan da olsa o trene maalesef ben de bilmiş bulundum da…

CI Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli

Contemporary İstanbul (CI) bu yıl 19. kez sanatseverlerin karşısına çıkıyor.

Bir sanat etkinliğini, hele de bu etkinlik “çağdaş sanat” gibi niş bir alanda ise, 19 yıl üst üste yapmak kolay iş değil.

Bu 19 etkinlikten birçoğunu gezme fırsatım oldu; özellikle ilk yıllarda öyle bir kalabalık oluyordu ki arkadaşlarla aramızda “Meğer hepimiz çağdaş sanata ne kadar da hasretmişiz” diye şakasını yapıyorduk.

Evet, kimisi belki sadece fotoğraf çektirmek için geliyordu ama dünyada durumun bundan farklı olduğunu düşünen de yanılıyor. Ayrıca sanatı hayatımızın içine sokmak için öyle ya da böyle sanata bir miktar maruz kalmak gerekiyor. Bugün fotoğraf çektiren seneye eserler hakkında fikir yürütür hale geliyor.

Konumuza dönelim. Bu yıl 23-27 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 19. edisyonun basın toplantısı dün gerçekleşti.

CI Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, etkinlik detaylarına geçmeden önce çağdaş sanatın dünyadaki durumunu özetleyen sunumunda oldukça ilginç detaylar aktardı.

CI Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli

“Burada da mı Çin” dememek mümkün mü?

Mesela Çin’le ilgili paylaştıklarına şaşırmamak mümkün değil. Çin her konuda olduğu gibi bu konuda da büyük bir atılım içindeymiş.

İnsan hayret ediyor. Yenilenebilir enerji diyoruz, Çin çıkıyor karşımıza. Yapay zekâ diyoruz, Çin’in oyuna nasıl dahil olduğunu konuşuyoruz. Nükleer enerji desek… Yine Çin…

Meğer çağdaş sanata yatırım konusunda da Çin, Birleşik Krallık’ı geride bırakarak ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşmiş. Pazar payında ABD yüzde 42’yle ilk sırada, Çin yüzde 19’la ikinci, Birleşik Krallık yüzde 17’yle üçüncülüğe gerilemiş.

Yine aynı sunumdan bir başka ilginç bilgi: Sanat eserlerinin satış değerleri dünyada düşüş eğilimindeymiş. Eserlerin fiyatları yüzde 4 düşmüş. Buna karşın özellikle çevrimiçi satışın artmasıyla eserlere ulaşım kolaylaşınca hacim aynı oranda büyümüş.

Yani daha çok eser alınıp satılıyor, böyle olunca fiyatlar da biraz olsun düşüyor.

Çevrimiçi satışın artmasının bir başka etkisi de galerilerin tasarruf tedbirleri uygulamak zorunda kalması olmuş. 2024’ün ilk altı ayında dünyadaki her iki galeriden biri maliyetleri azaltmak için tedbir almak zorunda kalmış.

Zaten çevrim içi mecralardan satışının pazar payının şimdiden yüzde 42’ye ulaşması da gösteriyor ki, koleksiyonerler internetten sanat eseri satın alma fikrine epey alışmış durumda.

Futbolcu menajerleri gibi galeriler de ortak çalışıyor

Bana ilginç gelen bir başka bilgi de artık galerilerin farklı ülkelerde aynı işi yapan kurumlarla ortak çalışarak sanatçıların o ülkedeki temsil haklarını diğer galeriye bırakması oldu.

Futboldaki menajerlik sistemi gibi… Nasıl ki bir yıldız oyuncuyu transfer etmek için birkaç menajerden geçmek gerekiyor, artık değerli sanatçıların eserlerine ulaşmak için de devrede birkaç galeri olacak belli ki.

Gelelim etkinliğin detaylarına… Bu yıl basın sponsorları arasında T24’ün de yer aldığı etkinlik geçen yıl olduğu gibi Tersane İstanbul’da yapılacak.

23 Ekim’de ön izlemeye, 24-27 Ekim arasında ise tüm ziyaretçilere açılacak fuara toplamda 14 ülkeden 53 galeri katılacak, 503 sanatçının 809 eseri sergilenecek. Bu yılın odağında İspanya & Latin Amerika merkezli etkinlikler var. Ayrıca bu coğrafyalardan çıkan sanatçıların işlerini görme fırsatı bulacağız. İspanya Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho’nun desteğiyle hayata geçirilecek “Yetmişli Yıllarda Doğanlar” sergisini de o trene son vagondan da olsa yetişen biri olarak epey merak ettim.

Konferansların yer aldığı CIF Dialogues bölümünde ise dijital sanata dair paneller yer alıyor. Siz de benim gibi “NFT meselesi nereye varacak” diye merak edenlerdenseniz kaçırmayın derim.

Fuarın biletlerine bilet.ci.com.tr adresinden ulaşabiliyormuşuz. Bu haberi okurken bir yandan da zihninizden “Ya gitmek istiyorum ama çok trafik oluyor” cümlesinin geçtiğini iyi biliyorum. (Ben de yaşadım o halleri.)

Ulaşım problemine deniz trafiği çözümü

Bu yıl ulaşım problemini çözmek amacıyla iki çözüm düşünülmüş. Birincisi denizden ulaşım. Artık Kabataş, Karaköy ve Kadıköy’den kalkacak teknelerle Tersane İstanbul’a ve CI’a denizden ulaşmak mümkün olacak. Büyük bir “amme hizmeti” olarak sefer saatlerini buraya bırakıyorum:

İkincisi Uber’le bir anlaşma yapılmış. Firma fuar boyunca Tersane İstanbul etrafında özellikle boş araç bulundurmak amacıyla şoförleriyle özel bir anlaşma yapmış. Rezervasyonlarda CI ziyaretçilerine indirim ve ayrıcalık tanınacakmış. Evet, pahalı ama en azından en yakın toplu taşımaya kendinizi taksiyle atabileceksiniz.

Ezcümle Contemporary İstanbul’u her durumda görmekte fayda var. İster “alıcı” olun, ister sadece “bakıcı.” İsterseniz koleksiyonunuza yeni bir parça ekleyin, isterseniz kimi eserlerin şaşkınlık ve hayret içinde dedikodusunu yapın. Yeter ki, gidin, yerinde görün, o havayı koklayın, ilham alın. Sanat mahallesi ancak böyle genişler.

Eray Özer kimdir?

Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.

Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.

Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.

Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.