Hepimiz uzun ve sağlıklı bir hayat sürmek istiyoruz. Hatta yaşlanmayı ertelemek için sosyal medyada sağlıklı yaşam videolarını izleyip arkadaşlarımızla öğrendiklerimizi paylaşmayı da çok seviyoruz. En azından benim yaş grubum böyle davranıyor! Ancak öğrendiklerimizi içselleştirmek ve hayat tarzı haline getirmek o kadar kolay değil. Benim imdadıma uzun süredir çevremdeki dostlarımdan duyduğum VIVAMAYR yetişti. VIVAMAYR Kliniği yaklaşık 50 yıldır Avusturya'nın Wörthersee Gölü kenarında Maria Wörth köyünde faaliyetlerini sürdürüyor. İki ay kadar önce bir hafta kaldım. Burası bir sağlık merkezinden çok, sade renkleri ve yalın aksesuarlarıyla bir oteli andırıyor.
Her şeyden önce Mayr Kürü kilo verme programı değil, sağlıklı yaşam ve önleyici tıp programı. Buradaki yaklaşım; farklı beslenme modelleriyle birlikte yürütülen spor ve terapiler.
Covid sonrası bakımdan detoksa, stres kontrolünden bağışıklık artırıcı tedavilere kadar farklı programlar mevcut. Ben her ne kadar detoks programını seçtiysem de bu klinikte hastaya uzman hekimlerce bütüncül bakıldığını gördüm. Detoks programının amacı, bilindiği üzere, vücudumuzu ve zihnimizi arındırmak. Mecbur kalmadıkça telefon, bilgisayar kullanmamız istenmiyor. Telefonu dolaba kilitleyen birileri olduğunu biliyorum. Ben o kadarını beceremedim.
Mayr Kürü için vücudu arındırmanın yolu bağırsak temizliğinden ve yediklerimizi doğru hazmetmekten geçiyor. Bağırsak temizliği için de her sabah VIVAMAYR tarafından hazırlanan bir ilacı ağızdan alıyorduk. Bu ilacın dozuna doktorunuz karar veriyor ve sizi her gün takip ediyor. Programda bağırsak temizliği dışında, "abdominal terapi" denilen karın masajı, lenf drenajı, burun terapisi, isteğe bağlı olarak reflexoloji, osteopati ve çeşitli masajlar da yapılıyor.
Size doktorumun ilk muayeneden sonra belirlediği kişisel terapi programını içeren haftalık akışı anlatmak istiyorum.
Kahvaltı
06.00 – 06.30: Dil temizliği ve ağız bakım yağının kullanılması. İlaçların ve bitki çaylarının içilmesi
07.30: Sabah jimnastiği
08.00 – 09.00: Kahvaltı
Kahvaltıda glüten, çay, kahve, meyve suyu yok! Bir yumurta, avuç içi büyüklüğünde ızgara balık, keçi sütünden peynir, avokado püresi seçeneklerinden biri ile küçük bir parça glütensiz ekmek. Kahvaltıdan öğlen yemeğine kadar terapi haricinde dışarıda dağ havası alıp yürüyüş yapabilir, havuza girebilirsiniz. Öğlene kadar asitsiz maden suyu, bolca bitki ve sebze sularından içilmeli.
Öğlen yemeği
12.30-14.00: Öğlen yemeğinde genellikle sadece karışık sebze ızgara.
Yemekten sonra yoğun terapi programı.
Akşam yemeği
18.00 – 19.00: Sadece sulu sebze çorbası ve haşlanmış soğuk patates. Yemek bitince saat 19:00'dan itibaren odada dinlenme. Odada karaciğer sağlığı için ıslak bir beze sardığımız sıcak su torbasını sağ üst karnımızın üzerine yerleştirip bir saate yakın bekletiyoruz.
21.00-21.30: Bu sıralarda uykuya geçmek çok çok iyi olurdu ancak biz bunu beceremedik. Bu programa alışana kadar özellikle ilk günlerde hafif bir baş ağrısı oldu ve biraz yorgun düştük. Tabii bunlar çok normaldi. Daha sonra enerjimiz fazlasıyla yerine geldi.
VIVAMAYR'dan ne öğrendik?
|
Kürden önce ve kürden sonra…
Sonuç olarak VIVAMAYR kürünü rahatlıkla uyguladım. Ancak bu kürün süresi üç hafta. Kliniğe gitmeden önceki hafta evde akşam yemeklerinde sadece çorba içtim. O hafta içinde alkol, çay ve kahve tüketimim de az oldu. Döndükten sonraki bir haftayı da aynı şekilde hafif geçirdim. Burada kazandığım yaşam ve beslenme tarzını büyük ölçüde günlük yaşamıma entegre edebildim. Kürden sonra özellikle karnım hafifledi ve yumuşadı. Karın masajına ve osteopatiye bayıldım! Akşamları çiğ yemek yemeyi bıraktığım için artık daha rahat uyuyabiliyorum. Benimle birlikte karaciğerim ve bağırsaklarım da uyuyor. Onların da dinlenmesi gerek, değil mi? Bu klinikte bağırsaklarımızın ikinci beynimiz olduğunu daha iyi anladım.
Ben sert bir diyet programına girmemiş olmama rağmen üç kilo verdim ve halen de bunu koruyabiliyorum. Tabii ki hayat klinikteki gibi kurallarla geçmiyor. İçkimizi de içiyoruz hatta bazen tatlı da yiyorum. Fakat "Nasıl hazmetmeliyiz?" meselesi kafama öyle bir çakıldı ki artık lokmalarımı sayarak yiyorum. Her lokmada çatal-bıçağımı bırakıyorum. Yani sofrada fazlasıyla kibarım!
Gitmeden önce kan tahlillerimi burada yaptırmıştım. Klinikte doktorlarla ilk görüşmemiz yaklaşık bir saat sürmüş ve görüşlerini söylemişlerdi. Ayrılırken yaptığımız görüşmemizde de değerlerimin daha da düzeleceğini söylemelerine elbette ki çok mutlu oldum.
Mayr Metodu'ndan saptığınızda tekrar başlamak o kadar kolay ki, uygulamada tekrar başa dönebilirsiniz. Zaten dönün de! Çünkü sonuçlarını hissediyorsunuz, görüyorsunuz. Ben kendi sağlığım için, bir haftası Mayr Kliniği'nde olmak üzere üç haftayı bu programa ayırdım. Bundan sonra detoks her yıl hayatımın bir parçası olacak.